SON DAKİKA
Hava Durumu

Türk-Kürt Kardeşliği Hakkında İddialar ve Faraziyeler

Yazının Giriş Tarihi: 02.04.2024 09:41
Yazının Güncellenme Tarihi: 02.04.2024 09:41

Şunu da vurgulamak isterim ki gerek siyasi liderler gerekse Türk milliyetçileri Selahattin Eyyubi’yi Kürt kabul ederler oysa onun Türklüğünü ve Araplığını ileri süren hatta onu Türk kabul eden önemli bir kitle mevcuttur. Dayılarının Türk olduğu dolayısıyla annesinin Türklüğü kesin kabul edilen Selahattin Eyyubi’nin Kürt kabul edilmesi bence hatadır.

Üstelik kurduğu devleti Mısırda kurması nedeniyle imparatorluğunun Kürt imparatorluğu olduğunu ileri sürmekte imkânsızdır. Bu yüzden Selahattin Eyyubi’yi Kürt kabul edip Alparslan’ı Türk kabul edip onların ordularında ve devletlerinde Türklerle Kürtlerin kardeşçe yer almalarını söylemek bence hata değil kasıtlı amaca yönelik yanlış kabul ve ifadedir. Kısacası düşüncem bence tarihi gerçek olarak Alparslan ve Selahattin Eyyubi’nin yönetiminde Türk Kürt kardeşliğinin varlığından söz etmek yanlış bir yorumdur.

Çünkü bu iki grubu bu sultanların idaresinde birbirine bağlayan unsur kardeşlik duygusu değil aynı imparatorluklarda yer alıp ayrı ayrı bu imparatorluğun başındaki sultanlara itaat mecburiyetidir. Ona benzer Kürt kardeşliğini arzulamak gerçek olacağından bahsetmek bence Alparslan ve Selahattin Eyyubi gibi kuvvetli bir şahsiyete sahip bir yöneticiye itaat eden Türk, Kürt toplumlar ve onlardan oluşan bir devlet arzusu ifade eden bir söylem kabul etmek gerekir düşüncesindeyim.

Bütün bunlardan sonra Türk-Kürt kardeşliğinden bahsetmek yerine Kürtlerle Türklerin aynı ırktan aynı kökenden olduğunu söylemenin daha yerinde olacağını düşünmekteyim. Bu düşüncemi kuvvetlendiren en önemli kültür unsurlarından birisi nevruz bayramı kutlamalarının her iki kesimin kültüründe de mevcut olduğunun görülmesi Türk kültüründeki Ergenekon efsanesi benzeri bir efsanenin Kürt kültüründe de söz konusu olmasıdır. Şunu da belirtmek isterim ki Türklerde de Kürtlerde de ataerkil bir aile yapısı ve kutsal mahallerini yüksek yerlerde dağ tepelerinde oluşturması durumu söz konusudur.

Bütün bu benzerlikler göz önünde bulundurularak Kürt tarihçilerinin bazılarının Türklere ait olan pek çok tarihi ilklere sahip çıkan yazılar yazıp eserler ortaya koymaya çalışması da bu düşüncemizi kuvvetlendiren çalışmalardır kanaatindeyim. Bütün bunlardan sonra bence Kürtler çeşitli sebeplerle Türk toplumundan bölünmeler göstermek durumuna düşmüş farklılaşmalar göstermiş Türk kültürünün alt guruplarından biridir.

Şunu da vurgulamak isterim ki Sultan Alparslan gibi Selahattin Eyyubi gibi dirayetli yöneticilerin ordularının safında Türk ve Kürt toplumuna mensup birliklerin yan yana yer alması onların sancakları altında yer almaları onların kardeşliğine delil teşkil ediyor demek hatalıdır.

Ancak bir an için bu tezi doğru kabul ettiğimizi düşünelim, aynı tez üzerinden giderek Kanuni Sultan Süleyman’ın sancağı altında Almanya üzerine yapılan seferlerde Osmanlı ordusunda yer alan Romanyalıların, Bulgarların, Yunanlıların, Sırpların hatta Macarların Türklerle kardeşliğinden bahsetmemiz Türklerin bu unsurlarla kardeş olduğunu söylememizi getirmesi gerekir.

Bu nasıl toplumuzca kabul edilmezse aynı şekilde sultan Alparslan’ın ve Selahattin Eyyubi’nin ordularında yer alan Kürtlerin ve Türklerin kardeşliğinden bahsetmek de aynı şekilde yanlış ve hatalı olacaktır.

Bu nedenle bu duruma dayanarak Kürt-Türk kardeşliğini ileri sürenlerin bence amacı farklıdır. Düşünceme göre bu iddia sahiplerinin amacı Türk toplumunun ulus toplum olmaktan çıkarıp bir ümmetçi zihniyet sahibi toplum yapmak, Osmanlı devleti benzeri yönetim tarzına sahip bir toplum bir devlet oluşturma yönünde temel atma çabalarından kaynaklanan dile getirilen bir iddia olmalıdır.

Ancak Türk ve Kürt kardeşliğinin sebebini büyük Selçuklu ve Osmanlı devletleri öncesinde aramak ve buna da delil olarak bazı rivayetlere göre Orhun abidelerinde Kürt kelimesinin yer aldığına dayandırarak Ergenekon efsanesinin ve nevruz bayramı kutlanmasının her iki toplumda da benzer seremonilerle kutlanmasında aramak gerekir düşüncesindeyim. Ancak bu tip düşünce ve faraziyelerle kürk toplumunu Türk toplumunun bir alt kültür öğesi kabul etmekle Türklerin ve Kürtlerin birbiriyle kardeş olduğunu söyleyebilmemizi mümkün kılar kanaatindeyim.

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    logo
    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.