CHP’DE ÖN SEÇİM (DÖNER LİSTE)

Bazı şeyler vardır ki tek başına önemleri vardır ama işin uygulamaya konulmasında nelerin olacağını kestiremezsiniz. CHP’ deki “ön seçim” de böyledir.
    “Ön seçim” demokratik mi?
    Demokratik.
    Parti üyelerine değer verildi mi?
    Verildi.
    Genel merkez tabanın sesine kulak verdi mi?
    Verdi.
    Madem her şey güzellik içeriyor, senin sıkıntın ne be adam? Benim sıkıntım falan yok. Benim yazılarımı okuyanlar gayet iyi bilirler ki bendeniz de yıllardır ön seçimi savunmuşumdur. Benim ifade etmekte zorlandığım birtakım başka nedenler var.
    “Saçmalama be adam; dilinin altındaki baklayı çıkar da ne demek istediğini, lafı nereden alıp nereye götüreceğini görelim.” diyeceksiniz. Elbette haklısınız ama önce peşrev yapalım sonra girelim sohbetimize dedik.
    Efendiiim, 29 Mart’a kadar aday adayları o ilçe senin bu ilçe benim diyerek, tüm ilçeleri gezerek, parti üyelerine kendilerini tanıtacaklar. Gerçekten zor bir iş. Kış kıyamette Türkiye’min en geniş yerleşim alanına sahip bu ili gezmek gerçekten her babayiğidin yiyeceği nane değil. “Hamama giren terler!” misali bizim aday adayları da bu zor işlevi yerine getirecekler. Tabii önemli olan tüm bu zorluklara göğüs gererken CHP ailesine kendini beğendirmek. Sonuçta 29 Mart’ta  öncelik ilk dörde girmek…
    Pek, ilk dörde ve beşe girmek için ne yapmalı? İşte 29 Mart’taki işin püf noktası burada yatıyor. Haydi “işin püf noktası” denilen konuyu birlikte açmaya çalışalım:
    Aday adayları arasında ilçeler bazında ittifaklar başlayacak. Yalnız bu ittifaklar aleni değil de gizli olanlardır. Bu ittifakların hayata geçiriliş belgesi de seçim günü elden ele dolaşan aday adaylarının isimlerinin yazılı olduğu DÖNER LİSTELERDİR!
    Seçim günü telefonlar ellerde, habire üyelere dağıtılan bu listelerin kullanılmasındaki denetim görüşmeleri. Diyeli aday adayı olarak kendi yörende güçlüsün. Bu yeter mi?
    Yetmez.
    Üye sayısı çok olan aday adayının güçlü olduğu ilçeden oy alamazsan ve diğer ilçelerdeki üyelerin tercih pusulalarında yer bulamazsan sonuç hüsrandır.
    Kısacası, demokrasi güzel şey ama bizler her şeyde olduğu gibi oyunu öğrenemeden hilesinin öğrenenlerden olduğumuz için demokrasi başka türlü işler benim güzel yurdumun insanında…
    Neyse sözümüzü sazımızı daha fazla uzatmadan sohbetimize minnacık bir duvar yazısıyla son verelim.
    “Bir ülkede politikacılar ne kadar az koruma ile dolaşabiliyorsa, o ülkede çok demokrasi vardır.”
    Esen kalın.