Köpeğe sormuşlar:
-Niçin havlayıp duruyorsun?
-Yürekliliğimden… demiş köpek.
-Öyleyse gerin niçin gelip gidiyor?
Köpek yanıtlamış soruyu:
-Korkumdan!
Aziz Nesin, “korkudan korkmak” adlı kitabında, “korkmak” üzerine bu gülütle başlar sözlerine. Ve şöyle devam eder:
“…Bu gülütü duyduğumdan beri yaşamımdaki deneyimlerimden gözledim ki, havlayıp hırlayarak, zarzutla, zorbalıkla ve işkenceyle başkalarını korkutmak isteyen ve korkutanların kendileri daha çok korkmakta ve korkularından gerileri gidip gelmektedir. Başkalarını korkutmaya çalışan ve korkutanların kendileri daha çok korkarlar ve korktukça, korkularını yenmek için daha çok korkutmaya çalışırlar.
Bu korku kısırdöngüsü böylece sürer. Gerçekten yürekli olanlar, ne başkalarını korkutmaya çalışır, ne de kendileri korkarlar.”
“… Kuraldır:
Korkutan, korkutluğundan daha çok korkar ve korktuğu için korkutur. Bütün zorbalar korkaktır. Sermaye korkak olduğundan, yaşayabilmesi için korku üretmesi zorundadır. Yönetimlerde bulunanların korkutma çabaları da kendilerinin korkusundan gelmektedir.”
Tarihsel süreçte, 1960 ihtilalini düşünün, 31 martları, 1980 ihtilalini yapanları, ve demokrasisi tam yerleşmemiş ülkelerdeki iktidarların davranışlarını inceleyin. Eğer sağlıklı bir şekilde günümüze kadar yaşanan antidemokratik baskılara göz attığımızda korkutanların, kendilerinin korktuklarından dolayı, korkutma eyleminde olduklarını görürüz.
Korku tek bir şeyle yenilir:
BİLGİ VE MÜCADELEYLE.
Bugün Aziz Nesin’in “korkudan korkmak” eserinden alıntılarla sohbetimizi tamamladık. Başka bir yazarımızın, bir başka eserinde buluşmak dileğiyle, şimdilik esen kalın.