güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

Türklerin Alt Kültür Grubu Olan Çerkeslerin Kökeni Hakkındaki Düşünceler

Yazının Giriş Tarihi: 31.07.2023 00:10
Yazının Güncellenme Tarihi: 30.07.2023 22:41

Düşünceme göre şark meselesi ortaya çıktığı yada daha doğrusu ortaya çıkarıldığı andan itibaren üzerinde durulup ayrı bir millet yapılmak istenen ayrı bir alt kültür guruplarımızdan biri de Çerkeslerdir. Avrupalı devletler Batı Hristiyan dünyası bize karşı kullanmak için özellikle sosyal etkileme, bir yandan kültürel etkilemelerle, sözüm ona ilmi veriler kullanarak bu insan kitlesini alt kültür grubu değilde millet oldukları yönünde ikna etmeye yönelmişler bu konuda büyük çaba ve çalışmalar göstermişlerdir. Kültür grubu değil de Türk milleti gibi en az onun kadar eski bir millet olduğuna bu grup temsilcilerini inandırmaya çalışmışlardır.

Bu konuda araştırma yapan bilim adamlarının bir kısmı Çerkesleri Sami kökenli derken bir kısmı Avrupalı kavimlerden Kafkaslara özgü olduğunu söylemektedir. Buna rağmen bu kitlenin tam tanınması amacıyla hakkında fikir beyanları içeren bazı bilgiler aktarılmasının yasak olması gerektiği düşüncesindeyim. Bu bilgiler Çerkesleri ayrı bir millet göstermek yada görmek isteyenlerin temel dayanak noktası olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu bilgiler ışığında Çerkesleri tanıyarak onlar hakkında bilgi edinmek suretiyle bu Çerkes denilen topluluğu daha detaylı ve irdeleyerek araştırmak daha faydalı olacak bir icraattır.

Bu amaçla bu konudaki ansiklopedik bilgilere ve internetteki bilgilere baktığımızda birilerinin Çerkezleri Türk ırkından farklı göstermek yada ayrı bir millet göstermek gayreti içinde olduklarını görürüz. Osmanlı döneminde başlayan bu gayretler, bu çabalar neticesinde Çerkes toplumundan bazı kişiler bazı hatalara yönelmişlerdir. Yeni hataların bu dönemde gerçekleşmemesi için başta Çerkesler olmak üzere Türk toplumunun kendi öz benliği konusunda bilinçlenmesi gerekir. Dış mihrakların kasıtlı ve bölücü teşvikleri uyarınca parçalamayı amaçlayan fikirlerin ve çalışmaların peşine düşmemeleri gerekir. Umarım düşünceme göre asılsız bu bilgilere dayanarak Çerkez Milliyetçiliğinin davası gibi görülüp Türklükten ayrılmak isteyen insanları uyarma konusunda faydalı olur, onlarda Türk olduklarını fark ederler. Çerkeslerin kökenini Orta Asya steplerinde, Turan illerinde değil de Sami ırkında arayanlar yanılıyorlardır.

İnternet bilgilerine göre, Çerkez boyları, Kuzey Kafkasya topraklarında etnik bütünleşmelerini tamamlamış otoktan topluluklardır.

İnsan ırkının 300 bin yıl önce ortaya çıktığı ülke, hemen tüm dünya dillerinde, tüm dünya destan ve masallarında yer alan, ulaşılmaz, efsunlu, gizemli, atlas renkli, düşler, mutluluklar ve büyük acıların yaşandığı ülke; Çerkeş boylarının kutsal ata yurdu; doğudan batıya, kuzeyden güneye, binlerce yıldır toplumların, uygarlıkların geçtiği tarihi kavimler kapısı...

Kafkasya, değişik etnik kökenli toplumların bir arada barındığı bir bölgedir. İnsan ırkının 300 bin yıl önce Kuzeybatı Kafkasya'da ortaya çıktığı savının detaylarına inince, Kuzeybatı Kafkasya'da türeyen insan soyunun öncelikle yakın çevreye, Transkafkasya'ya, kuzeydoğuya ve güneybatıya yayıldıkları görülmektedir. Bu savları bir dereceye kadar doğrulayan bulgular ve kanıtlar da vardır. Nitekim, şimdi Krasnodar topraklarının içerisinde, Karadeniz kıyıları boyunca, Abhazya ve diğer Kuzey Kafkasya bölgelerinde çok sayıda Paleolitik yerleşim alanları bulunmuştur. Bunlara ilk yerleşen insan-arın avcı ve besin toplayıcısı oldukları anlaşılmaktadır.

İnsanoğlunun besin toplayıcı olan ekonomik yapısından,üretim ekonomisine, hayvancılık ve tarıma geçişine kadar binlerce yıl geçmiştir. Bu dönemde üretim araçlarının halen taş ve kemikten yapılmış olmasına karşın, güçlü bir anaerkil (matriarkal veya jinekokrat) toplum düzeninin de olduğunu biliyoruz. Anaerkil toplum düzeni sürecinin başlangıcında metal henüz bilinmemektedir. Yüzlerce yıl sonra metal ile tanışan insanoğlu, ilk olarak bakır ve tuncu kullanmaya başlamıştır. Ancak altın, daha çok dekoratif amaçlarla ve takı eşyası üretiminde kullanılmıştır.

Kuzeybatı Kafkasya erken metal çağına M.Ö. 3000 yıllarında, daha başka bir deyişle, günümüzden 5 bin yıl önce ulaşmıştır. Bu dönem yaklaşık olarak, mezar alanları üzerinde mezar tümseklerinin ortaya çıktığı döneme rastlamaktadır. Arkeologlar, bu dönemde bu bölgede yaşayan insanları ilginç bir sınıflamaya tabi tutmuşlardır: Kaya Mezar Katakomp Mezar toplumları ve Ahşap Mezar kabileleri gibi. Başka bir sınıflama yaşanan topraklara ve bölgelere göre yapılmaktadır. Maykop (Mıyekuape) veya Kuzey Kafkasya boyları sınıflamasında olduğu gibi...

Alınan mezar örnekleri Krasnodar’da ve özellikle Adığey Cumhuriyeti başkenti olan Maykop'daki müzede sergilenmektedir. Bu maket mezarlarda, mezarların açıldığı andaki durumları, ölülerin gömülüş biçimleri, mezarlardan çıkan eşyaların özellikleri detaylı bir biçimde belirtilmektedir. Bu mezarları bırakan insanların genelde uğraş alanı hayvancılıktır. Ancak, toprağı işlemeyi de bir ek iş olarak yaptıkları anlaşılmaktadır.

Kuzeybatı Kafkasya’nın dağlık bölgelerinde ve Karadeniz kıyılarında ortaya çıkan Dolmen kültürü, adını alışılmadık neolitik oda mezarlar ya da kayalardan oyulmuş mezarlardan almıştır. Kuzeybatı Kafkasya Dolmenlerinin geçmişi, M.Ö. 2000'in ortalarından son çeyreğine kadar olan döneme rastlamaktadır. Bu mezarlar, Kuban nehrinin sağ yakasında yer alan bozkır hattındaki kuyu mezar kültürü topluluklarına ait mezar tepeleri ile yaşıttır. Orada ölüler üzerleri kereste ile kapatılan çukurlara gömülürdü. Bu mezarlar genellikle eşya bakımından çağdaşı olan diğer mezarlara göre fakir olmalarına karşın, ölünün kimi zaman dört tekerlekli bir araba ile gömüldüğü de olurdu. Bu mezarlarda altın küpeler dışında metal eşyaya çok az rastlanılmıştır.Devam edecek…

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    logo
    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.