GERİSİ SİZİN İZANINIZA KALMIŞTIR

            Adam ilk defa lüks bir lokantaya gitmiş, menüyü incelerken, gözüne havyar ilişmiş, en pahalı şey bu! Ama ne olduğunu bilmiyor, garsonu çağırmış:

            -Bu havyar nedir yahu?

            -Balık yumurtası efendim!

            Adam içinden, “Oldu olacak, şunu da tadalım bari” demiş, garsona dönmüş.

            -İyi midir?

            -Çok güzeldir efendim!

            -O halde, sahana iki tane kır da getir, çok pişmesin!

            Fıkra fıkrayı açar.

            Uluslar arası bir iş toplantısına gidiliyormuş…

            Uçakta, iki İngiliz Genel Müdür ve sekreteri, iki Fransız Genel Müdür ve sekreteri, iki İtalyan Genel Müdür bir de sekreteri varmış.

            Yani, her iki genel müdüre, bir sekreter…

            Tabii bu fıkraların nasıl geleceği belli…

            Uçak denize düşmüş, genel müdürler ve sekreterler yüzerek ıssız bir adaya çıkmışlar.

            Bir süre sonra aralarında sekreterler konusunda tartışma çıkmış…

            İkişer genel müdür, birer sekreter olmayacak…

            Genel Müdürler, düelloya karar vermişler. Fransız ve İtalyan Genel Müdürleri birbirlerini vurmuşlar!

            Ya böyledir bizim bugünkü fıkralarımız. Kıssadan hisse mi?

            Haydi gelin bunun cevabını da rahmetli Aziz Nesin’in “Büyük Grev” adlı kitabından bir alıntı yaparak verelim:

            Arif odur ki,

            Leb demeden leblebiyi anlar.

Hödük ise odur ki,

            Sen, bayram haftası desen,

            O,mangal tahtası anlar,

            Biz söyleriz.

            Gerisi sizin izanınıza kalmıştır sayın bayanlar, baylar!

            ***     

            Evet, bugün fıkra günüdür dedik. Zira zaman şeridimizde, darbe girişimi söylemlerinin gırla gittiği bir ortamda, bu kafa karışıklığında, benim köşemdeki yazım ancak bu kadar olur. Dedik ya:

            “Gerisi, sizin izanınıza kalmıştır.”