güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

TRABZON HAVALİSİNDE YAŞAYANLAR ÖZ VE ÖZ TÜRKTÜR - 4

Yazının Giriş Tarihi: 18.12.2020 21:48
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.12.2020 21:48

1820-1821’de Trabzon valiliğine getirilen Sâlih Paşa âyanları kontrol altına alamayınca merkezden askerî yardım talep etti. Memiş Ağa’nın oğlu Ahmed Ağa eniştesi Kalcıoğlu Osman Bey’le birleşerek valiye karşı harekete geçmişti. İstanbul’dan gönderilen bir ara bulucunun özellikle halkın üzerindeki vergilerin azaltılması gibi önlemlerle âyanlara sağlanan desteği azaltması ve onları ikna etmesiyle isyan sona erdi. Sâlih Paşa valilikten azledildi ve Memiş Ağa’nın kardeşinin oğulları Tâhir, Abdülkadir ve Abdülaziz ağalar devlet hizmetine alınıp sakinleştirilmeye çalışıldı. 1825 yılına kadar yeni bir ayaklanma görülmedi (Aktepe, III/5-6 [1951-52], s. 39). 1825’te Çeçenoğlu Hasan Ağa’nın Trabzon valiliğine tayininden sonra daha önce Tuzcuoğlu Memiş Ağa’ya karşı müttefiki olan Şatıroğlu Osman Bey ile ilişkileri bozuldu ve Şatıroğlu’nun Trabzon’dan çıkarılmasını istedi. Şatıroğlu’nun Erzurum’a tayiniyle kriz aşılmış oldu. Tuzcuoğlu ailesi bu dönemde bir isyan hareketine kalkışmadı. 1828-1829 Osmanlı-Rus savaşında Rize ağalarından asker gönderenler içinde ilk sırada Tuzcuoğlu Tâhir Ağa, Abdülkadir Ağa ve Abdülaziz Ağa anılmaktadır (BA, HAT, nr. 1072/43876-A). Savaşın ardından Tuzcuoğulları ile Trabzon valisi arasında yeni meseleler ortaya çıktı. Nisan 1830 tarihli bir hükümde Rize âyanlığı iddiasında bulunan Tuzcuoğlu Aziz’den söz edilmesi dikkat çekicidir (BA, Trabzon Ahkâm Defteri, nr. 4, s. 161/2). 


1829’da Trabzon’a tayin edilen Hazinedaroğlu ailesinden Osman Paşa 1831’de Tuzcuoğlu Tâhir Ağa’yı Rize mütesellimliğine, Abdülkadir Ağa’yı Çürüksu kaymakamlığına, Şatıroğlu’nu Trabzon’daki askerin kumandanlığına getirerek kendisine karşı bir baş kaldırıyı önlemeye çalıştı. Kötü hâsılat ve yüksek vergiler yanında Mısır’da Mehmed Ali Paşa’nın ayaklanma haberlerinin 1831’de Trabzon’a ulaşmasıyla valinin otoritesi iyice sarsıldı (Bryer, sy. 26 [1969], s. 202). Vali, yokluğunda bir isyanı engellemek düşüncesiyle Tuzcuoğlu Tâhir Ağa’yı 750 kişilik bir kuvvetle yanına alıp orduya katılmak üzere Trabzon’dan ayrıldı. Bu fırsattan yararlanan Tuzcuoğulları ve müttefikleri 1832’de tekrar ayaklandı. Özellikle Gönye ve Livana bölgesinde gerçekleşen hareket bastırıldı ve Tuzcuoğlu Abdülkadir Ağa İstanbul’a çağrıldı. 1833’te Rize’de âyanlık iddiasında bulunan kişi olarak Tuzcuoğlu Tâhir’in adı geçer (BA, Trabzon Ahkâm Defteri, nr. 4, s. 195/2). Bir süre sonra Rize’ye dönen Abdülkadir Ağa yeni bir isyan başlattı ve Gönye üzerine yürüdü. Sürmene-Pazar arasında gerçekleşen bu ayaklanma sırasında Şâtıroğlu Osman Bey, Hacısâlihoğlu Ali Ağa, Tirebolulu Kethüdâoğlu Emin Ağa ve diğer âyanlar Trabzon valisini desteklemek için Tuzcuoğulları’na karşı harekete geçtiler ve ayaklanmayı bastırarak Tuzcuoğulları’nın konağını kuşattılar. Tuzcuoğulları’ndan Abdülkadir Ağa Mayıs 1834’te yakalanarak idam edildi. Bunun üzerine Tâhir ve Abdülaziz ağalar ve oğulları Hamid, Ömer, Behram ve Ârif, Erzurum valisine teslim oldular ve aflarını talep ettiler. Valinin aracılığıyla affedilip Aralık 1834’te Rusçuk ve Varna’ya yerleştirildiler (Aktepe, III/5-6 [1951-52], s. 51-52). Böylece imparatorluğun diğer bölgelerinde görüldüğü gibi Doğu Karadeniz’de de merkezî otorite tesis edilmiş oldu. 

Rize’nin 1834’te yapılan nüfus sayımıyla ilgili kayıtlarda Memiş Ağa’nın konağının bulunduğu Pîrîçelebi mahallesinde onun oğlu Ahmed’in adına rastlanır. Aynı tarihte Ahmed’in iki oğlu da kayıtlıdır. Bunlardan biri Mehmed, diğeri Hurşid’dir. Tuzcuoğlu Ahmed’in konağında “tebaası” diye belirtilen hizmetlilerin de olduğu anlaşılmaktadır (Trabzon Nüfus Defteri, nr. 1144, s. 13). Babasının idamı ve amcasının oğullarının sürgün edilmesine rağmen Ahmed Ağa’nın babasından devraldığı mirası koruduğu ve Rize’nin nüfuzlu aileleri arasında yer almayı sürdürdüğü anlaşılmaktadır. 1850 yılında Rize’de öşür vergisi kayıtlarında Pîrîçelebi, Paşayan (Çarşı), Babik (Tophane), Kalohten (Paşakuyu), Müftüparafol (Fatih-Dereüstü-Müftü), Kuvaroz (Gülbahar), Humrik (İsmet Paşa), Kale, Yaka (Eminettin), Haçanoz (Çamlıbel) mahalleleri; Rados İspalnoz (Uzun), Uma (Ortapazar), Hanis (Bıldırcın) köyleri ve Gündoğdu’da Mirokaloz (Tatlıdere-Hamidiye) köyünde Tuzcuzâde olarak İsmâil, Mehmed, Reşid, Mahmud, Şâkir, Mustafa ağalar, (Abdül) Hamid Ağa ve kardeşleri kaydedilmiştir (BA, MAD, nr. 7958). Bunlardan İsmâil ve Mehmed ağaların beş farklı mahallede arazi sahibi olması ve yüklü miktarda öşür vergisi ödemesi toprak zenginliklerini koruduklarını göstermekte ve “zâde” şeklinde kaydedilmeleri de âyanlığın getirdiği asilzadeliğin unvan halinde korunduğuna işaret etmektedir. 1853’te Rize’de eşkıyalık yapanların listesinde Tuzcuoğulları’ndan hiç kimsenin adının geçmemesi ailenin artık merkezî yönetimle bir anlaşmazlığının kalmadığını gösterir. 1880’de hükümetin hazırlattığı bir cetvelde Rize’nin nüfuzlu şahsiyetleri arasında ilk sıralarda Tuzcuoğulları Mahmud Ağa, Hacı Mehmed Ağa, İsmâil Ağa, Hurşid Efendi ve Hacı Ârif Ağa sıralanmaktadır. Adı geçenlerden ilk üçü “emlâkça ve haysiyetçe” birinci derece, yani zengin ve yönetimle ilişkileri iyi olarak sınıflandırılmıştır (BA, Y.PRK.UM, nr. 2/40, lef 9). Bunlardan Mahmud Ağa’nın 1881’de Rize belediye reisi olduğu dikkati çeker (Taşpınar, s. 270). 

Millî Mücadele döneminde Trabzon’daki Trabzon ve Havalisi Adem-i Merkeziyyet Cemiyeti’nin Rize şubesi Tuzcuoğlu Şâban Efendi başkanlığında kuruldu ve cemiyette aynı aileden Hakkı Efendi de yer aldı. 1919’da Rize’de kurulan Trabzon Muhâfaza-i Hukūk-ı Milliyye Cemiyeti’nin kurucularından biri de Tuzcuoğlu Süleyman Tevfik Efendi’dir. 1920’de Rize’deki askerî birlikleri idare eden liderler arasında Tuzcuoğlu Hâlid Ağa bulunmaktaydı. Hâlid Ağa, Sakarya savaşına kendi birliğiyle katıldı ve Büyük Taarruz’da önemli başarılar gösterdi. Tek parti döneminde bölgedeki diğer birçok âyan ailesi gibi Tuzcuoğulları’nın da siyasetten uzak durduğu anlaşılmaktadır. 1934 soyadı kanunuyla aile mensupları genellikle Tuzcu soyadını almıştır. Osmanlı dönemindeki idarecilik geleneği ve emlâk zenginliğine bağlı şekilde Cumhuriyet döneminde de Tuzcuoğlu ailesi Rize’nin nüfuzlu ailelerinden biriydi. Aile mensuplarından bazıları başta İstanbul olmak üzere başka şehirlere göç ettiler. Fakat ailenin önemli bir kısmı Rize’nin merkezinde Memiş Ağa’nın konağı ve çevresinde Pîrîçelebi, Kambursırt ve Tophane mahallelerinde yaşamaktadır. Tuzcuoğulları’na ait üç konaktan Tahsin Ağa Konağı’nın duvarları, Mahmud Paşa’nın konağı ise tamamen yıkılmıştır. Memiş Ağa’nın konağı üç katlıdır, hamam ve hapishane kısmı harap durumda olmakla birlikte ana bina ayaktadır.”

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.