BİR KISSADAN HİSSE, BİR DE, “RİZELİ ALİ’NİN HİKAYESİ”

Timurleng, sarayında uyurken bir gürültüyle uyanmış. Herifin biri bağıra çağıra “HIYAR” satıyormuş. Timurleng çok kızmış: “Yakalayın şu herifi, hıyarları da münasip bir yerine sokun!”
Yakalamışlar, bir güzel gereğini yapmışlar. Timurleng adamlarına sormuş:
“Ne oldu?”
“Yaptık efendim ama, adam tuhaf bir adam!”
“Niye, ne yaptı?”
“Her hıyarda katıla katıla gülüyor!”
Timurleng adamı çağırmış:
“Niye gülüyorsun ulan!”
Ada hala gülüyor:
“Söyle niye gülüyorsun?”
Adam güçlükle konuşmuş:
“Arkadan asma kabakçı geliyor, onun haline gülüyorum!”

Ergenekon, Balyoz derken arkadan “Paralel Devlet” senaryoları geldi. “Paralel Devlet” ileuğraşırken, özgürlüğün canına ot tıkayan “Güvenlik Paketi” geliverdi.
Bakalım arkadan gelecek olan asma kabakçılara ne olacak?
Meraklanmayın. Yeni paketler ve paketlemeler yolda!
Merhabalar.
Sohbetimize “kıssadan hisse” ile başladık ama sohbetimizin sonunu Fethi Giray’ın bir şiiri ile bitirelim.

RİZELİ ALİ’NİN HİKAYESİ

Galata’da dostu varmış,
Mahpushanede postu varmış,
Rizeli Ali’nin.

Çok kahrını çekmiş denizin;
Anlattı bana
Bu yıl balık vurmamış dalyana;
Yuh olsun be! Diyor:
Şu koca, koskocaman denize,
Metelik bile vermedi bize.
Canını yandığımın dünyasında,
Parasız yaşanmazmış;
Tütünü yokmuş tabakasında.
Dost varmış,
Düşman varmış.
Şu canına yandığımın dünyasında.

Kaldırdı yırtık ceketinin yakasını,
Şimdi yudum yudum son izmarit sigarasını.
Kimseye minnet etmezmiş
Satarmış takasını.