KAOS

KAOS

AKP 2011 seçimlerinde 3 ilde, CHP 33 ilde, MHP 47 ilde HDP 64 ilde milletvekili çıkaramıyorken, 2015 seçimlerinde AKP 7 ilde, CHP 38 ilde, MHP 33 ilde, HDP 55 ilde milletvekili çıkaramıyor.

Seçim filmini seyretmeye siyah beyaz kısmından seyretmeye devam ettiğimizde 2015 seçimlerinde AKP 74 ilde, CHP 43 ilde, MHP 48 ilde, HDP 26 ilde milletvekili çıkarıyor. İl bazında en karlı parti HDP ve MHP oluyor. AKP ve CHP’ de düşüş yaşanıyor.

Seçim oranlarını söylememize gerek yok. AKP’nin tırı virajı alamayıp kaza yapınca, CHP kazayı zincirli hale getirmemek için patinaj yaptı. MHP kazayı basit sıyrıklarla atlatmanın sevincini yaşarken, HDP virajdaki kaza olasılığını fark ederek, kaza mahalline hiç yaklaşmadan yoluna devam etti.

Seçimin milletvekili sayısal bölümüne baktığımızda, 2011 de AKP 326, CHP 135, MHP 53, HDP (bağımsız) 36 milletvekili çıkarıyor. 2015 seçimlerinde ise AKP 258, CHP 132, MHP 80, HDP 80 milletvekili çıkardı. Bu tabloya göre seçimin galip partileri MHP ve HDP’ dir.

Şimdi bu tabloya göre hiçbir parti tek başına hükümeti kuramıyor. Koalisyon konusunu düşünürsek MHP ile HDP’ nin bir araya gelmesi olanaksız. CHP ve MHP’nin hükümet kurup HDP’nin dışarıdan desteklediğini düşünürsek çözüm paketi konusunda MHP pürüz çıkarır. Kısacası bu iş, “Doluya koydum almadı, boşa koydum dolmadı!” vecizesine benzer.

Siyah-beyaz seçim televizyon ekranından hükümet kurma çalışmalarını seyretmeye devam edersek, en mantıklı seçenek olarak AKP’ nin MHP ile işbirliği yapması akla gelebilir. Böyle bir hükümet de çözüm sürecinin tıkanmasına neden olur. Rafa kalkmış olan çözüm süreci beklemede durursa AKP ile MHP bir seçim hükümeti gibi çalışabilir. Eğer her partinin kırmızı çizgileri olmasa hükümet kurmada sorun yaşanmaz. Ne yazık ki bu kırmız çizgiler koalisyon hükümetleri kurmakta sorun yaşatmaktadır.

Bunları sizler de biliyorsunuz. Benim bu yazdıklarımı ikinci baskı kabul edebilirsiniz. Benim bu çerçevede asıl söylemek istediğim konu, bu tabloyla Türkiye’yi kaosların beklediğidir. Temennim böyle değil ama görünen durum budur.

Karamsarlığım inşallah boş çıkar. Yalnız yeni bir seçime gidileceği gerçeği unutulmamalıdır. Yeni bir seçim neyi değiştirir derseniz, eğer seçim sistemi değiştirilirse değişik bir tabloyla karşılaşabiliriz. Aynı sistemle seçime girilirse AKP yine tek başına iktidardır. Zira bu kez AKP’nin seçim meydanlarında kin, nefret kokan söylem hataları olmayacaktır.

“Demokrasi kazandı.” Söylemleri soyut bir kavramdır. Bal gibi bazı partiler kaybetti bazı partiler kazandı. HDP en başarılı parti olarak gözükse de AKP’ nin kulağının çekilmesi biterse bir başka seçimde HDP bu başarıyı yakalayamayabilir.

Ben CHP’ nin başında olsam, “Ey AKP ben seni dışarıdan desteklerim; sadece yargıda bağımsızlığı, eğitimdeki problemleri, taşeronlaşmayı, asgari ücret konusunu bizim istediğimiz gibi yaparsan…”

Acaba olabilir mi?

Yine kendim cevap vereyim.

Olmaz.

Sonuç?

Bekleyelim, görelim.