İPİN UCU KAÇMIŞ SEN İSTEDİĞİN KADAR YUMAK YAPMAYA ÇALIŞ

·         12 Ocak 2016 Sultanahmet meydanı 11 can…

·         17 şubat Ankara’da merasim sokak 29 can…

·         13 mart Ankara’da , Güven park 38 can…

·         19 mart İstanbul, İstiklal caddesi 5 can…

·         10 ekim 2016 Şemdinli 15 can…

Her gün gelen şehit haberleri yine bu  günler haricinde başka canların şehit haberleriyle sönen ocaklar, yetim kalan çocuklar…

    Türkiye’m kan gölü, Anaların ağıtları, çığlıkları kaplıyor güzel ülkemin semalarını…

       İçimiz yanıyor, ne yapacağımızı bilemiyor, kan emicilerin bertaraf edilmesini beceremiyoruz.

 Her acılı haberden sonra sadece yavan, klişelmiş sözlerle doluyor. Bütün beyinselliğimiz artık terör olaylarını, giden canları sıradan bir haber gibi izliyoruz. Siyasilerimizden bu yetmezmiş gibi kafamızı arı kovanına dönüştüren medya maymunlarını da dinlemekten bıktık.

                “Artık yeter”  diyoruz ama, maalesef ülkemin üstünde dolaşan bela bulutu azalacağına çoğalıyor.

                 Görsel medyaya da bir sürü “YALAKA” habire habuk sabuk söylemlerde halen Feto ile yatıp kalkıyorlar.

İpin ucu kaçtı bir kere. Onlar, kaçan ipi yumak yapacaklarına kör düğümü yapıyorlar. Hani Çetin Altan’ın bir benzetmesi var ya, onların ki de aynı:

“Bir akıl hastanesinde delinin biri, bir çile yün almış. Önce eline sarıp bir yün yumağına dönüştürmek için, çilenin ucunu aramaya başlamış.

                Durumu uzaktan izleyen başka bir deli, bağırmış kendine:

-          Boşuna ucunu hiç arama, o yün çilesini sen gelmeden önce ucunu kestim ben onun…”

-          Bu fıkra iç ve dış politikamızı ima ediyor mu? Etmiyor mu ? sorusunun yorumunu sizlere bırakıyorum.

Esen kalın