HEP BİZE SORDULAR , BİZİ İKİ KİLO SOĞANA MUHTAÇ ETTİLER

   1946’da bize sordular,demokrasi isteriz dedik.Feryadımıza,ağlamamıza dayanamadılar,”Haydi yürüyün sandığa!” dediler.Yürüdük,”Haydi oy atın!” dediler ,attık.Sonra, gerisi bileceğimiz iş dediler.

   İşler karışınca,”27  mayıs’ta yine bize sordular.”Hükümeti devirelim mi?”  devirin dedik,devirdiler…

   Arkadan “Anayasa yapalım mı?” dediler,”Yapın gitsin!” dedik yaptılar…

   Bizlere sordukça,başımız bir türlü dertten kurtulmadı.Biz,dertlerimiz bitsin diye uğraşırken,arkadan 12 mart geldi…

   Başımıza her türlü bela geldi.Arada neler oldu neler…

  “Terör yapalım  mı?” dediler,

  “Yapın!” dedik…

   “MC’ler kurup sizi ikiye,yani sağcı-solcu diye bölelim mi?”dediler,

  “Bölün!” dedik.

   Derken “12 Eylül” geldi çattı,onu da bize sormuşlardı ya!

   Yaptılar ve kabak yine bizim başımıza patladı.Demek ki, demokrasi istemenin ceremesi hep bize imiş…

   Yetmedi,başkanlık sistemi,olmadı yarı başkanlık, o da olmadı,partili başkanlık istediler,haydi sandığa dediler,gittik ve o da oldu çok şükür…

   Şimdi, bizleri domates-biber-patlıcan kuyruklarına mahkum ettiler.Bazılarımızı “terörist” ilan ettiler ve yine ceza bizlere kesildi.

   Haklılar,çünkü bugüne kadar ne yaptılarsa, hepsini bize sordular.

   Vay bize, vay vay bize!

   Geldik 2019’a, yine bize soruyorlar.”Cumhur mu millet mi?” diye…

   Yine önümüze sandıkları koyacaklar.”Oy verin” diyecekler, bizler de oy vereceğiz.Kısacası yine bize soracaklar.

   Ama alıştık artık,ölmüş eşek kurttan mı korkarmış…Varsın bunun da yarın öbür gün faturasını bize kessinler.Kolay mı böyle demokratik bir ülkede yaşamak?

   Bakın, bizi adamdan sayıyorlar…

   Memleketin fabrikalarını satarken bize sormuyorlar ama olsun, bu kadar kusur kadı kızında da olur!

   Dedik ya,alıştık artık,sandıktan ister “Cumhur” çıksın, ister “millet” çıksın,yine milletin, yani sandığa tıpış tıpış gidenlerin,anası gevreyecek…

   Hep bize sordular,hep bizim için çalışıp yaptılar…Sonuçta, bizi iki kilo soğana muhtaç ettiler…