MHP Yumuşamaz tutumuyla hangi partileri yıpranabileceği ortama itmek istemektedir.

Değerli okurlarım 7 Haziran seçimleri sonrası daki döneme ait yazılarımda sürekli olarak dile getirmişimdir. MHP lideri ve MHP kapılarını diğer partilerle özellikle HDP ile anlaşmaya kapatarak kendimce hasımlarını yıpratacak bir siyaset izlemeye yönelmiştir.

Bu yıpratma görünüşte HDP’yi hedeflemekte görünse de aslında MHP bu davranışıyla HDP seçmen sempatizanlarını partileri etrafında daha sıkı saflar oluşturacak şekilde bütünleşmeye yönlendirmektedir. Çünkü insanoğlu düşman karşından kendini düşman ilan eden karşısında kendi durumunda olanlarla daha sık iş birliğine daha beraberce hareket etmeye yönelme temahündedir.

Bu nedenle MHP’nin koalisyon kurma yolundaki diyaloglara kapısını kapatması ancak CHP ve A ve KP’yi yıpratmaya yönelik neticeler verebilecek sonuçlar ortaya koyabilir düşüncesindeyim. Çünkü MHP’nin iddiası ülkede Kürt sorunu Kürt milliyetçiliği diye konuların olmayıp aksine terör sorunu olduğu şeklindedir.

Oysa sözünü ettiğim CHP ve A ve KP hem Kürt sorunu olduğu hem de bu sorunun halledilmesi için bir çözüm sürecine gidilmesine ihtiyaç olduğu düşüncesindedirler. Onlara göre terör değil Kürt sorunu söz konusudur. İşte bu nedenle MHP kapılarını bu iki partiye kapatarak bu iki partinin birlikte hükümet kurup var olduğunu iddia ettiklerini Kürt sorununu halletmeleri gerektiğini düşünmekte onların bu sorunu halledemeyeceğini düşünüp kendi kabul ettiği gibi söz konusu olan terör sorunları karşısında çaresiz kalıp bunların yıpranacakları düşünmektedirler.

Üstelik onlar böyle bir koalisyon yoluna giderlerse ortaya çıkacak terör karşısında ki başarısızlıktan terörün dökeceği kanlardan alacağı canlardan mesul tutulamayacak tek siyasi parti kendisi kalacaktır. Çünkü MHP’ye göre terörün kaynağı olan HDP ve sempatizanları onun arkasındaki PKK örgütü boş durmayacak terörü daha da büyütecek HDP bunun kaynağı olarak toplum karşısında yıpranıp destek ve oy kaybederken kurulacak bir koalisyonun tarafları olarak CHP A ve KP bu terör faaliyetlerine engel olamamaları terör faaliyetlerini ortadan kaldıramamaları nedeniyle toplum çapında yıpranıp seçmen ve oy kaybına uğrayacaktır.

MHP liderinin ve MHP’nin benim kararıma göre taşıdığını kabul ettiğim bu düşünce tarzı aslında MHP’ye ve liderine gelecek seçimlerde büyük çapta seçmen ve oy artışı getirmeyecektir. Çünkü tam manasıyla karşı ve rakip olduğunu ortadan kaldırılmasını istediği terör ortamının sona ermemesi karşısında Türk toplumu bu konuda elini taşın altına sokmayan MHP’den umudunu kesecek bence ona sırtını dönmek durumunu yaratacaktır.

İşin tuhafı hiçbir şey yapmayarak olaylara seyirci kalarak yahut hariçten gazel atılarak insanları aldatmanın mümkün olduğu hele hele bunun uzun süre geçerli olduğu görülmemiştir. Üstelik MHP’nin bu tutumunun Türk insanında Türk toplumunda onun kandan beslendiğini nefretten beslendiğini sürtüşmende çatışmadan beslendiğini düşündüren duygular yaratması da mümkündür. İşte es kaza MHP böyle bir duruma düşer yada düşürülürse bu günkü mevcut oy oranının altına düşülmesi de kaçınılmaz bir son durum olacaktır.

Ama bütün bunlara rağmen MHP öyle görünüyor ki başından beri söylediğim stratejiyi kendine esas strateji kabul etmiş rakiplerinin seçmen karşısında yıpranabilmesi için onlara kapılarını kapatmaya tercih etmiştir. Ama bu kapatmanın ters tepkiler yaratması da mümkündür. Çünkü kendi bünyesinde ki Türk İslamcı ümmetçi oyların her türlü fedakârlığı deneyen her diyoluğa giren ümmetçi ve İslamcı zihniyetin en iyi temsilcisi olan A ve KP ‘ne kaymasını da getirebilir.

Yani MHP A ve KP yıpransın diye beklerken ondan oy çalacağını seçmen çalacağını düşünürken aksini yaşayıp A ve KP lehine oy ve seçmen kaybını yaşayabilir. Şurasıda bir gerçektir ki ve seçmenler CHP’den kaçabilecek oy ve seçmenler hiçbir zaman çoğunluklu olarak MHP’ye gitmeyeceğinden bu partini yıpranması MHP lehine sonuç getirmeyecek ona iktidar yolunu açacak bir katkı sağlamayacaktır. Tam aksine MHP’nin aksine kozmapolikt seçmen olan CHP seçmeni ya A ve KP ‘ye gidecek veya HDP’ye gicektir.

Bu durum ise MHP’nin aleyhine olacaktır. Bütün bunlardan sonra şunu vurgulamak isterim ki MHP ve MHP lideri diğer partilere karşı kapılarını kapatmakla koalisyon ortaklığından kaçmakla hangi partileri yıpratmayı amaçlamaktadır bilemem. Ama şurası kesindir ki bu davranışı karşısındaki yıpratmak yerine tam aksi tefsir yaratıp kendisini yıpratacak hiç değilse meclisteki gücünü azaltacak. Toplum karşısındaki seçmen ve oy oranını düşürecek neticeler verebilecektir. Hele hele bir de hiçbir koalisyon kurulamayıp cumhurbaşkanı perlomantayı fes edip seçimi yenilemeye yönelirse yahut başka bir şart ve şekilde seçim yenilenirse MHP’nin seçmen karşısında oy talep etme konusunda ileri sürebileceği bahaneleri yahut sebepleri bulması oldukça zor olacaktır.

Umarım MHP ve lideri kendi stratejisini belirlerken bütün bunları ölçüp biçmiştir. Umarım tos ya da pirince gidilirken eldeki bulgurdan olma deyimi gelecek tarihlerde MHP lideri ve MHP için kullanılan yerinde bir olma durumu yaşanmaz. Tekrar vurgulamak isterim ki hakikaten MHP liderinin ve MHP’nin koalisyonlar konusunda diyaloglara kapalı olarak açıkladığı tutumuyla hangi partileri yıpratmayı dize getirmeyi amaçladığını anlamak mümkün değildir.