Peygamberden Sonra Hilafet Yolunda Hayatını Kaybedenler

Muhtar zindanda Meysem-i Tammar ile görüştü ve Meysem, ona şöyle dedi: “Sen buradan kurtulacak ve İmam Hüseyin’in (a.s) intikamını alacaksın ve Ubeydullah b. Ziyad’ı öldüreceksin.”

Muhtar, zindandan kurtulduktan sonra Kûfe’de, sayıları yirmi bini aşan büyük bir ordu kurdu. Muhtar’ın yanında yer alan insanlar, bu kıyamın Ehl-i beyt (a.s) tarafından onaylanıp onaylanmadığına emin olmak için Muhammed b. Hanefiyye’nin yanına elçiler gönderdiler. Elçiler, Muhammed b. Hanefiyye’nin konuşmalarından, onun razı olduğunu anladılar. Muhammed b. Hanefiyye onları da alarak İmam Zeyn’el Abidin’in (a.s) huzuruna vardı. İmam Zeyn’el Abidin (a.s), amcası Muhammed Hanefiyye’ye şöyle buyurdu:

“Siyah bir köle de biz Ehl-i beyte (a.s) taraftarlık ederse, bizim için kıyam ederse insanların ona yardım etmesi farzdır. Ben bu olayı sana bırakıyorum; nasıl uygun görüyorsan öyle yap!”

Elçiler, bu konuşmalardan sonra Muhtar’a yardım etmeleri gerektiğini anladılar. Bundan sonra İbrahim b. Malik Eşter de onlara katıldı ve Muhtar’a biat etti. Bunun üzerine Muhtar, hicrî 66 yılında ve Rebi’us sani ayının sonuna on dört gün kala ve de Çarşamba akşamı Kûfe’de kıyam etti. İnsanlar dört konuda Muhtar’a biat etmişlerdi:

-Allah’ın kitabı

-Allah Resulünün (s.a.a) sünneti

-İmam Hüseyin’in (a.s) ve Ehl-i beytin (a.s) dökülen kanlarının intikamı

-Mazlumları savunma

İnsanlar Muhtar’ın emriyle ve “Ya lesarat’ul Hüseyin (a.s)” şiarıyla kıyamı başlattılar. Ubeydullah b. Muti’in ordusuna saldırdılar ve onları bozguna uğrattıktan sonra İmam Hüseyin’in (a.s) katillerini cezalandırdılar. Kerbela şehitlerinin naaşları üzerinde at koşturanları yakalayıp yaptıklarının cezasını ödettiler; Kerbela’da Yezit ordusuna komutanlık yapan Ömer b. Saad’ı ve de büyük cinayetler işleyen Şimr’i öldürdüler. Ubeydullah b. Ziyad da İbrahim b. Malik Eşter tarafından öldürüldü ve böylece işlenen büyük cinayetlerin intikamı alınmış oldu.

Muhtar Üs Sakafi’nin hayat hikayesine ve icraatlarına baktığımız da görürüz ki Hz. Ali soyunun özellikle Hz. Hüseyin’in uğradığı haksızlığın katledilmesinin intikamını almak ondan boş kalan Hz. Ali soyunun makam olarak liderlik vasfını eline alıp imamlık müessesesinin hilafet müessesesine karşı bir başka deyişle ali soyunun Şii dünyasının Emevi sülalesine ve Sünni dünyasına karşı gerçekleştirmek zorunda kaldığı üslenen lideri olduğunu görürüz.

Kısa zamanda icraatlarıyla Hz. Hüseyin’in katillerini Emevi soyunun Hz. Ali soyuna karşı kullandığı maşaları cezalandıran Hz. Ali soyunun Hz. Hüseyin’in dökülen kanının intikamını alan Muhtar Üs Sakafi ne yazık ki kendisi gibi Hz. Ali soyu adına Emevilerle mücadele eden bir başka lideri tarafından ortadan kaldırılmıştır.

Muhtar Üs Sakafi ile birlikte hareket etmesi gereken kendisi gibi Emevilerle mücadele eden muhtarla anlaşması beklenen Abdullah Bin Zübeyr Hz. taraftarlarının sadece kendi etrafında toplanmasını sağlamak amacıyla Muhtar Üs Sakafi ile mücadeleye başlaması nedeniyle bu mücadelede yenilen Muhtar Üs Sakafi hayatını kaybetmiştir. Böylece Emeviler karşısında daha kuvvetleneceğini düşünen Abdullah Bin Zübeyr farkında olmadan ali soyunun ve ali taraftarlarının kuvvetten düşmesini sağladığını görmekteyiz. Bunun sonucu olarak Muhtar Üs Sakafi’nin ölümünden sonra iki cephede çarpışmak durumundan kurtulan Yezid ve taraftarları Abdullah Bin Zübeyr ile daha kuvvetli bir şekilde mücadele etme imkanına kavuşmuşlardır. Bu nedenledir ki Muhtar Üs Sakafi denilen bu cesur, dirençli lideri de hilafet uğruna hayatını kaybedenler listesine dahil etmemizin doğru olduğunu düşünmekteyim. Devam edecek…