ÜÇ NOKTA

Nokta kötüdür, serttir, bitirip kapatır konuyu.

Virgül çok yavşaktır, uzattıkça uzatır. Bıkkınlık yarattığını bildiğimiz halde ondan bir türlü vazgeçemez kalem tutanlar.

İki nokta çokbilmiştir.

Ünlem her şeye karışır, ekseri şaşkınlık yaratmak için yaratılmıştır.

Soru işareti isminden belli. Sorar ve yanıt bekler. Bu nedenle sevilmez.

Parantez açıklama isteğidir, kesin yalan vardır.

Ben üç noktayı severim. Sana bırakır, önemser senin düşünceni. Sen tamamlarsın gerekli yeri. Çevrenizde herkes, tüm arkadaşlarınız, sevdikleriniz, aileniz ÜÇ NOKTA (…) gibi olsun. Hayatta size değer verenler onlar ve diğerleri ise sizi çok yorar. Sizi yoranlara ise yapılacak tek şey KARALA GİTSİN. Cemal Battal “Karala gitsin” adlı kitabında böyle anlatır noktalama işaretlerinin özelliklerini. Noktalama işaretleri yazılı anlatımın olmazsa olmazlarıdır. Onların olmadığı bir yazılı anlatım, akortsuz müzik aletinin çıkardığı sese benzer. İşin zor tarafı ise ilkokul sıralarımızdan beri öğrenmeye çalıştığımız noktalama işaretlerini yerli yerinde halen doğru olarak kullanamamamızdır. Bakın, bir öğretmen onların önemini nasıl anlatır öğrencilerine:

bana derler nokta

Hemen gelirim biten cümlenin sonuna.

Bunun haricinde başka yerlerde vardır yerim,

Aman bunu sakın unutma derim.

***

Benim adım virgül,

Benim için hadi bir gül,

Hadi gülenlerin arkadaşlarını sırala.

Sıralarken aralarına virgül koymayı unutma.

***

Benim adıma ünlem derler.

Bazen kızar, bazen çok mutlu olurum.

Kimi zaman ise çok tuhaf tepkiler alırım.

Eyvah, ah, of gibi kelime yanında yer alırım.

***

Bana derler noktalı virgül,

Cümle olursa çok uzun,

Hiç durmaz ayırırım,

Pare pare.

***

Noktalama İşaretlerini, yani imla kurallarını öğrenmenin önemini anlatmaya çalıştım.

Ne yazık ki, bendenizde bu konuda sıkıntı çekmekteyim. Siz, siz olun, üç noktanın önemini unutmayın. Çünkü size önem veren üç noktadır…