NEZLE Mİ OLDUNUZ?..

Bektaşi sabahtan meyhanede demlenmeye başlamış; Sonra eve giderken bir sokağın başına vardığında, burnuna balık kokusu gelmiş..

Sokağın ortasına doğru bakmış ki bir balıkçı dükkanı, üstündeki levhada şöyle yazıyor:

“Burada Taze Balık Satılır”

Baba Erenler dükkanın önünde durmuş:

-Ulan, demiş dükkan sahibine, “Burada” sözcüğüne ne gerek var?

Balıkçı:

-Haklısın baba erenler, demiş. Silelim..

Ama Bektaşi gitmiyor, elindeki şişeden bir fırt daha çektikten sonra:

-“Taze” lafına ne gerek var, yani balığın bayatını mı satacaktın?..

Balıkçı:

-Haklısın, demiş, silelim.

Bektaşi bu kez dayatmış:

-“Satılır” lafına ne gerek var?..

Balıkların turşusunu mu kuracaksın?..

Balıkçı düşünmüş:

-Haklısın Baba Erenler, silelim!..

Dükkanın üstündeki levhada sadece “Balık” sözü kalmış, ama Bektaşi gitmiyor,, elinde şişe, dikilip duruyor…

Balıkçı sormuş:

-Baba, başka ne var?..

Bektaşi:

-Ulan, demiş, “Balık” sözcüğünü de sil!.. Meretin kokusu ta sokağın başından duyuluyor…

***

Fıkramız böyle olunca, kıssadan hissesi de Çetin Altan’ın bir başka fıkrası ile yanıtlanır.

Adam doktora gitmiş. Demiş ki: “Ne ses duyuyorum ne de koku alıyorum!” Doktor bakmış. Bir hap vermiş. Bir hafta sonra tekrar gelmiş hasta. “Hap bana pek iyi etki yapmadı. Şimdi koku duyuyorum, ses duymuyorum.” Doktor yanıt vermiş: “Sinüzitleriniz düzeldi, şimdi sağırlığınızı halledeceğim.”

Ne dersiniz? İktidarın yaptığı çalışmalardan gelen kokuları duyanlarınız vardır herhalde?

Yoksa nezle mi oldunuz?