KAÇ GAZETECİ VAR?

Türkiye’de kaç gazeteci var?

Bu soruya rahmetli Hasan Pulur hocam, bir yazısında şöyle yanıt veriyor:

“Allah eksikliklerini göstermesin, Türkiye’de gazeteci olmayan, ya da gazetecilik yapmayan kimse yoktur; Eli kalem tutsun ya da tutmasın, hiç önemli değildir. Beylerimizin, hanımların “Biz gazeteciyken” diye başlayıp, anlatacak o kadar değerli anıları vardır.

Tapu sicil muhafızı gazetecidir, hayvan sağlık memuru gazetecidir. Kasaba avukatı, mal müdürü, belediye encümen katibi, mezbaha müdürü, hepsi gazetecidir…”

“Muhterem doğduğu kasabanın “Yeşil Belde” gazetesini aylarca doldurmuştur. Ne şiirler, döktürmüştür, ne şiirler…”

İşte gördünüz, topu taça atmanın güzelliğini. Artık, bu kadar harika bir girişten sonra, ülkemde kaç gazeteci olduğunu hesaplayabiliriz.

Bu kadar lafı dolandırmaya gerek yok diyenlerinize, konuya direkt olarak, giremiyor olmamın sebebi, bizim gazeteci geçinenleri darıltmamak içindir.

Kaç gazeteci olduğunu veya kimlere gazeteci dendiğini, Basın Yayın Genel Müdürlüğü kayıtlarından öğrenmek mümkün ama, gazeteci olmadığı halde, yani cep telefonu gazetecileri dediklerimizi darıltabiliriz!

Bana göre, kimseyi darıltmadan önümüzdeki nüfus sayımında, gazeteci olup olmadığı tüm vatandaşlara sorulup, kaç gazeteci olduğu tespit edilebilir. Sayı çok kabarık çıkarsa, o zaman yerel gazeteciler bölümünde yazı-tura atılabilinir veya tek mi, çift mi oylaması yapılabilir…

Baştan kimse darılmasın dedik ama, yerden bitme cep telefonlu gazeteci örneklerinin homurdandığını duyar gibi oluyorum. Valla, darılan eşeğini ayrı bağlasın. Eğer bu memlekette 3 tane yazı yazmakla gazeteciyim diyen, gazeteci ile köşe yazarlığını karıştıran kardeşlerimiz olduğu müddetçe, ben; “Türkiye’de kaç gazeteci var?” sorusunu sormaya hakkım olduğuna inananlardanım…

Bandırma’mdakilere gelince; “Gazeteciyim?” fiyakası varken, adamlar “Meyhaneciyim!” diyecek halleri olmadığından, bizimkileri bu kez es geçelim!..