güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

TARİHTE SURİYE HAKİMİYETİ İÇİN YAPILAN SAVAŞLAR

Yazının Giriş Tarihi: 18.12.2020 21:47
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.12.2020 21:47

Ürdün'ün açmazı

Nasır 1956'dan bu yana Arap dünyasının tartışmasız lideriydi. Şimdi, nefret edilen İsrail'e "hodri meydan" diyordu. Bu onun Arap siyasetindeki lider pozisiyonunu daha da güçlendirdi.

28 Mayıs'da Kahire'de yabancı gazetecilerin katıldığı bir basın toplantısı yaptı ve Sina ile Tiran boğazındaki krizi, İsrail'in Filistinlilere yönelik "saldırganlığı"na bağladı.

İsrail'in 1948'de Filistinlileri topraklarından sürdüğünü bu yüzden İsrail ile bir arada yaşamanın mümkün olamayacağını söyledi. İsrail ayrıca "Şam'a yürüme, Suriye'yi işgal etme ve bir Arap rejimini devirme" tehditleriyle de, başına gelecekleri çoktan hakediyordu ona göre.

Nasır'ın kendine güvenli tutumu Ürdün Kralı Hüseyin'i köşeye sıkıştırdı. Hüseyin Nasır'a güvenmiyordu. Yakın dostluk geliştirdiği Amman'daki CIA büro şefi JackO'Connel'a, İsrail'in stratejik hedefinin Batı Şeria'yı ele geçirmek olduğunu söyledi. Ama Kral Hüseyin'in çevresindeki subaylar Nasır ile daha yakın işbirliği için baskı yapıyorlardı.

sonra

Kral Hüseyin, ayakta kalabilmenin önemine inandığından sonunda Nasır'la bir uzlaşmaya gitmeye karar verdi. Eğer savaşın dışında kalırsa, ülkesinde yaşayan Filistinlilerin ayaklanabileceğini ve rejimi çökertebileceklerini düşündü. Diğer yandan savaşa girerse, Mısır'ın sağlayacağı hava desteği İsrail'in Batı Şeria'ya doğru ilerleyişini geciktirebilir ve o arada Birleşmiş Milletler bir ateşkes için araya girebilirdi.

30 Mayıs tarihinde Kral Hüseyin Kahire'ye uçtu ve Nasır'la savunma anlaşmasını imzaladı. Amman'a döndüğünde kendisini karşılayan çoşkulu dev kalabalık Mercedes arabasını omuzlara alarak saraya kadar taşımak istediler.

Ama bu sevgi gösterisi Kral Hüseyin'in başını döndürmedi çünkü kalabalıkların sevgisini Nasır'ın onayına borçlu olduğunun farkındaydı.

Hüseyin daha sonra tarihçi AviShlaim'e şöyle demişti: "Savaşın kaçınılmaz olduğunu biliyordum. Kaybedeceğimizi biliyordum. Ürdün olarak tehdit altında olduğumuzu biliyordum. İki tehdit altındaydık. Ya o gün yaptığımız gibi savaşa girecektik ya da girmeyecektik, ama o zaman da ülke kendi kendisini parçalayacaktı."

Korku ve tehditler

Eğer kendi seçtikleri koşullarda savaşabilirlerse İsrailli generaller tam bir zafer kazanabileceklerinden kuşku duymuyorlardı. Fakat sıkı askeri sansür bu görüşlerin duyulmaması anlamına geliyordu.

Buna karşılık Arap radyolarının seslendirdiği tehditler her gün İsrail basınındaydı. Soykırımın son buluşundan sadece 22 yıl sonra yaşanan bu ortamda Arap propagandası İsrail kamuoyu üzerinde derin etki bıraktı.

Ülkeyi büyük bir karamsarlık sarmıştı. İnsanlar kendilerini kara mizaha vurmuştu: "Savaştan sonra görüşürüz. Nerede? Telefonda" gibi şakalar savaştan pek kurtulan olmayacağı ruh halini yansıtıyordu.

Hükümet tabut stoku yaptırıyor, hahamlar parkları olağanüstü hal mezarlık alanı olarak ilan ediyor, onbinlerce litre kan bağışı yapılıyordu.

28 Mayıs günü Başbakan LeviEşkol'un radyoda yaptığı konuşma da endişeleri derinleştirdi. Başbakan kekeliyor, laflarını birbirine karıştırıyordu.

Konuşma sonrasında yapılan toplantıda generaller Başbakan'ı sert şekilde eleştirdiler.

Komutanlarla hükümet arasında ciddi bir gerilim doğmuştu. Askerler hükümeti Nazilere karşı mücadele etmeyen "pasif Avrupa Yahudilerine" benzeten yorumlar yaptılar.

Filistin'de doğup büyümemiş Başbakan Eşkol bu yorumların odağındaki diyasporaYahudisi tiplemesini sembolize ediyor gibiydi.

Birçok İsrail Başbakanı gibi Eşkol aynı zamanda Savunma Bakanı idi. Bu görevi İsrail'in savaş kahramanlarından biri olan eski asker Moşe Dayan'a bırakmak zorunda kaldı.

Dayan 1956'da bir Kibbutz'da (Yahudilerin oluşturduğu kolektif çiftlikler) öldürülen bir Yahudi'nin cenazesinde hayat felsefesini şöyle özetlemişti: "Bizim kuşağımızın kaderi budur. Her zaman silahlı ve hazır, güçlü ve kararlı olmamız gerekiyor. Çünkü silahımız elimizden alınırsa hepimiz öleceğiz"

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.