SARI KAVUN

“Sarı kavun” deyip geçmeyin, mübarek akşamcı dediğimiz kişilerin sofrasının vazgeçilmezi idi.

Şimdi ise yanına yaklaşılmaz oldu.

Mübarek o kadar değer kazandı ki, yumruk kadar kavunun fiyat 50-60 TL oluverdi.

Evet, kavun deyip geçmeyin.

1974 yılında Bandırma’ya giden rahmetli Hasan Pulur Hocam, Bandırma Belediyesi “belediye helacısı” ile bir sohbetini şöyle aktarır bir yazısında:

“Bandırma’daki belediye helasının bekçisi esnafa bozuk para yetiştirir.

Beş, on, yirmi kuruşları toplar, sonra onları esnafa bütünletir.

Geçenlerde bir esnaf, yine bozuk para almaya gitti. Hela bekçisi “yok” diye başını salladı.

“Bügünler de işler kesat!”

O sırada heladan çıkan Ekrem Özüredi lafa karıştı:

“Biraz bekle sıcaklar bassın, sarı kavun yiyen, üstüne soğuk suyu içen sana koşar, işler açılır!”

Gördünüz mü yumruk kadar sarı kavunun ne kadar kıymetli olduğunu?

Şimdiki zamana dönecek olursak, günümüzdeki belediye helacısının işlerinin, hela fiyatlarına yapılan zamdan dolayı kesat olduğunu düşünerek, yine rahmetli Pulur Hocam’dan güzel bir hikaye ile şu mübarek “Sarı Kavun!” konusunu bitirelim.

Zekaya BAK!

“Altan Pala, Fakılı bucağında oturan ağabeyine gitmişti.

İki kardeş Ethem Özbülbül’ün kahvesinde konuşup çay içerken birden elektrikler dört defa yanıp söndü. İkisi de hayretle ampullere baktılar.

Ne oluyordu?

Elektirikte bir arızamı vardı?

Onlar tavana bakarken ocakçı atıldı, “Merak etmeyin beyler!” dedi:

“Elektirikte arıza yok! Santraldan dört çayı istediler!”

İki kardeş bir şey anlamamıştı.

Ocakçı izah etti:

“Elektrik santralından çay isteyince, elektrikleri istedikleri çay sayısı kadar söndürüp yakarlar!”

Altan Pala böylesini ne duymuş, nede görmüştü.

Acaba kahve isteyince ne yaparlardı?

“Peki kahve içmek isterlerse ne yaparlar?”

“O zaman da üçer defa söndürüp yakarlar!”

***

Gördünüz mü zeka dehalarını?

Zeka durumumuzun seviyesini rahmetli Aziz Nesin “Az Söyledim!” diyerek belirtmişti.

Sonra uzağa gitmeye, çok düşünmeye gerek yok, üretmeyen, tüketen bir toplum ve tarım ülkesi dediğimiz bir ülkede garip enflasyon altında ezilen halk yığınları, diğer tarafta saray saltanatı ve 4-5 maaş alan saray hümerası...

Ve yumruk kadar sarı kavun 50 lira...

Evet, biz dedik, siz dinlediniz.

Arif olanlar, anlar dedik, demek istediğimizi diyerek, 

Şimdilik ESEN KALIN.