SON DAKİKA
Hava Durumu

BARZAN AŞİRETİ VE BARZANİ AİLESİNİ KÜÇÜMSEYEREK YAPIŞACAK İCRAATLER ÜLKE SİYASETİNE ZARAR VEREBİLİR

Yazının Giriş Tarihi: 18.12.2020 21:49

İNGİLİZLER BARZANİLERİN KÖYLERİNİ UÇAKLARLA BOMBALADI

İngilizler 1922'de Barzan'a saldırmışlar, Ahmed Barzanî ve Zibari Aşireti lideri Faris Ağa, Barzan'ı terk ederek dağlara kaçmak zorunda kalmışlardı. Bu operasyon bir süre için Barzanî Aşireti'ni sindirmiş, inzivaya çekilmelerine neden olmustu. Barzaniler bu dönem yer yer Türkiye’deki Kürt hareketlerine de destek verdi ve dönem dönem çatışma içerisine gierdiler. Türkiye'nin ardından bir yıl sonra Alimed Barzanî ile Irak'ı yöneten İngilizler arasında da çatışma basladı. İngiliz Sir A. Wilson'a göre İngilizlere bağlı Irak Hükümeti Kürtlere, otoritesini kuvvet zoruyla kabul ettirmeye çalışmış ve İngiliz Hükümeti de bölgedeki bütün askerî gücü, özellikle uçakları ile bu operasyona destek vermişti. Bir aşiret kavgası gerekçe gösterilerek Temmuz 1931'de çatismalar baslamış, Irak hükümet güçlerinin Barzanîler karşısındaki başarısızlığı, İngiltere'nin takviyesi ile başarıya dönüştürülmüştü.

İngiliz belgelerine göre İngiliz uçakları 79 köyü bombalamış, 2382 evden 1365'ini yerle bir etmişti. Şeyh Ahmed Barzanî, Kasım 1931'den Nisan 1932'ye kadar aralıklı, Nisan'dan Haziran'a kadar sürekli ve şiddetli olarak İngilizlerin saldırısına uğruyordu. Aralık 1931, Şubat 1932, Mart 1932, Nisan 1932 ve Haziran 1932'de tam beş kez Irak ve İngiliz güçlerince bombalanıyor, Barzanîler özellikle İngiliz uçaklarının bombalarını beyinlerinde hissediyorlardı. Irak Hükümeti'nin kara saldırılarını yer yer püskürtseler de uçaklara karşı direnmeleri mümkün değildi.
ŞEYH AHMED BARZANİ TÜRKİYE’YE SIĞINDI
21 Haziran 1932'de Şeyh Ahmed Barzanî, 400 kadar adamıyla sınırı geçip Türk yetkililerine sığındı. Şeyh Ahmed ve adamlarını; aşiretin diğer mensupları izledi. Üç komutan ve toplam 1.700 kişilik mülteci grubu, Binbaşı Şükrü Kanatlı yönetimindeki Türk ordusu tarafından çok iyi karşılandı. Molla Mustafa Barzanî yıllar sonra bunu şöyle anlatıyordu;: "Biz Türkiye'de asılmayı bekliyorduk. O tarihlerde İngilizlerle Türkler ve Iraklılar iyi ilişkiler kurmuşlardı. İngilizlerin talebi üzerine Türkiye bizi asabilirdi. Ancak biz seve seve Türkiye'de ölüme gelmiştik. Fakat Türkiye'de beklediğimiz akibet bizi karşılamadı. Nitekim orada iyi muamele gördük. Bizi şehirden şehire alıp götürdüler. Daimî bir yerde oturtmadılar. Büyük ağabeyim Şeyh Ahmed'i Erzurum'a gönderdiler. Bizi birbirimizden ayırıyorlardı. Herhangi bir harekette bulunmamızdan endişe olunuyordu. Bunu seziyorduk. Bize iyi muamele ettiler."
Molla Mustafa Barzani ve ailesini misafir edenlerden biri de Kinyas Kartal’dı. Gazeteci-Yazar Hulusi Turgut’a o günler Kinyas Kartal şöyle anlatıyordu;”Hükümetimizin kararı ile Türkiye’ye iltica etmişlerdi. Şemdinli bölgesinden giriş yapmışlar.Molla Mustafa’nın yanında zannedersem iki ağabeyi de bulunuyor. Ayrıca eşleri ve çocukları da vardı bize misafir oldular.Van’da birkaç gün konakladılar. Biz kendilerini mütevazi imkanlarımız ile misafir ettik.Daha sonra Erzurum-Kars istikametine gittiler”
TÜRKİYE GERİ DÖNMELERİNE İZİN VERDİ
Türkiye, 1932 sonlarında Şeyh Ahmed, kardeşleri Muhammed Sadık, Molla Mustafa ve adamlarının Barzan'a geri dönmesine izin vermiş, ancak Irak Hükümeti onlara karşı Türkiye'den operasyon talebinde bulunmuştu. Türkiye böyle bir operasyonu yapmadı. Mart 1936'ya kadar Halil Hosevî ve Alu Bey önderliğinde Barzanî Aşireti'nin Irak Hükümeti'ne karşı isyanı sürdü. 13 Mayıs 1934'te Irak Hükümeti genel bir afla Barzanî Aşireti'nden tutuklananları serbest bırakarak Barzan'a gönderdi. Ancak Ahmed, Muhammed Sadık ve Mustafa Barzanî, Basra yakınlarındaki Hille'ye sürülmekten kurtulamadılar. Barzan dağlarından Hille çölüne sürülen Barzanîler burada çok sıkılıyordu. Geleceğin lideri Molla Mustafa, 1935'de Hille'den kaçarak Halil Hosevî'ye katıldı ve yönelttiği milis güçleri ile Revanduz'u ele geçirdi.
1930’lu yıllarda Irak’ı fiilen yöneten İngilizler, Barzani Ailesi’ni etkisiz kılmak için, Türkiye’den dönen ailenin ileri gelenlerini ülkenin çeşitli yerlerinde göz hapsinde tuttu. İngilizler Barzaniler’i sürgüne göndermiş ve Şeyh Ahmed’i tutukladılar. Aşiret yönetiminde ipler Seyh Ahmed'den Molla Mustafa Barzanî'nin eline geçmisti. Sürgünlükler yaşayan, liderliği kardeşi Molla Mustafa'ya kaptıran Şeyh Ahmed, aşireti üzerinde yeniden nüfuz kazanmak için dinî konumunu kullanıyordu.
1939 yılında 2. Dünya Savaşı’nın başlaması üzerine bölgeden kısman uzaklaşan İngilizlerin boşluğundan yararlanan Barzani Ailesi ve aşireti tekrar köylerine geri döndüler. Şeyh Ahmed’de serbest bırakıldı. Ancak savaşın İngilizler ve müttefiklerin de galibiyetiyle sonuçlanması üzerine İngilizler tekrar Ortadoğu’ya dönmüş duruma hakim olmuş ve Barzaniler tekrar İngilizler ile yüz yüze kalmışlardı.Barzaniler 1940 yılında Nasıriye’den Süleymaniye’den nakledildi. Bu tarihlerde Süleymaniye yoğun olarak Kürt örgütlerinin faaliyeti altındaydı. Molla Mustafa Barzani bunu kaçırmadı 1943 yılına kadar yoğun temaslar yürüttü.
MOLLA MUSTAFA BARZANİ FİRAR EDEREK KAÇTI
10 yılı aşan bir süre sürgün’de kalmak ve ağır şartlar altında yaşamak zorunda kalan Barzanilerin bu durumunu, Mele Mustafa Barzani daha fazla kaldıramadı. Süleymaniye’de Hêvi örgütü ile ilişki kuran Mele Mustafa, 1943 yılında sürgünde bulunduğu Süleymaniye’den firar ederek İran’a geçti. Barzani’nin İran’a geçtiği dönemin bir diğer özelliği de, Kadı Muhammed önderliğindeki İran Kürt hareketinin yakaladığı gelişmedir. Mustafa Barzani, Kadı Muhammed’in kendisini koruyacağından emindir.
Bölgede bulunan Sovyet subayları ile de ilişkiye giren Mustafa Barzani’nin, Sovyetler’in isteği üzerine 1945 yılına kadar yaklaşık 2 yıl boyunca, İngiliz güçlerinin eline geçmemek için İran’da Mirava köyünde saklandığı da, bilinen diğer bir bilgidir. Sovyet desteğini alan İran Kürtleri, 22 Ocak 1946’da, Mahabad kentinin Çarçıra Meydanı’nda Mahabad Kürt Cumhuriyeti’nin kuruluşunu ilan ettiler. Mahabad Kürt Cumhuriyeti’nin başına geçen Kadı Muhammed, önemli bir kısmı Barzanilerden oluşan ordunun başına general rütbesiyle taltif ettiği Mustafa Barzani’yi getirdi. Mele Mustafa aynı zamanda, birçok aşiretin yeni Cumhuriyet’e desteğini sağlamada da önemli bir başarı elde etti. 
Mustafa Barzani’nin bu dönemden çıkardığı en önemli dersin, Kürt hareketinin başarıya ulaşmasının yolunun partileşmeden geçtiğini görmesidir. 1945 yılında kurulan İran Kürdistan Demokrat Partisi’nin (İ-KDP) yapılanmasını örnek alan Mele Mustafa, 16 Ağustos 1946’da, Irak Kürdistan Demokrat Partisi’ni kurdu.

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.