Çoğunluk, CHP’nin zaferini kutlarken, AKP cephesinde ise, hala seçimin kaybediliş nedenleri ve suçlu aranmaktadır. Bazı çevreler ve yazarlar ise AKP’nin seçimi kaybetmesini, “Tencere”ye ve emeklilerin isyanına bağlıyor. Aslında AKP’nin seçimde hüsrana uğramasının nedenlerini saymaya kalksak, başlı başına bir köşe yazısı olur.
Oktay ekşi bir yazısında çok önemli bir noktaya dikkat çekmiş. “… Türkiye’nin “hukuksuz” bir devlete dönüşmesine ve tek adamın keyfi karar ve uygulamalarına… ve “ÇEDES” projesi…” olayına halkın ve gençlerin tepkisi diye açıklıyor AKP’nin mağduriyetini.
CHP Genel başkanı Özgür Özel, “Yüzde 25’lik cam tavanı kırdık” derken, bu alınan oyların ve kazanılan zaferde, DEM parti ve diğer muhalefet partilerinde ümit görmeyen vatandaşlardan hiç bahsetmiyor… Seçimde başarı sağlamak güzel bir şey. Önemli olan, kazanılan başarının devam etmesidir. Bu nedenle Özgür Özel’e çok büyük görevler düşmektedir. Keza 17 + 1’e karşı mücadele edip, Türkiye’nin en büyük ilinin başkanlığını üçüncü kez kazanarak, kendi siyasi geleceğine dönük aşama kaydeden İmamoğlu’na ve diğer belediye başkanlarına da büyük görev düşmektedir.
Dolayısıyla başarıda ortaklaşan bu isimin parti içinde ayrışma yerine bütünleşmenin partiye güç katacağı kesindir.
Bu cümleyi neden yazma gereği duyduğuma gelince, yandaş medyanın seçimin üstünden saatler sonra “İmamoğlu istifa mı edecek?” gibi oturumlar düzenlemesidir.
Medyanın yüzde 90’ı elinde olan bir hükümet ve bu seçimde umduğunu bulamayan bir çok parti olduğunu unutmamak gerekir.
Saray düzenini değiştirmek, kazanılmış olan belediyelerinin yeni başkanlarının başarısına ve parti içindeki birlik ve beraberliğe bağlı olduğu unutulmamalıdır.
Bir CHP üyesi olarak, başkanlarımıza başarılar diliyorum.
İYİ BAYRAMLAR