Bir Zamanlar Kutladığımız 27 Mayıs Hürriyet ve Anayasa Bayramı Hakkında Yorumlarımız

Millet olarak tarih boyunca kazandığımız zaferler başta olmak üzere milli açıdan önem arz eden önemli icraatların yapıldığı tarihleri esas alan sürekli kutlamalar içeren bayramlarımız olmuştur. Bir başka deyişle Türk milleti açısından önemli olayların önemli icraatların tarihlerini esas alan günleri bayram ilan etmiş ve bu günleri her seneyi devirlerinde kutlamayı gerçekleştirmiş bir millet olduğumuzu rahatlıkla söyleyebiliriz.

Türk milleti olarak sık sık devlet kuran kurduğumuz devlet yıkıldığında başka yerlere göç edip yeni yerlerde yeni vatanlarda yahut aynı coğrafi sahanın farklı yerlerinde yeni devletler kuran Türk milleti her kurduğu devletin kuruluş tarihlerini bayram olarak kutlamayı adet etmiş bir millettir. Bunun yanında dini inançlarımıza uygun olarak da bayramlar oluşturmuş, kutlamayı adet etmeyi ihmal etmemişizdir.

Bu sonunculara örnek olarak nevruz bayramını, Hıdırellez bayramını rahatça gösterebiliriz düşüncesindeyim. Bu yüzden tarih boyunca pek çok bayramlar oluşturmuş, belirli bir müddet sonra bazı bayramları terk edip kutlamaktan vazgeçmişizdir. Osmanlı döneminde her padişahın iş başına geçip tahta oturduğu günleri cülus bayramı adı altında cülus şenliği adı altında kutlamak adet olmuştur. Ama milli bayram olarak Osmanlı döneminin son zamanlarında meşrutiyetin ilan edilip Osmanlı meclisi mebusanının açılış tarihini de bayram olarak tespit edip kutladığımızı da unutmamamız gerekir.

Osmanlı devleti fiilen ortadan kaldırılıp cumhuriyetin ilan edilmesinden sonra genç Türkiye cumhuriyeti devleti kurucusu Mustafa Kemal’in tespitiyle başta 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı yani Cumhuriyetimizin ilan edildiği günün tarihini, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılış tarihi olan 23 nisan tarihini, Mustafa Kemal’in Samsun’a çıkış tarihi olan 19 Mayıs tarihini, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin işgalci Yunana karşı kazandığı en nihai şanlı Başkumandanlık Meydan Muharebesi’nin nihai zaferin tarihi olan 30 ağustosu bayram günü olarak kutlamayı tespit etmiş, 29 ekim Cumhuriyet Bayramı, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı, 30 Ağustos Zafer Bayramı olarak milletçe kutlayarak ulusal bayramlarımız olarak kutlamayı gerçekleştirmek yoluna gitmişizdir.

Mustafa Kemal’in bu bayramları bayram olarak ihdas edip kutlamasının ana amacı Türk kurtuluş harbi ve Türkiye Cumhuriyeti’nin meydana çıkışındaki önemli olan bu tarihlerin unutulmaması ve yetişen yeni nesillerin bu bayramlar sayesinde milli şuurunu kuvvetlendirip Türkiye Cumhuriyeti’nin sürekliliğini sürdürebilmesidir.

Bütün bunlardan sonra Mustafa Kemal’in ihdas ettiği bir bayramdan daha söz etmek isterim. Bu bayram diğer bayramlar gibi kitlesel olarak kutlanılmayıp resmi bayram olmasına karşılık bireysel kutlamayı içeren bir bayram olan 1 Mayıs bahar bayramıdır. Bazı kaynaklarda adı 1 Mayıs bahar ve çiçek bayramı olarak belirtilen bu bayramı ulu önder 1935 tarihinden itibaren kutlamaya sunmuştur diyebiliriz. Bu bayramı Mustafa Kemal’in ihdas etmesinde en büyük sebebin Türk toplumunda sınıfsız bir yapı oluşturmak istemesi olarak görülebilir.

Mustafa Kemal oluşturduğu Türkiye Cumhuriyeti’nde sınıf kavramını kabul etmemiş ve sınıfların oluşmasını istememiştir. Bu nedenledir ki kabaca 1890’lardan beri Amerika’da başlayıp Avrupa’ya sirayet etmiş oradan da Osmanlı devleti ve toplumuna geçerek kutlanmaya başlanmış 1 Mayıs İşçi Bayramının bizde de kutlamasının devam etmesinin, işçi sınıfı bilinçlenip işçi bayramı sayesinde kuvvetlenirken onu örnek alan yeni sınıflar oluşmasın, sınıf mücadeleleri gerçekleşip ulusal birliğimiz zedelenmesin diye dünya uluslarının 1 Mayısta kutladığı işçi bayramının tarihini 1 Mayıs bahar veya bahar ve çiçek bayramı olarak kutlanmasını ortaya koymuştur.

Bunu yaparken de bu bayramın kitlesel olarak değil bireysel olarak kutlanmasını uygun görüp 1 Mayıs tarihini bayram günü olarak resmi tatil kabul edip devlet protokolüyle kutlanmaktan uzak, vatandaşların bireysel olarak kutlayacağı bir bayram kabul etmiştir. Üstelik bu bayramın tarihi 1 Mayıs kabul edilirken farklı inançlarla kutlanılan nevruz ve Hıdırellez bayramlarının tarih olarak ortasına denk gelen bir tarihi yani 1 Mayıs tarihini bahar ve çiçek bayramı olarak ilan ederek farklı inançlarla kutlamak yerine hangi inanç sahibi olsa da bütün inanç sahiplerinin birlikte kutlayabileceği bir bayram oluşturmuştur.

Devam edecek…