güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

Fazla İyilik Göz Mü Çıkarır?

Yazının Giriş Tarihi: 20.02.2025 08:03
Yazının Güncellenme Tarihi: 20.02.2025 08:03

Çok iyi olmak, çok sevilen olmak, çok popüler olmak, çok fazla iyilik yapmak, çok fazla fedakarlık yapma, ama haddinden fazla fedakarlık yapmak bize ne kazandırır? Bu çok popülaritesi olan, çok avantajlı bir durum gibi gözükse de iyilik yaptığımız kişi ya da kişiler bizim beklentimizi karşılamadığında bizi öfkelendirecek ve ona karşı pasif agresif tavırlar sergilememize sebep olacak. Biz her ne kadar bu iyiliği karşılıksız yaptığımızı düşünsek de, işin aslı iyilik gerçekten insanın gönlünden kopan, kendiliğinden yaptığı, karşı tarafın beklentisi olmadan yapanın da karşılık beklemeden yaptığı olumlu, pozitif kaynaklı ve sonuçlu eylemler.

Peki o zaman ben bu iyiliği yapıyorum, sürekli yapıyorum, çok çok yapıyorum, hatta yapmamam gereken yerlerde bile yapıyorum, hatta fedakarlık yaparak yapıyorum, kendimden ödünler vererek yapıyorum, sonunda ne oluyor? İster istemez insanoğlunun egosu buna bir yerde dur diyor. Diyor ki; "çok verdik, hep veriyoruz, bakalım o bize ne veriyor?" Sonra şunu fark ediyoruz ki, karşımızdaki bize hiçbir şey vermiyor ya da bizim verdiğimizin çok çok düşük bir oranında geri veriyor ya da bizim beklentimizin çok çok altında bize geri aynı iyiliği, aynı özveriyi, fedakarlığı veriyor.

Bu sefer de kendimizi kandırılmış, aldatılmış, hatta amiyane bir tabir ama enayi yerine konmuş hissediyoruz. Halbuki olayın başına baktığınızda kimse bizden iyilik istemedi. Kimse bizden fedakarlık istemedi. Biz bunu "yapım böyle, karakterim böyle, içime sinmiyor, vicdanım el vermiyor" diyerek yapıyoruz ama bir süre sonra karşıdan illa mutlaka, en azından bir teşekkür, Allah razı olsun iyi ki varsın bile olsa karşılığını bekliyoruz.

İşte mesele de tam burada başlıyor. Karşımızdaki kişi beklentinizi karşılamadığında ona karşı öfkeleniyoruz, pasif agresif tavırlar sergiliyoruz hatta bunu yapmaya devam ediyoruz bir yandan, yani iyilik yapmaya devam ediyoruz ki karşıyı iyice kendimize borçlandıralım. Bir yandan da "çok fedakarım, çok işte çile çekiyorum, kendimden çok ödün veriyorum, ama çevremde kimse bana bunu bunun karşılığını vermiyor." Bu sefer de kurban psikolojisine girmeye başlıyoruz.

Yani ben o kadar iyi, o kadar fedakarım ki; karşımdakinden bir karşılık, destek görmediğim gibi üstüne üstelik de hala bunu yapmaya devam ediyorum. Çünkü ben o kadar karşı konmaz bir meleğim ki, iyilik timsaliyim ki aynı anda da kurbanım çünkü çekiyorum, çilekeş bir kurbanım. İşte bu bize her şeyin fazlasının zarar olduğunu gösteriyor. İyiliğin ne zararı var, fazla iyiliğin kime ne zararı var? dediğinizi duyar gibiyim.

Fazla iyiliğin hem yaptığımız kişiye hem de yapan kişiye zararını az çok anlatmaya çalıştım. Karşılığını almayınca iyilik yaptığımız kişiden aleni ya da gizli nefret, tepki olarak da pasif agresif tavırlar, bir süre sonra da bunu yapmayı kesmeyeceksek, kesemeyeceksek de kullanılıyorum, enayi yerine konuyorum ya da kurban psikolojisine giriyorum gibi olumsuz sonuçlarla karşılaşırız.

O yüzden her şeyin dengesi, her şeyin kararı, her şeyin ideali yakalamak için olması gereken kadar iyilik, fedakarlık ve özveride bulunmak her zaman iyidir.

İyilik iyidir. Kendinize iyi bakın. Sevgilerimle.

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    logo
    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.