CUMHURBAŞKANI ÖRNEĞİ…

    Kendisine getirilen 1223 kalem hediyeyi Çankaya köşkü envanterine geçirmiştir Neler yoktu ki 1223 parça hediyenin içerisinde;  saatler, halılar, kilimler, kalem setleri, gümüş tepsiler, takılar, biblolar, heykeller, madalyonlar, kaftanlar, vazolar, tablolar…

    Çankaya’ya çıktığının ilk haftasında köşkteki aşçı, garson ve diğer personelde sayısını azaltmak olmuştu. ’’ Bunlar suyla çalışmıyor’’ deyip 14 makam aracını da Maliye Bakanlığına göndermişti.

    Bir gün eşi bileğini kırdı; hastaneye sivil araçla götürdü; hastanede röntgen için kuyruğuna girdi ve sıra bekledi.

    Annesi vefat etti. ortalığı velveleye vermeden, taziye günleri tertip etmeden, gene sivil plakayla memleketine gidip, sessiz sade bir törenle defnetti ve ertesi gün köşke dönerek acısını köşk sakinleri ile paylaştı.

     Geri iade gibi özel nitelikler ortaya dökülünce, bu muhterem zatın başka birileri olduğunu anlayıverdiniz….

     Zamanında her ne kadar eleştirilse de o, Anayasa’ya ve ettiği yemine her zaman sadık kalmış, Avrupai devlet adamlığı çizgisinden hiç ayrılmamıştır.

     Bu muhteşem kişi eski Cumhurbaşkanlarımızdan sayın Necdet Sezer’dir.

      Sayın Sezer’i sohbetimize konuk etmemizin sebebini söylememize gerek yok sanırım. Sohbetimizin köşesinden kenarından dolaşarak sizlere sadece Ağustos ayındaki Cumhurbaşkanlığı seçimini hatırlatmak istedim ve yine, birileri ile Sayın Sezer’i mukayese yapıp, sizleri düşünselliğe itmek istedim.

 Sonuç?

Ağustos’ta sonucu sizler belirleyeceksiniz.