SAHİL BANDI BİLMECESİ…

Bir gazetemizde sahil bandındaki yapılanmalar ile ilgili toplantının haberi yapılırken, haberin bir bölümünde 1 Mayıs 2006 tarihli bir dilekçeden bahsediliyor. Ve şöyle deniliyor:
“ … Şikâyeti CHP yapmıştı.”
Bu habere bir diyeceğimiz yok, itirazımız da yok. İtirazım, olayın nasıl geliştiğini bilmeyen internet geyiklerine ve onların sanki bu işin suçlusu Sayın Pekel gibi gösterilişinedir.
İtirazımız, gelinen noktada Bandırma halkının zarara uğrayacağının bilinmemesinedir. İtirazımız, sahil bandındaki yapılanmaları kanunsuz bir şekilde hayata geçirenlerin hiç suçu yokmuş gibi gösterilişinedir.
İşin özüne dönecek olursak, olay aynen şöyle gelişmiştir. Yalnız olayın akışına geçmeden bir şeyin altını çizmek gerekir. Bunlardan birincisi bu ŞİKÂYET konusunda Sayın Pekel’in hedef gösterilmesi yanlıştır. İkincisi; sahil bandı projesinde yaşanan tüm olumsuzlukları Sayın Pekel Belediye Başkanı olduğunda, aynen Cin Çukuru Projesi gibi kucağında bulmuştur.
Üçüncüsü, bu gibi olayların çözümünde yardımcı olarak taraf baştaki hükümetin milletvekillerine düşmektedir. Bu nedenle Sayın Belediye Başkanı Sayın Öztaylan’dan yarım istemesi doğal bir istek sayılmalıdır.
İnternet geyiklerine bunu hatırlattıktan sonra olayın başlangıcına dönelim.
Sahil Bandı çalışmalarının ilk başlangıcında şimdiki Hayal Çay Bahçesi yapılırken betonarme olarak işe başlanıldı. Sahildeki dolgu sahası diyebileceğimiz sahil şeridinin hazineye ait olduğunu da biliniyordu. Gelmiş geçmiş Belediyelerin yönetimleri de hazinenin kiracısı durumundaydılar. Kira işlemleri hazine ile belediye arasında yapılan protokollerle çözülüyordu.
İşte bu olasılıklardan hareketle Sahil Bandı Projesindeki yaptırımlar AKP Belediye Yönetimi tarafından hayata geçirilmek üzere iken, yani işin başlangıcında zamanın CHP İlçe Başkanı ileride çıkacak olumsuzlukları görerek, o tarihteki İlçe Kaymakamlığına dilekçe vermiştir. Dilekçenin özüne bakıldığında, yasal olmayan bir işe girişildiğinin altı çizilmiştir. Bu işlerin devamında bu yaptırımları uygulayan AKP yerel yönetiminin haberi vardı. Ama onlar, nasıl olsa hükümet bizden yereli de ikinci kez yine biz alırız düşüncesinden hareketle işin yasal tarafın çözmeden işe devam etmişlerdir.
Eğer hatırlarsanız, İlçe Kaymakamlığına dilekçe verildikten sonra Subay Gazinosu, Şehir Kulübü, Kültür Merkezi ve Kapalı Otopark, Kristal Cafe ve bazı büfeler daha sonraları yapılmıştır.
Kısacası, birileri yasal olmayan bir şeyler yapıyor. Sizler de yasalara uyulması için bir uyarı yapıyorsunuz ama dinlenmiyor ve sonunda karşınıza mahkeme kararları çıkıyor. Bu kararları uygulamak da bu işte hiç ilgisi bulunmayan Sedat Pekel ekibine düşüyor.
Madalyanın ötesi tarafına bakıldığında, hani daha önceki yerel yönetimin övündüğü sahil bandındaki yapılanmaların sahil bandındaki işletmecilerin kendileri tarafından yapılmasıdır.
Şimdi milyonlar harcayarak bu iş yerlerini yapan işletmecilerin yerlerini çıkan mahkeme kararına göre yıkmak zorluğunu düşünebiliyor musunuz?
İşte bu nedenle de, Sayın Pekel bir üst mahkemeye başvurmuştur. Sonuçta nasıl bir karar çıkacak, onu bizler de merak ediyoruz. Temennim, bu iş yelerinin yapılış aşamasında olan yanlışlığın olumlu yöne dönüşmesidir. Zira bu süreçte şu an çalıştırıcı durumda olan müstecirlerle işletme sahibi olanların hiçbir suçu yoktur. Eğer suçlu aramak gerekirse, zamanında “ Ben yaptım, oldu” mantığıyla hareket eden geçen dönemin yerel iktidarıdır. Şu bilir bilmez “ Ahkâm” kesen internet geyiklerine şöyle bir sorum var.
Erdek ilçemizin de sahil şeridinde böyle yapılanmalar var. Orada neden böyle bir sorun yaşanmıyor?
Oradaki yapılanmalar denize sıfır bu bir. İkincisi, yapı denilen işletmelerin yapı şekilleri nasıl? Üçüncüsü, Bandırma’da da AKP Yerel yönetimi iş başında olsaydı, böyle bir sorun yaşanır mıydı?
Bu kadar soru herhalde yeter. Önce bu sorunları yanıtlayın ve ondan sonra bu işlevde esas suçlu kimmiş diye araştırma yapın, işin doğrusuna ulaşmaya çalışın.
Bu işte ve diğer çalışmalarda Sayın Pekel ekibini karalamakla, bazı çalışmaları engellemekle bir yere varılamayacağı, sonuçta her olumsuz hareketin faturasının Bandırma halkına çıkacağı düşüncesinin hâkim olacağı inancıyla, ön yargılardan arındırılacağımızı umuyorum.
Şimdilik esen kalın…