EĞİTİMDE KAOS

            “Nitelikli liselere yerleştirme sınavı” (NLYS) ile “mahalli liselere yerleştirme sınavı” (MLYS) diye isimlendirilen yeni eğitim sistemi, öğretmen ve velilerimizin psikolojisini bozdu.

            Sınava girme mecburiyetinin olmaması, adrese dayalı sistemin dayatılması, sınavın sadece 600 civarında nitelikli diye adlandırılan okullar için uygulanması, binlerce öğrencinin İmam Hatip Liselerine yönlendirileceğinin işaretidir.

            Öğrencilerin 5 tercih hakkı olması nedeniyle okul türlerine göre mi tercih yapılacağı, aynı okulu binlerce öğrencinin tercih etmesi halinde yerleştirmenin hangi kriterlere göre yapılacağı belli değil.

            “Eğitim Bölgesinden bahsediliyor. Bu bölgenin il bazında  mı yoksa okulların yoğunluk kazandığı bölgeler bazında mı olacağının ayrı bir kargaşaya neden olacağını varsayarsak bölgeler arası eşitsizliğin nasıl önleneceği konusu da şuan kapalı kutu.

            Sınava girmeyen öğrencilerin yerleşmelerinin okul başarı puanına göre olacağını düşünürsek okullarda hormonlu not verme olayı en yüksek seviyelere çıkacaktır. Bu durum ise bir sürü haksızlıklara sebep olacaktır.

            4 yıllık bir eğitim-öğretim sürecinin sadece 60 soruyla değerlendirilmesi yanlışlığından dönülmesi lazım. Yine bu konuda hangi dersten kaç soru sorulacağına da açıklık getirilmesi şarttır. Aldığımız bilgilere göre bazı derslerden soru çıkmayacağı konusu da ayrı bir kargaşaya neden olacak. İş bununla da kalmayıp o derslerin öğretmenleri “değersiz” damgası yiyeceklerdir.

            Özel yetenek gerektiren Güzel Sanatlar ve Spor Liselerine veya meslek liselerine nasıl öğrenci alınacağı da ayrı bir soru!

            Sorulacak soru açıklanacak konu çok. Bir eğitimci olarak hiçbir ön hazırlık yapmadan yangından mal kaçırır gibi böyle bir sistemin uygulamaya geçirilmesi, eğitim sistemimizde kaoslu bir dönem başlatmıştır. Getirilen daha doğrusu getirilmek istenen bu sistem, kendi kanıma göre uzun ömürlü olmayacaktır.

            Eğitim sistemimizle bu kadar oynamanın faturası öğrencilerimize kesilmektedir. Tabii bu faturanın ruh sağlığımızı nasıl bozduğunu açıklamamıza herhalde gerek yok.

            Temennim neyin nasıl yapılacağı konusunda öğretmen öğrenci ve velilerimizde kafa karışıklığının bir an önce önlenmesidir. Yoksa öğrencilerimizi stresten kurtaralım diyenler çocukların ruh hastası olabileceğini inşallah düşünürler!