Devlet adamlığı olsun, TV sunuculuğu veya TV'lerde oturum konuşmacılığı hamasetle, yalancılıkla hakaretvari bir üslupla yapılmaz. Hele halkı bilgilendirme amaçlı programlarda ciddiyet ve doğruluk şarttır. Yandaş kanallara bakıyoruz, huylarından mı soyundan mı savaş naraları atmaktan, "Türkiye çıkacak savaşta ne yapmalı? Hangi tarafta yer almalı?" gibi abuk sabuk konuşmalar ve alt yazılı yorumlarla, halkın moralini bozma yarışı yapıyorlar.
Biraz evvel huyundan mı suyundan mı ortalıkta açlık virüsünü bastıracak derecede savaş virüsü ortalıkta dolaşınca, bize de bugün pazar, bu fakir ne yazar deyip, içinde minnacık savaşımsı bir fıkra yazmak düşer. Çünkü Miyase İlknur’un dediği gibi savaş virüsü fıkralarımıza bile girmiş. Bildiğiniz bir fıkradır ama yine de bir kez anımsatalım:
“Rizeliler toplanmış ve Çin’e savaş açmaya karar vermişler. Bunu da Çin devletine bir mesajla iletmişler. Çin yönetiminin Rize'nin neresi olduğundan bile haberleri yok....
Haritaları açmışlar ve bakmışlar ki küçük bir il. Eğlenmek için savaş ilanını kabul ettiklerini bildirmişler.
Rize’nin ileri gelenleri hemen toplantı yapmışlar. Saatler süren toplantıdan haber çıkmayınca dışarıdan biri heyecanlı bir şekilde toplantı salonuna dalmış:
“Ula ne oldi? Çin'den korktunuz mu yoksa" diye sormuş.
Toplantıya başkanlık eden omuzunu silkip "Ne, korkması uşağum. O kadar Çinliyi nereye gömeceyuk diye düşünirik.” diye cevap vermiş…”
Fıkra Miyase İlknur’un köşe yazısından alınmıştır. Umarım beğenmiş ve bu kadar savaş virüsünün ortalıkta dolaşmasından sıkılarak, bizim Rizelimizin kıvrak zekası ile verdiği espri yüklü yanıtla biraz tebessüm etmişsinizdir.
Şimdilik esen kalın.