KOLTUK KAPMANIN TİYOLARI…

Bir yerlere aday olmak, o kadar zor değil! Eğer, perdenin arkasında başka, önünde başka gözükebilirsen, başkanlığa ilk adımı atmış sayılırsın.

Parti ağları diyebileceğimiz kişiler ve söz sahibi olan yönetimlerin başında olanlara, çaktırmadan ve açık vermeden yakın olma çalışmalarını, onların kendi sahalarında yapacaksın.

Her platformda saygın ve seviyeli olurken, büyük denilen kişilerin düğün, cenaze, açılış-kapanış olaylarında bulunmaya özen göstereceksin.

Partinin her türlü eyleminde gözükmeye, her seçim borusu öptüğünde, partinin ali menfaatleri için “Ben de bu yarışta varım!” demeye başlayacaksın.

Nasıl olsa, seçimi kazanamasan bile, reklamın kötüsü olmadığını bilerek ve inanarak, ileriki dönemler için reklamını yapacaksın.

Bu uygulamaları yaparken partide isim yapmış, hatırı sayılır büyüklerin için, canlı gazetecilik yapan partili arkadaşlarının yanında, “Allah hepsinden razı olsun. Onların ilmi ışığı sayesinde partimiz böyle güçlüdür. Onların ne kadar demokrat olduklarını, her türlü kişisel menfaatlerini bir tarafa bırakarak, her zaman partilerinin menfaatleri için çalıştıklarını bilenlerdenim…” gibi öven çalışmalar yapacaksın.

Her seçimde aday olurken, taşın bol olduğu bir kentte yaşamanın kolaylığı ile, “Ben, taşın altına elimi sokuyorum!” sloganı ile aday olacaksın.

Medyanın her türlüsünü kullanacaksın ki, kendi halkından ziyade partililerin çok iyi tanısın. Buradaki para pürüzü senin için çok önemli olmaz. Bunun için küçük bir yemek bile yeterli olabilir. Bazen bunu bile yapmaya gerek kalmıyor, birkaçına abone olursun, olur-biter. Sonra, sosyal medya var. Onu da bir güzel kullandın mı, bu tanıtım sorunu da çözmüş olursun!

İçinizden bazıları, bu yazdıklarımıza, ya da aktarmaya çalıştıklarımıza kızabilirler veya gereksiz bulabilirler.

Haklıdırlar, herhalde!

Bazılarınız da, “vallahi doğru beyaa!” diye bize hak verebilirler.

Onlar da haklıdırlar herhalde!

Öyledir, böyledir, şöyledir ama, bir başkadır benim memleketimde aday olmak!

Eee, biz de haklıyız herhalde!