güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

YAKIN TARİHİMİZDE ROL OYNAMIŞ, İZLER BIRAKMIŞ ÜNLÜ ASKERİ VE SİVİL GEMİLERİMİZ

Yazının Giriş Tarihi: 18.12.2020 21:47
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.12.2020 21:47

1962 yılında diğer birçok Gearing sınıfı muhrip gibi FRAM (Fleet Rehabilitation and Modernization) Mk 1 Grup B modernizasyon programına tabi olan geminin bir adet 127 mm Mk 38 top tareti yerini Mk 32 üçlü torpido tüplerine bıraktı. Modernizasyon sırasında tekne ASROC lançeri ve AN/SQS-23 sonarı ile donatıldı. Ayrıca, program dâhilinde ABD Deniz Kuvvetleri hizmeti sırasında gemiye DASH uzaktan kumandalı denizaltı savunma harbi helikopter kabiliyeti kazandırıldı.

USS Forrest Royal muhribini 1971 yılı içinde Türk Deniz Kuvvetleri’ne geçici olarak transfer etti. Sancak çekme töreni 27 Mart 1971 tarihinde Amerika'da yapıldı. 17 Aralık 1971’de Türk Deniz Kuvvetleri'ne katılan tekneye TCG Adatepe ismi ve D-353 borda numarası verildi. 1 Şubat 1973'te ABD Deniz Kuvvetleri'nin hizmet dışı bıraktığı muhrip kalıcı olarak Türk Deniz Kuvvetleri'ne satıldı. 1974 Kıbrıs harekâtı sırasında görev yapan gemi, Türk Deniz Kuvvetleri’nde 6 Ağustos 1993 tarihine kadar hizmete devam etti. TCG Adatepe muhribi 1994 yılında sökülmeye başladı.

Kabaca bu bilgiden sonra Mareşal Fevzi Çakmak muhribi hakkında da sözüne ettiğimiz kaynaklarda şu bilgilere rastlayabiliriz:

Mareşal Fevzi Çakmak Kıbrıs Barış Harekatı'na katılan 5 Türk muhribinden biridir. Tınaztepe, Adatepe ve Kocatepe ile birlikte çıkarma birliklerine Mersinden itibaren refakat görevini icra etmiş, muhasım tarafı yanıltmak için önceden kullanılan çıkarma plajına ve kıyıdaki Rum üslerine kara bombardımanı icra etmiştir. Adatepe ile birlikte bir Rum hücumbotunu batırmıştır.

Kocatepe ile birlikte dost hava hücumuna maruz kalmış, yara aldığı halde idamesini sağlayabilmiştir. Türk Deniz Harp Tarihine en uzun süre hava hücumuna maruz kalıp (5 saat), idamesini sağlayabilen gemi olarak geçmiştir.

Sınıfı : Tepe ( Gearing FRAM I)

Boy-En-Draft : 119 - 12,6 - 5,8 m

Ana Tahrik Sistemi : General Electric Stimli Türbin (60000 HP) , 2 Pervane

Sürat : 33 Deniz mili

Silahlar :  2 Adet 5/38 top,

2 Adet 35mm top,

Su Bombası,

Harpoon G/M,

8 'li Roketli torpido (ASROC),

2 Adet 3'lü torpido kovanı

Yukardaki bilgiler ışığında Kıbrıs Barış Harekatı sırasında deniz çatışmalarına karaya yapılan destek atışlarına yukarıdaki muhripler kadar katılmasa da bu üç muhribe yardımcı olmuş destek vermiş Tınaztepe hakkında da kabaca yukarda sözüne ettiğimiz muhriplerle aynı özellikleri taşıyan bir savaş gemimiz olduğunu söyleyebiliriz düşüncesindeyim. Bu gemimizin komuta heyetinin bu gemilere saldıran uçaklarımızla bağlantısını sağlamaya gayret etmesi önemli görevler görmesi dikkate şayan çabalar olarak faaliyetler olarak tarihteki yerini alacağı muhakkaktır. Bu gemimiz personelinin fiili olarak Türk uçaklarının saldırısına uğrayan Kocatepe Adatepe Mareşal Fevzi Çakmak muhriplerinin yaşadığı durumları yaşadığı çatışmaları canlı şahit olarak fiili olarak anlatarak tarihi anlatımlara şehadet edebilecek bilgileri vermeleri de önemlidir.

YAKIN TARİHİMİZDE GÖREV YAPAN RESMİ DEVLET YATLARIMIZ

(DEVLET BAŞKANLIĞI YATLARIMIZ)

Türk devletlerinde Osmanlı devleti hariç denizcilik faaliyetlerine geniş kapsamlı olarak yönelip önem veren Türk devleti yok denecek kadar azdır. Gerçi Selçuklular da Memlüklüler de  hatta Türk Moğol imparatorluğundan ayrılan Kubilay hanlığında denizcilik faaliyetleri ve deniz filoları görülmüştür. Hatta Osmanlı öncesi Anadolu’da görülen deniz kıyısında kurulmuş Türk beyliklerinde de denizcilik faaliyetlerine deniz filoları oluşturan çaka beyliği Umur Oğulları beyliği Aydın Oğulları beyliği Karesi Oğulları beyliği gibi bazı beyliklerde de denizcilik faaliyetleri görülmüş Osmanlının deniz faaliyetlerinin temeli de Karesi Oğulları beyliğinin fethinden sonra başlamıştır ama Türk devletlerinde padişahlar yahut sultanlar seferlere yahut seyahatlere kara yoluyla çıktıklarından sultanlara has bir başka tabirle devlet başkanlarına has özel gezinti gemileri yatlar pek görülmemiştir Osmanlı padişahlarının çoğu yurt dışına deniz aşırı seferlere seyahatlere çıkmadığından donanmanın bütün gemileri padişahın malı sayıldığından gerektiğinde bunlardan herhangi birisi kullanıldığında özel teknelere ihtiyaç duyulmamış ve devlet yatları olmamıştır. Ancak İstanbul boğazı dahilinde İstanbul içi gezintilerde deniz sefalarında kullanılmak amacıyla padişahların kullandığı yahut Osmanlı ailesi mensuplarının kullandığı süslü saltanat kayıkları tekneler söz konusu olabilmiştir bu nedenledir ki Osmanlı devletinin saltanat kayıklarına bir nevi devlet yatı olarak bakmak mümkündür düşüncesindeyim ancak Osmanlıda bugün ki mahiyette devlet başkanlarına tahsis edilmiş özel devlet yatı olarak Ertuğrul yatı ile onun varlığıyla rastlayabiliriz. Devamı yarın…

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.