Dünya hem de hızla dönüyor. Yenidünya düzeni kurmak için dünya ya yön verenler plan üstüne plan yapıyorlar. Bu planlar da genelde ülkemiz ve İslam alemi üzerinde yapılıyor.
Irak tarumar edildi. Afganistan tarumar edildi, Filistin her gün tarumar ediliyor, Yemen tarumar edildi, Libya tarumar edildi, Mısır tarumar edildi…
Demokrasi diyorlar, demokrasi ile iş başına gelenleri işlerine gelmeyince darbeler ile uzaklaştırıyorlar. Mesela Mısır. Demokrasi ile iş başına gelen iktidar, ihtilal ile uzaklaştırıldı. Mısırlı ihvan ın iktidarı koruma refleksi Batı ve Onun işbirlikçileri ile kanlı bir şekilde bastırıldı.
Batı ve onun uşakları Arapların hani helvadan put yapar, sonra açıkınca yerlerdi ya, kendi DEMOKRASİ PUTLARINI Araplar gibi yediler. Onların demokrasi anlayışı işte bu.. Demokrasi ise halk Mısır da ve dünyanın birçok ülkesinde tercihini yapmış… Niye demokrasi ye sahip çıkmıyorsunuz
Ama ben size bir şey diyeyim mi? Bizim Demokrasi anlayışımız o kendine demokrat diyen, Demokrasi bizim en büyük hedefimiz diyen Batılılar ve batılı kafalılar var ya, Onlardan birkaç gömlek önde. Onların demokrasi gömleği bize dar geliyor. Az geliyor.
Türkiye de ise aynı oyun FETÖ terör örgütü tarafından denendi. Ama Türkiye de hesap edemedikleri yeni bir nesil vardı. Yeni bir yönetim vardı. Yeni bir Cumhurbaşkanı vardı. Ülke insanının iki oyundan birini almış bir lider vardı.
Onun bir emri ile meydanları dolduran MİLLİ İRADE vardı. Bunu hesap edemediler. Hesap yanlışlığının bedelini ağır ödediler.
Bu FETÖ belası sadece TÜRKİYE nin belası değil. Dünya nın belası, ismini bile bilmediğimiz ikiyiz ü aşkın ülkede insan yetiştiriyor. Bir zamanlar FETÖ nün yetiştirdiği bu nesil e ne diyorlardı? Altın nesil diyorlardı. Bu altın nesil aslında KATİL nesil imiş. Kendi ülke insanına kurşun, kendi meclisini bombalayacak kadar KATİL bir nesil imiş. Bizler o dönemlerde bunların dış güçlere hizmet ettiklerini söyleyince herkes bizimle dalga geçerdi, hatta siz bunların yaptıklarını yapamıyorsunuz onun için böyle koşuyorsunuz, siz bu kesimi kıskanıyorsunuz filan derlerdi. Bu yetmezmiş gibi bizlere ambargo uygulayıp konuşmazlardı. Küçümserlerdi.
Lakin bu FETÖ neslinin örgütlenmeleri, kendi aralarındaki diyalogları, ticari faaliyetleri tam bir MOSSAD tarzı bir çalışma idi.
Ülkenin zengin fakir tüm kesimlerini nerde ise DİNİ DUYGULARINI sömürerek haraca bağlamışlardı.
Esnaflar şayet Zaman gazetesini almazlarsa iflas noktasına geliyorlardı. Himmet adı altında haraç vermeyen esnaf o il ve ilçede barınamaz haline gelmişti. Sadece esnaf mı, memurlarda aynı, her yaptıkları işten HİMMET adı altında ya devleti, ya da milleti soyuyorlardı. HİMMET vermeyen Siyasi, Memur, Esnaf, İşçi o il ve ilçenin sevilmeyen insanı oluyor, başına gelecek belaları bilemiyor idi.
Hele anlı şanlı siyasiler Paralel yapıdan gelen talepleri emir addediyor, Valilerin, kaymakamların yanında O il ve İlçenin İmamları ile, il ve ilçeleri yönetmeye başlamışlardı.
17-25 Aralık sürecine kadar bu ilişkiler böyle devam etti. Ne zaman Bize esnaf, bürokrat, köylü yetmez, iktidar da gerekli, iktidar partisi de gerekli, BAŞBAKAN ı bir halledelim gerisi kolay gibi güç zehirlenmesine düştüler ve bu işi eylem safhasına getirdiler işte o zaman bunların HAİNLİKLERİNİ net gören zamanın Başbakanı, günümüzün Cumhurbaşkanı işe el koydu. Bu yapıya karşı amansız bir mücadeleye girdi.
Ama bu mücadeleyi kendi yol arkadaşları bile tasvip etmedi. Destek vermedi. Tam tersine atamalar dahil tüm işlerde yinem FETÖ terör örgütünün elemanları tercih ediliyor idi.
Cumhurbaşkanımız adeta yalnızlaştı, yalnızlaştırıldı. Birkaç bakan ve birkaç bürokratın haricinde ne yerel, nede genel siyasilerden gerekli destek gelmedi. Tam tersine köstek geldi.BEN HALA BU DESTEĞİN TAM VERİLMEDİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM.
Ve 15 Temmuz gecesine gelindi. Yine aynı geçe çoğu siyasi meydanlar da yok idi. Bir olay aydınlansın ondan sonra bakarız maduna geçtiler. Sabah a karşı ise ön saflarda gözükmeye, ya da birkaç gün sonra nutuklar atmaya başladılar. Şehitlerin kanı üzerinden makamlarını güçlendirmeye çalıştılar. Bunda başarılı da oldular. Neden çünkü Onların Partisi yok, davası yok, Onların yürüyen bir dümenleri var, bu dümenleri her daim yürür, yürümeli. Bu konuda haklarını yemeyelim. Her dönem de dümenleri neden ise yürür. Bu konuda baya maharetlilerdir.
Ama bu defa iş farklı artık yavaş yavaş millet uyanıyor. Silah ın, tank ın önüne yatıyor.Al Bayrağı kendisine silah yapmış, onunla darbe leri önlüyor. Ölürsem ülkem için şehid, kalırsam gazi olurum diyor, babam ve annem eski ihtilalları önleyemediği için bunun utancı ile yaşadılar, ben yaşayamam diyor. İhtilal böyle engelliyor.
Birilerinin yaptıkları plan TÜRKİYE de çöküyor. İsrail kaybediyor, ABD kaybediyor, Nato kaybediyor, Batı Kaybediyor, Onları yerli ve yabancı uşakları kaybediyor. Türk milleti kazanıyor, MİLLİ İRADE kazanıyor.
ALLAH ın Hesabı TÜRK MİLLETİ BİRLİK VE BERABERLİK İÇİN DE DİK DURDUKLARI İÇİN galip geliyor. Ama …
Daha sonra…AH İŞTE DAHA SONRASI DAHA SONRA YAZACAĞIZ…
Süleyman BAHADIR