SON DAKİKA
Hava Durumu

Fatih Sultan Mehmet’i ve İstanbul’un Fethi’ni Her Yönüyle Tanıyalım

Yazının Giriş Tarihi: 29.05.2025 08:30
Yazının Güncellenme Tarihi: 29.05.2025 08:30

Bizans’ta kendini güzel müdafaa etmiştir. Avrupa’dan aldığı destekçilerle ve kendi gücüyle 50 küsur gün kuşatmaya dayanan İstanbul 29 Mayıs 1453’te düşürülmüştür. Bu mücadele esnasında Osmanlı ordusunda bazı tersliklerde yaşanmıştır. Nitekim baş vezir Çandarlı Halil Paşa ile Fatih’in arasının açılması Avrupa’dan gelen 5 geminin Osmanlı donanmasını yararak Haliç’e girmesi hep bu tür tersliklerdendir. Bu gibi terslikler Osmanlı ordusunun moralini bozduğundan padişahın moralini bozduğundan bu etkileri silmek görevi de padişahın hocası Ak Şemsettin’e düşmüştür.

Zaten pek çok eski tarihi kaynakta Fatih Sultan Mehmet’i İstanbul fethine teşvik eden onu etkileyerek bu fethin gerçekleşmesini temin eden en önemli kişi olarak Ak Şemsettin gösterilmektedir. Hatta bazı kaynaklarda İstanbul fethinin fikir babası manevi gerçekleştiricisi olarak Ak Şemsettin zikredilmektedir.

Nitekim askerin bozulan maneviyatını giderme çalışmalarını gerçekleştirirken bugünkü Eyüp Sultan Türbesi ortaya çıkarılmış ve Osmanlı ordusu ve vatandaşları manevi olarak bu yolla onore edilerek fethin gerçekleştirilmesine katkıda bulunulmuştur. Yine aynı şekilde Ak Şemsettin tarafından İstanbul için var edilen manevi bir şahsiyette Ya Vedüd Sultan Kültü ve Türbesi de bir oranda onun eseridir. Bugün bazı kaynaklarda bu iki kişiliğin gerçekte İstanbul’da olmamasına karşılık Ak Şemsettin tarafından ortaya çıkarılan kişilikler olduğu yolunda beyanlar mevcuttur.

Nitekim Eyüp Sultan efsanesi ve Ya Vedud Sultan efsaneleri bu nedenle Ak Şemsettin vasıtasıyla yaratılmıştır düşüncesindeyim.

Hatta bazı tarihçilerin kabul etmediği Ulubatlı Hasan gibi tiplemelerde bu fetih gerçekleşirken ortaya çıkarılmıştır. Ancak bugün bazı çevreler Ulubatlı Hasan’ı hayal kahramanı olarak değerlendirirken bazıları da varlığını kabul edebilmektedirler.

Bu konuda gerek eski gerek yeni bazı kaynaklar Ulubatlı Hasan’ı hayal kahramanı kabul ederken bazı araştırmacılar da Ulubatlı hasanın mezarının nerede olduğu konusunda çelişkili ifadeler ortaya koymaktadırlar. Bazı son zaman araştırmacıları Ulubatlı Hasan’ın bir hayal kahramanı olmayıp 2. Murat devrinde de padişahın bayraktarlığını yapan Sekbanbaşı Alemdar Hasan Ağa diye bir şahsiyetten söz ederler ve onun mezarının İstanbul’da olduğundan bahsederler. Oysa Ulubatlı hasanın Ulubat gölü yakınlarındaki Ulubat köyünde olduğu hatta bir türbesi bulunduğu beyanları mevcuttur. Yine eski kaynaklarda Sekbanbaşı Alemdar Hasan Ağa’nın ölüm tarihi İstanbul’un fethinde bulunmasına imkan veremeyecek özellikte olduğu iddiası da mevcuttur.

Yine Osmanlı tarihi konusunda bilgi veren eski kaynaklarda surlara ilk bayrak diken kişinin karıştıran Süleyman Bey isminde bir subayın varlığından da söz edildiği beyanları da mevcuttur. Yine bazı eski Osmanlı kaynaklarında surlara ilk bayrak dikenin balaban çavuş isminde biri olduğu yolunda anlatımlar da mevcuttur. Hatta bazı kaynaklarda surlara ilk bayrak diken kişi olarak Manyaslı İlyas isminin de bazı araştırmacılar tarafından dile getirildiği bilgiler de mevcuttur. Gerçi bugünkü Manyas yerleşimi o devirlerde mevcut değildir.

Ancak bugün halkımızın eski Manyas yahut Soğuksu dediği yerleşim yerinde fatih devrinde mevcut olan bir yerleşim yeri söz konusudur. Fatih’ten önceki devirlerde fetih edilen Promaninas yahut Maninas denilen bir kale ve çevresinde oluşmuş bir yerleşim yeri fatih devrinde bir nevi İslam yerleşimi durumunda olan bir yer mevcuttur. Eğer Manyaslı İlyas denilen şahıs iddia edildiği gibi İstanbul’un fethinde surlara bayrak dikmişse bu şahsiyet bu eski yerleşim yerinden çıkmış bir şahsiyet olmalıdır.

Öyle yada böyle Fatih yönetimindeki Osmanlı ordusu ve donanmasının 29 Mayıs 1453’te yaptığı İstanbul fethi önemli tarihi bir olaydır. Bu olay önemlidir çünkü ikinci Sultan Mehmet bu zaferiyle Fatih unvanını alarak kendinden önceki Osmanlı beylerini gölgede bırakmış peygamberin övgüyle söz ettiği bir kişi olmanın desteği ile İslam dünyasında önemli bir yer sahibi olmuştur. Buna dayanaraktan da devletini beylik olmaktan çıkarmış ulus devletlikten kozmopolit ümmetçi hatta çok uluslu bir imparatorluk haline getirebilmiştir. Devam edecek…

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    logo
    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.