SEÇİME GİDERKEN (2)

  Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimleri ile ilgili kısa bir yorum yapacak olursak, bir önceki ittifaklı seçimdeki oy oranlarına bakmak lazım.

  Cumhur ittifakının 400 627 oyu, millet ittifakının ise 378 000 civarında toplam oyu vardır. DSP, HDP, SAADET gibi partilerin Büyükşehir ve bazı ilçe belediyelerinde aday göstermelerini de hesaba katarsak,31 Mart seçim sonuçlarını negatif hale düşüreceği birinci gerçektir.

  İkinci gerçek, CHP’deki iç çekişmelerden doğan dargınlar grubunun, az da olsa tablodaki sayısal verileri daha da aşağıya çekeceği olasılığını unutmamak gerekir. Bu bağlamda iki partinin müşterek  oyları ve diğer olasılıklar hesaba katıldığında, seçimi kazanma işlevindeki yük, sayın İsmail Ok’un yetenek ve becerilerine kalacaktır.

  Millet ittifakında yaptığımız bu kısa değerlendirmenin, bir başka boyutu, iyi parti adaylarının aday gösterildikleri yerlerde bir önceki seçime göre artıracakları oylara bağlı olacağının hesabını artı olarak kabullensek de, seçim sonucu iki bilinmeyenli olarak ortada durmaktadır.

  Peki tabloda pozitif bir hareket yapılamaz mı? İşte bu konuda, Sayın Ok’un aday çıkarmayan diğer partilerin yönetimlerine mesaj vermesi gerekir. Amaç seçimi kazanmaksa, olasılığı olmasa bile neden olmasın diye düşünülemez mi?

  Sonuçta, Sayın Ok’un seçimi kazanması için, bütün yolların denenmesinde bir sakınca görmüyorum. Zira, ittifakın sağlıklı yürümesi, birlik ve beraberliğin güçlü olmasına bağlı olduğu unutulmamalıdır.

  Temennimiz millet ittifakının başarılı olmasıdır. Amacım asla karamsarlık yaratmak değil, sadece düşünsel bazda, nasıl faydalı olabilirim diyerek, kendi fikirlerimi aktarmaya çalıştım. Bir başka sohbetimizde buluşmak dileğiyle,

     ESEN KALIN.