güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

Trabzon Havalisinde Yaşayanlar Öz Ve Öz Türktür – 6

Yazının Giriş Tarihi: 18.12.2020 21:47
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.12.2020 21:47

Karadeniz mücadelesinde 1914 yılı sonu ve 1915 başlarında Batum- Çoruh bölgesindeki harekatlar kritik rol oynamıştır. Yukarıda da belirtildiği şekilde Rusların Kafkasya’daki ağır durumu, komuta kademesinde ciddi değişiklikler getirmişti. 25 Aralık 1914’te Kafkas ordularının kumandanı olarak General Vorontsov-Daşkov’un yerine General A.Z. Mışlayevski atandı. Fakat Ocak 1915’te artık Mışlayevski, Sarıkamış harekatının ilk safhasındaki başarısızlığın sorumlusu olarak görüldü ve görevden alındı. 6 Şubatta yerine, o zamana kadar 2. Türkistan Kolordusu kumandanının sorumluluğunu üstlenmiş olan General Yudeniç atandı.

Savaşın başlarında Batum’da, Rus savaş gemilerinden sadece torpido gemisi Dıhtau ve askeri nakliye gemisi Berezan bulunuyordu. Kasım’ın ilk günlerinde buraya kömürlü torpido gemisi Jarkiy, Aralık ortasında ise torpido gemisi Jivuçiy yönlendirilmişti. Daha sonraları söz konusu filoya, torpido gemisi Svirepiy de eklenmişti. Bu gemiler, Batum askeri birliğinin deniz kanadını topçu ateşiyle desteklediği gibi Osmanlı donanmasına mensup gemilerin Karadeniz’deki faaliyetini önleme çalışması da yapıyordu. Çok kısa bir süre sonra, Ocak 1915’te Batum’a, 5. mayın bataryası transfer oldu; bunlar yukarıda bahsedilenlerle aynı tipte olan Zorkiy, Zavidnıy, Zavetnıy, ve Zvonkiy idi. Bu gelişmelerden sonra Türk filosunun Kafkas ordusunun kıyı kanadına yönelik ileri yürüyüş operasyonları geçici olarak kesilmişti.

Öte yandan Alman Yarbay Ştange ile Dr. Bahattin Şakir ve Acaralı Rıza Bey komutasındaki Teşkilat-ı Mahsusa birliklerinin Batum’a yönelik saldırı hazırlıkları, burada ciddi bir paniğe yol açmış, Ruslar başarısız buldukları Sahil Müfrezesi Komutanını değiştirme ihtiyacı hissederek bu göreve General Liyahov’u atamışlardı. Böylelikle yeniden yapılanan Rus sahil müfrezesi, Türk saldırılarına karşı ileri harekâta başlamıştı. Amaç, Erzurum civarlarında devam eden kara savaşlarına Trabzon üzerinden yapılan ikmali tamamen kesmek ve Rus ordusuna destek sağlamaktı. Bu bağlamda, Türk ordularının tedariklerinin yönetildiği Rize Limanı’nın ele geçirilmesi ilk hedef olarak öngörülmüştü. Bunun için harekete geçirilen İmparatoriçe Maria ve Katerina savaş gemileri, Rusların sahil çıkarması için koruma görevi yapacak ve iki kolorduyla Trabzon’a çıkarma yapılması temin edilecekti. Ancak bu çıkarmanın ilk ayağı Rize olacak, buraya yerleşildikten sonra kara kuvvetleri takviye edilerek Trabzon üzerine yürünecekti.

10 Ocak 1916’da, sahil bölgesinde, Arhavi Deresi boyunca, 11 tabur piyade, 3 bölük süvari ve 24 topu olan Rusların karşısında, Türklerin 7 tabur piyade, 1 takım süvari ve 6 toptan oluşan Sahil Müfrezesi vardı. Kara ordusunun Erzurum üzerine yeniden taarruza geçmesinden bir hafta önce Ruslar, sahil bölgesinde de saldırıya geçmişlerdi. Türk tarafında, coğrafyanın sağladığı üstünlük, Rusların ağır toplardaki kayda değer gücü nedeniyle kısa sürede tersine dönmüştü. 4 Şubat sabahı Rus donanmasına bağlı Rostislav gemisi, 6 mil (11 km) uzaklıktan 254 mm’lik toplarla Türk bataryasına ateş açtı ve çabucak etkisiz hale getirdi. Türk mevzileri ve bataryalarının ateşten etkilenmemek üzere yer değiştirmesini fırsat bilen Rus kuvvetleri, öğlen civarında Arhavi’ye çıkarak nehrin batı kıyısında konuşlandı. İlk çıkarmanın yapıldığı gün Rus kuvvetlerinin kullandığı mühimmat şöyle idi:

Arhavi’de tutunan Rus birlikleri, Türk siperlerine yönelik donanmalarından aldıkları yoğun ateş desteğinin de yardımıyla 7 Şubat’ta Ardeşen’e ilerlediler. Devam eden Rus taarruzları sonucu, 13 Şubat'ta Fındıklı Deresi'nin batı yakasına çekilen Türk kuvvetleri, 15 Şubat’ta gün boyunca denizden donanmanın bombardımanla desteklediği Rus taarruzlarına karşı direniyordu.

15/16 Şubat gecesi, Rusların beklemediği bir sırada Türk kuvvetlerinin düzenlediği gece taarruzu, bir süreliğine Rus deniz birliklerine üstünlük sağlamış olsa da sabaha doğru geri çekilmek zorunda kalmışlardı. Nitekim kesin bir sonuç alınamayacağı görülünce birliklerimiz geri çekilmeye başladı ve 19 Şubatta Büyükdere-Fırtına Deresi hattının batı yakasında yeni bir savunma mevzisi oluşturuldu.

Rusların çıkarma yaptıkları yöreleri koruyabilmeleri ve Türk birliklerinin bu bölgelere yönelik yeni bir karşı saldırı gerçekleştirmesini engellemek üzere Rus donanmasına yeni takviyeler yapıldı. Uzun menzilli toplara sahip olan Rus donanmasınca Türk siperleri aralıksız taciz ateşine tutuluyordu. Sık sık Batum ve Sivastopol limanlarından takviyeler alan Rus donanmasının ateş üstünlüğü altında ilerleyen kara birlikleri 7 Mart’ta Rize’ye girmeyi başardılar.

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.