Değerli okurlarım
Eylül ayı kurtuluş harbi açısından bir destanın bitiş halkalarının yaşandığı zamanın ta kendisidir. Öyle ki Atatürk’ün Samsun’a çıkışıyla başlayan yani 19 Mayıs 1919 la başlayan kurtuluş harbi 9 Eylül 1922 de Yunan’ın denize dökülüşüyle İzmir de sona ermiş gözükse de aslında Eylül sonlarına kadar devam etmiştir. En bariz olarak Yunan askerinin açık alanda toplu savaş verdiği muharebe gerçekleştirdi son savaşı Bandırmamızda gerçekleşmiş oda Eylül ayı içerisinde söz konusu olmuştur. Bu yüzden Yunan’ın denize dökülüşü de Yunanla yapılan son askeri mücadelelerde Eylül ayı içerisinde söz konusu olmuş nitekim bölgemiz açısından Yunan’ın denize dökülüşü de İzmir den dokuz gün sonra 18 Eylül de Erdek ve Edincik sahillerinde vuku bulmuştur. Bu yüzdendir ki bölgemizin kurtuluş tarihi açısından bazılarına göre önemli bir yeri vardır. Bu önem Bandırmamızın ve çevresindeki ilçelerin Yunan işgalinden en son kurtulan bölgeler olmasından gelmektedir. Peki, neden bölgemiz Yunan işgalinden en son kurtulan bölgeler olmuştur. Bunun sebebi açık ve seçik ortadadır. Birinci sebep bölgemiz deniz yoluyla düşmanının takviye almasına müsait bir konumda olmasıdır. İkincisi ise bölgemizin etnik yapısı oldukça karmaşık yapıdadır. Düşünü bölgemizde Osmanlı döneminin son dönemine göre konuştuğumuz da Rumu da Ermelisi de Yahudi’si de mevcut olduğu gibi çeşitli kandırma sebepleriyle kaderlerini Yunanlılarla birleştirebilecek. Müslüman hatta Türk olmasına rağmen kendini ayrıl ırk sayan etnik gruplarda bu sahada bol miktarda mevcutturlar. Bunlar yetmezmiş gibi İstanbul hükümetinin taraftarları da son ana kadar bölgemizde kalmış düşmanla iş birliğini son ana kadar devam ettirmişlerdir. Hal böle olunca askeri kuvvetlerin ana yollarından uzak olan bölgemiz yerel askeri kuvvetlerin çabalarının getireceği kurtuluşa bel bağlamak ve onlarla kurtuluşu yaşamak zorunda kalmıştır. İzmir Türk ordusunun ana Kuveytleriyle gerçekleştirilen askeri hareketlerle kurtarılırken Bandırmamız ve çevresi yerel virislerin gayretleri ile kurtuluşu yaşamış sadece Bandırmamız askeri birliklerin mücadele neticesinde kurtuluşu yaşayabilmiştir. Susurluk, Gönen, Manyas yerel mirislerin çabaları sonucunda kurtulurken Bandırmamız böyle bir kurtuluşu yaşayamamıştır. Bu nedenledir ki Eylül ayının yarısına yakın bir zamanda Yunan işgalinde kaldırmayı sürdürmüş Erdek ve Edincik ile birlikte Yunan çizmesi altında kalmayı yaşamak zorunda kalmıştır. Eylül’ün 17 kurtulan Bandırma’nın sosyal ve siyasi hayatında Eylül ayının Büyük önemi olmasından doğal bir şey olmamalıdır. Zaten beklide böyledir. Bu yüzden olmalıdır ki nasıl İzmir de 9 Eylül tarihine öncem verilmiş bu tarih İzmir için kurtuluş bayramı kabul edilmişse 17 Eylül de bandırmamız için kurtuluş tarihi ilan edilmiş ve bu tarihte kurtuluş bayramı kutlamaları başlamıştır. Bandırmamız 17 Eylül tarihini sahip olduğu mahallelerinden birine verirken Yeni sahip olduğu üniversitesine de 17 Eylül üniversitesi adını vermiştir. Ne var ki görünüşte 17 Eylül tarihine önem verir gibi görünen Bandırma 17 Eylül’ün kendisine sunduğu nimetlerden hiçbir zaman yeteri kadar faydalanmayı gerçekleştirememiş 17Eylül’ün getirinden 17 Eylül’ü yaratanları kendisine armağan ettiklerinden istifade etmek yolunda yeteri kadar çaba göstermemiştir. Hatta diyebilirim ki. Bandırma’nın önemli bir kesimi 17 Eylül’ü yaratanların aksine Osmanlı dönemini hayal eden kişiler olmaya yönelmişlerdir. VE bunu sonucunda da Bandırma Cumhuriyetin nimetlerinden faydalanmayı gerektiği gibi gerçekleştirememiştir. Gerçi liman havaalanı demir yolu kara yolları gibi dört ulaşım sahasının düğüm noktasında olması. Bandırmaya birçok nimetler sağlamış ama yinede Bandırmamız kendisini durumundan daha az olanaklarla kendinden daha iyi durumda olan yerlerle kıyasladığımız da hiç de 17 Eylül’ün getirilerinden gerektiği gibi istifade etmiş bir şehir sayılmayacak bir konumdadır. Sözün kısası Eylül ayı batı Anadolu şehirleri Ege kıyı şehirleri ve günay Marmara şekilleri için Yunan işgalinden kurtuluşu getiren aydır. Bu nedenle Eylül ayı bölgemiz dâhil batı Anadolu halkı için Yunan kapçı ve çizmesinden kurtuluşu getiren aydır. Ve bu kurtuluş ayını bölgemiz olarak 6 Eylül Gönen ve Susurluğun kurtuluşlarıyla başlayarak şenliklerle değerlendirir kurtuluş bayramlarını içtenlikle kutlayarak yaşarız. Ne var ki bu kurtuluş bayramların da yapılan seranomi ve anlatılan olayları belirtir. Bilgileri gerçek değerlendirmeyle değerlendirmeyi ne yazık ki gerçekleştiremeyiz. Bunun sonucu olarak pek çok aşkiayi kurtuluş kahramanı olarak birilerinin bize yutturmasına katlanmak durumuyla karşı karşıya kalırken pek çok gerçek kahramanı da değerlendirme durumuyla da karşılaşmak gibi bir olayı ne yazık ki yaşayabiliriz.