Bir Zamanlar Kutladığımız 27 Mayıs Hürriyet ve Anayasa Bayramı Hakkında Yorumlarımız

Bir nevi inanç birliğine sebep olacak, inanç huzursuzluklarını ortadan kaldıracak bir bayram olarak bahar bayramını ilan etmiş olma ihtimali büyüktür. Daha sonraları sadece resmi tatil olup vatandaşın piknik yaptığı gün olarak görülmüş uygulama bulmuş, etkisini arttıran işçi sınıfının 1 Mayıs tarihini işçi bayramı olarak görüp kutlamaya başlamasıyla ortadan kalmıştır.

Bu bayram gibi bir müddet kutlanıp daha sonra ortadan kalkan bir bayramımız daha olmuştur. Bir farkla ki bu bayramı ulu önder Mustafa Kemal değil 1960 darbesini gerçekleştiren Türk silahlı kuvvetlerinin bir kısım subaylarının oluşturup ihdas etiğini söyleyebiliriz.

1960 darbesini gerçekleştiren Türk Silahlı Kuvvetleri oluşturduğu yeni anayasa komisyonu diyebileceğimiz bir oluşumla meydana koyduğu 1961 anayasasıyla devletimizin yönetim sistemine bir düzen verdikten sonra sözüne edeceğimiz 27 Mayıs Hürriyet ve Anayasa Bayramını ihdas etmiş, bu darbeyle gerçekleştirilen halkımızın 61 anayasası dediği Türkiye’nin daha doğrusu Türk toplumunun geçmişten bugünümüze kadar sahip olduğu en hürriyetçi anayasası olan bu anayasa uygulamaya girmiş, yürütmede, yasamada ve yargıda uygulama bulacak olan kuvvetler ayrılığı prensibine en mükemmel şekilde bir anayasa olan 61 anayasamız ortaya çıkarılmıştır.

Bu anayasanın özelliklerinden biri de yasama organı olan millet meclisimizi de iki yapılı bir hale getirmiş olmasıdır. Türkiye Büyük Millet Meclisi yanında bir de senato oluşturulmuş, bu senato vasıtasıyla millet meclisinde alınacak kararların cumhurbaşkanı tarafından onaylanmak üzere gönderilmeden önce bir kez daha gözden geçirilerek hatadan arındırılması düşünülmüştür.

Senatonun yapısında iki grup senatöre yer verilmiştir. Birinci grup az sayıda olan darbenin yapılmasında etkili olan subayların oluşturduğu bu sivillerin görev aldığı milli birlik komitesi adıyla tabi üye görülen kişilerin meydana getirdiği grup ki bu gruba cumhurbaşkanlığı yapıp emekli olan cumhurbaşkanlarının katılması da anayasada tespit edilmiştir. İkinci senatör grubu ise milletçe seçimle tespit edilen partili senatörlerin oluşturduğu gruptur.

Senato ve millet meclisi diyeceğimiz ikili yapıdan oluşan Türkiye Büyük Millet Meclisi ve kuvvetler ayrılığı prensibine dayanan yürütme organıyla 61 anayasasının getirdiği yeni cumhuriyet uygulamasıyla devletimiz ve milletimiz tam manasıyla İngiltere, Amerika Birleşik Devletleri gibi ülkelerde görülen rejimlere benzeyen bir hale getirilmiş, ülkemizde tek parti diktatörlüğünün tek adam diktatörlüğünün yahut tek sınıf diktatörlüğünün oluşmasına meydan verilmemek istenmiştir.

Ne var ki ülkemizin bu gördüğü en mükemmel anayasa olan 61 anayasası bizde uzun süre yaşayamamıştır. Gerçi bu anayasanın yapımında rolü olan milli birlik komitesinin bu anayasa ve yeni sistem baki kalsın diye 3 Nisan 1963 de ilan ettiği 27 Mayıs Hürriyet ve Anayasa Bayramı adıyla bir bayram uygulamaya sürülmüştür. Ama milletimizin bu bayramı Mustafa Kemal’in ilan ettiği diğer ulusal bayramlarımız gibi benimsediğini, kutlamaya yönelindiğini söylemek mümkün değildir.

Nitekim 61 anayasasının getirdiği yeni anayasa ve yeni sistem milletimizce gereği gibi anlaşılmadığından ülkemizde dış mihrakların da etkisiyle yeni huzursuzluklar görülmeye başlamış, bu sebeplerden istifade ederek rejime ve sisteme hakim olmaya çalışan siyasal hatta dinsel gruplar oluşmaya başladığından 27 Mayıs darbesinden sonra 1980 tarihli ikinci bir askeri darbe daha meydana gelmiştir. Devam edecek…