güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

Hayatın Hangi Alanıyla Barışıksın?

Yazının Giriş Tarihi: 31.10.2024 08:07
Yazının Güncellenme Tarihi: 31.10.2024 08:59

Barışık mısın?

Mutlu olmak için, başarılı olmak için, barışık olmaya ihtiyaç var mı? Elbette var. Peki ne demek barışık olmak? Kime, neye barışık olmalısın? Bir; önce kendiyle barışık olmalı insan. Kendini her haliyle sevmeli. Eksikleriyle, fazlalarıyla, aşırılıklarıyla, zayıflıklarıyla... Ama bu kendi kabullenişinde insan kendini geliştirmeyecek, değiştirmeyecek, düzeltmeyecek değil tabi ki. Buradaki kastım şu; barışık olmak, kendinle küs olmamak, kendinden nefret ediyor olmamak, kendini sürekli yargılıyor olmamak, kendini sürekli aşağılıyor olmamak, kendini sürekli küçük görüyor olmamak... Birincisi bu, ikincisi; kendiyle barışık insan gelişmeye de açık olacağı için zaten başarıya ulaşmak onun için bir problem olmayacak ya da hata yaptığında kendini haksız yere yerden yere vurmayacak ve buna bağlı olarak da kendiyle barışık insan kendini değersizleştirmeyecek.

Her şeyden önce kendi gözünde değersizleştirmeyecek. Kendiyle barışık olmak çok önemli. Kendi ile barışık insanın sırtı yere gelmez, o tür insanların başaramayacağı, yapamayacağı şey yoktur çünkü kendine inancı, güvenci, saygısı, sevgisi tamdır. En azından kendine şans verecektir. Korkmayacaktır, adım atmak için çekinmeyecektir. Sonra kişinin yakın çevresi ile barışık olması. En çok muhatap olduğu, ilk denge kurduğu, varlığını onaylattığı, kabul ettirdiği, kim? Aile ve yakın çevre. Burayla barışık olmak, yaşam kalitesi için, yine kişinin kendini başarıya; huzura, mutluluğa rahatlıkla ulaştırabilmesi için yine aslında bir nevi kendisini de sevebilmesi için yakın çevresiyle, ailesiyle barışık olması çok önemli. Bu aileyle barışıklığı küstük-barıştık gibi algılamayın. Aile üyelerimizin özelliklerinden, kişilik özelliklerinden, karakteristik özelliklerinden şikayet etmek, onlardan utanmak, -burayı parantez içinde söylüyorum utanılacak şeyler yapıyorlarsa tabii ki utanacağız ama- kızmak, bizim onaylamadığımız tavır, davranış ve alışkanlıklarını küçümsemek, aşağılamak, geldikleri noktayı veya gelemedikleri noktayı onları yargılayarak, onların yüzüne vurmak... Bunlardan bahsediyorum.

Barışık olmaktan kastım konuşuyor olmak değil, gönlen, ruhen barışık olmak. Onları oldukları gibi kabul etmek, onları oldukları gibi onaylamaktan bahsediyorum. Ve Yakın çevreyle barışık olmak... Bizim kaliteli, sağlıklı sosyalleşmede ilk koyduğumuz kriter budur ki; kendi yakın çevresiyle ve ailesiyle barışık insanların başarıda çok iyi motive olduğu, desteklendiği, başarısızlıkta da yine çok iyi motive olup desteklendiği görülmüştür. Sonra kişinin sosyal çevresi ile barışık olması. Yani arkadaşlar, eş, dost, mecbur kaldığı görüştüğü, mecbur kalmadan tercih ederek görüştüğü, arkadaşların arkadaşları, katılması gereken cemiyetler, topluluklar, sorumluluk aldığı organizasyonlar, bunların hepsini dahil edin. Kendi ile barışık olmayan sosyal hayatında başarılı olamaz. Sosyal çevresi ile barışık olmak insanın kendine güvenini perçinleyecektir. Çünkü sosyal çevre de kişiyi motivasyon anlamında desteklemeye devam edeceği için desteği hep arkasına olacak doğal olarak. Kendiyle barışık olmayan sosyal çevresi ile barışık olabilir mi? Olamaz tabi. Kendiyle barışık olmayan ailesiyle, yakın çevresiyle barışık olabilir mi? Olamaz tabi.

Kendiyle barışık olmayan, peki, iş hayatıyla barışık olabilir mi? Olamaz. O zaman bu da önemli. Yani iş hayatımızda işimizle barışık olmak, ürettiğimizle barışık olmak, üretkenliğimizle barışık olmak... Meslek hayatıyla barışık olmak da çok önemli. Eğer mesleki hayatıyla barışık olmazsa kişi, yeni yatırımlar, yeni girişimler, kendini gerçekleştirmeler, risk almalar, bunları nasıl yapacak, nasıl üretecek? Nasıl yaratıcı olacak, nasıl yaratıcı gücünü kullanacak? Nasıl performansını arttıracak? Kişinin işiyle barışık olması, günün çok ciddi bir saatini, ömrün çok ciddi bir zaman dilimini işimize geçirdiğimizi düşündüğünüzde ne kadar önemli olduğunu anlarız. İş hayatımızın ailemizden daha çok zaman geçirdiğimiz, iş hayatınızdaki insanları aile fertlerimizden daha çok gördüğümüz, işimize zihnimizin çok büyük bir alanını, diğer konulardan çok daha fazla kapladığını düşündüğümüzde, emeklilik yaşına da baktığınızda iş hayatıyla barışık olmanın kişinin ruh sağlığına, fiziksel sağlığına sonuç olarak mental sağlığı için ne kadar önemli olduğunu anlayabiliriz.

Barışık olmak dediğimizde her yere pozitif olup da gülücükler saçmak değil buradaki kasıt. Gerçekçi olmak, kabullenişte olmak, onaylamış olmak, ruhen de yüzünüzün bu dört alana dönük olmasını kastediyorum ki hayata karşı da barışık olalım. Neye küstüğünüz, neye kızdığınız, ne için çabaladığınız, ne için kendinize mesafe koyduğunuza çok dikkat edin. Hayatın alanlarıyla, kulvarları ile barışık olmak kendiniz için yapabileceğiniz en büyük iyilik olacaktır.

Huzurlu haftalar dilerim.

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.