Başta Yarbay Rahmi Bey olmak üzere Şehit Müftü Şevket Efendi, Şehit Gönen Belediye Reisi Hüseyin Çavuş, Şehit Avukat Ramiz Bey, Şehit Abdi Bey Zade Mehmet Bey, Şehit Köteylili Çakır Hasan, Şehit Alaiyeli Jandarma Nuri Çavuş bu işgal sırasında Anzavurcular tarafından katledildiklerinden bu toplu öldürme olayı Anzavurcuların Gönen’e reva gördükleri bir katliamdan başka bir şey değildir. 4 Nisan tarihindeki Anzavur işgali sırasındaki bu şehit edilişlere haklı olarak katliam diyorum.
Çünkü bu öldürülen şahıslar karşılıklı bir mücadele neticesinde veya bu şahısların Anzavurculara karşı yaptığı bir direniş sırasında gerçekleştirilen şehit edilme olayı değildir. Bu öldürme olayının ana amacı Gönen ve çevresindeki Kuvayi Milliyecileri sindirmek İstanbul hükümetine ve işgal devletlerine karşı gerçekleştirilecek direnişten caydırma amacına yönelik masum insanları öldürme olayı olduğundan hakikaten bir katliamdan başka bir şey değildir. Bu yönüyle Anzavurun Gönen’de gerçekleştirdiği bu katliamın Ermenilerin Kars’ta veya Haçın’da yaptığı katliamlardan farklı değildir.
İşte 4 Nisan 1920 tarihinde Gönen’in yaşadığı bu katliam Gönen’in Kurtuluş Savaşı tarihi Türkiye Cumhuriyeti tarihi açısından en önemli olaylarından birisidir. Şurasını da hatırlatmak isterim ki bu katliam aslında Türkiye Cumhuriyeti açısından da önemli bir katliamdır. Gerek katliamın temelini oluşturan Anzavur isyanı gerek yaşanan 4 Nisan Gönen katliamı Derviş Mehmet tarafından başlatılan Menemen İsyanı ve Kubilay’ın katledilmesini getiren olayla ana esas açısından benzerlik gösteren bir olaydır. Çünkü nasıl Menemen olayı Mustafa Kemal’i ve onun getirdiği, getireceği rejimi ve inkılapları, değişiklikleri hedef alıyorsa Anzavurun isyanı da giriştiği isyanda katliamda Mustafa Kemal’in oluşturmak istediği Kuvayi Milliyeyi İstiklal Savaşı fikrini ortadan kaldırmayı amaçlayan bir girişimle katliamdır.
Şunu da vurgulamak isterim ki Anzavurun Gönen’de oluşturduğu 4 Nisan katliamı sadece Gönen’de, Gönen’in içinde yaşanmış bir faaliyet olarak değerlendirilmemelidir. Anzavur Ahmet gönen katliamından önce faaliyet gösterdiği Manyas sahasında da benzeri olayları Türk halkına ve askerine yaşatmıştır. Nitekim tarih anlatımlarında yer almayan daha doğrusu nedendir bilinmez yer bulamayan Manyas bölgesinde yaşanmış bir Tavşantepe olayı vardır. Manyasın Börülceağaç mahallesiyle, Çavuşköy mahallesi arasında mevcut Tavşantepe denilen sahada aznavura bağlı isyancılar bu sahada görevleri icabı bulunan otuz kırk kişilik bir Osmanlı askeri kuvvetini kuşatmışlar.
İsyancılarla bu kuvvet arasında cereyan eden çatışmada bu askeri kuvvetin önemli sayıda efradı şehit edilmişlerdir. Beklenmeyen yerde kendi tebaasını oluşturan çoğunluğunu Kafkas göçmenlerinin oluşturduğu Anzavur isyancıları tarafından bu askeri birliğin şehit edilişi de bir oranda katliam olmuştur. Teslim olup hayatta kalan birlik efrattı bir sürü işkenceye tabi tutularak yaşadığı bir sürü eziyetten sonra Manyas üzerinden yapılan anlaşmalarla tekrar
Osmanlı kuvvetlerine teslim edilmişlerdir. Kurtuluş savaşı başlarında yaşanan bu tarihi çatışma ve katliam bölge köylerinde ve Manyas çevresinde Tavşantepe olayları adı altında yıllarca hatırlanmış, bu olayın yaşandığı yıllarda küçük yaşta olan insanımız, köylülerimiz arasında yıllarca dillendirilmiştir. Nitekim bu Tavşantepe olayı sırasında şehit askerlerimizin bir kısmının naaşı yıllar sonra yaşanan 27 Mayıs inkılabı sırasında manyasın Maltepe denilen sahasında yapılan bugün halk arasında Maltepe anıtı diye tanınan anıtın bulunduğu yere getirilip gömüldükleri anlatımı bölge köylerimizde yıllarca anlatılmıştır. Ama ne var ki yazılı kaynaklara geçmeyen bu olay, olayları yaşayanların ölmesiyle yavaş yavaş unutulmuş, daha doğrusu unutturulmaya uğramıştır düşüncesindeyim.
Ne tuhaftır ki gönenin yaşadığı 4 Nisan katliamı gerek yerel açıdan, gerek ulusal açıdan hak ettiği önemi ve değeri hiçbir zaman bulamamıştır. Pek çok katliam gerçekleşme tarihinde dile getirilip faillerin lanetlenip şehit edilenler yani mağdurları rahmet ve şükranla anılırken 4 Nisan tarihinde Anzavurun Gönen’de yaptığı katliamın şehitleri hiçbir zaman anılmamışlar bu katliamın faili Anzavur ve Anzavurcular hiçbir zaman lanetlenmemişlerdir.
Ancak askeriyeye minnettar olmalıyız ki 4 Nisan şehitlerinin isimlerinin kaidesinde yer aldığı bir şehitler anıtını Gönen’de oluşturmuş, bu katliam şehitlerinin unutulmasının, unutturulmasının önüne geçmiştir. Bu anıt sayesindedir ki Gönen ve çevresi, halkı 4 Nisan katliamının kurbanlarının isimlerini öğrenmek imkânını elde edebilmektedirler.
Ama şu noktayı önemle vurgulamak isterim ki Gönen gibi kendisine bağlı milislerin, çetelerin gayreti ile kendini Yunan işgalinden kurtarma başarısını göstermiş bir ilçenin bu derece kahramanlıklar yaşatmış ataların bugünkü neslini oluşturan Gönen halkının 4 Nisan katliamını ve bu katliamın kurbanlarını unutmuş bir görünüm sergilemesi bence hakikaten acı bir görüntü oluşturmaktadır. Bence sergilenen bu görüntü Gönen halkının o katliamı yaşamış atalarına, bireylerine karşı sergilediği bir vefasızlık örneği söz konusudur. Devam edecek…