I6 NİSAN’A DOĞRU GİDERKEN

Ülkemiz tarihinin en ağır bunalımı geçirmektedir. Bunalım, toplum ve bodrum yapısını bodrumundan çatısına kadar alevler içerisinde bırakmıştır. Ekonomi çöküntü halindedir. Enflasyon fırtınaya yakalanmış gemi gibi yalpalamaktadır. İşsizlik oranındaki artış yaşam alanımızı felce uğratmıştır.

Birilerinin hatırı, birilerinin sorumsuz davranışı ile yine sandık başına gidiyoruz. Bu kez, ülkenin kötü gidişatına “DUR” demek için değil, birilerinin yorgan kavgası için sandık başına gidiyoruz.

Biz, yorgan kavgası ile uğraşırken sınırlarımızın ötesinde devletimizin kaderi ve geleceği ile çok yakından ilgili, son derece önemli ve tehlikeli gelişmeler olmaktadır. Yorgan kavgasının mimarı, yorganın tümüne sahip olmak için tehditler savurmakta, ülkemizin düşmanlarını çoğaltmakla kalmayıp, kendi insanlarımızın kutuplaşmasına neden olmaktadır.

Dokunulmaz olan milletimizin bütünüdür. Kutsal olan devletimizin varlığıdır. Korunması gereken Cumhuriyetimizin getirimleridir. Bu varlığı korumak için tek kişinin egolarına “Hayır” demekle, karşı çıkmakla, işin özünde birleşerek üstesinden gelebiliriz.

Aynı dili konuşan, aynı milli değerleri paylaşan bizlerin, siyasi değerler uğruna bölünüp parçalanmadan, ayrılmadan, tek adamlık rejim değişikliğine “HAYIR” demek için birleşmeliyiz.

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Atatürk’ün belirlediği milliyetçilik anlayışıyla, onun ilke ve inkılapları doğrultusunda olduğumuzu bir kere daha tarihe geçirmek için, sandığa giderek “HAYIR” demeliyiz.

Biz yazdık, çizdik.

Artık gerisi sizin izanınıza kalmıştır.