— KOCA YUSUF PAŞA (? - 1800): Birinci defa Sadrâzamlığa 24/Ocak/1786 tarihinde tayin edilmiş, 7/Haziran/1789 da azlonulmuştur. Görevinde, 3 yıl, 4 ay, 13 gün bulunmuştur.
Cezayirli Gazi Haşan Paşanın yetiştirmesidir. 18/Ağustos/1785 te Vezaretle Mora Valiliği verilerek İstanbul'dan uzaklaştırılmıştır. Fakat 5 ay sonra Şahin Ali Paşanın yerine sadrazam olmuştur.
Hamiyetli, gayretli bir zattı. Rusya'dan intikam almağa taraf Hamiyetli, gayretli bir zattı. Rusya'dan intikam almağa taraftardı. Koca - Yusuf Paşa Prusyanın teşvikiyle Rusya’ya vaktinden evvel savaş açmıştır. Ordu sevk ve idaresinde acemi idi. İlk günlerde kazanılan birkaç başarıdan sonra sefer durumu kötüye doğru gitmiş ve bu yüzden azledilmiştir.
— CENÂZE - HAŞAN PAŞA ( ? -1810): 7/Haziran/1789 tarihinde Sadrazamlığa tayin edilmiştir. 3/Aralık/1789 da azledilmiştir. 5 ay, 26 gün görevinde kalmıştır. Çerkeş asıllıdır. Kazıkçı Haşan Paşanın kölesidir. Vidin Valisi olmuş, Avusturya Seferi esnasında Şebeş ve Lagoş zaferlerinde büyük hizmeti görülmüştür. Bu başarılarından sonra Sadrazamlığa getirilmiştir. Kendisine Sadaret mühürü getirildiği sırada yatakta ağır surette hasta bulunuyordu. Bu yüzden kendisine «CENÂZE VEYA MEYİT» lâkabı verilmiştir. Kumandanlıkları sırasında cesaret ve başarı gösterdiği halde, Serdar-ı Ekrem sıfatiyle bütün ordunun başına geçince başarılı olamamıştır. Buza Meydan Savaşında ağır bir hezimete uğramış ve
azledilerek Bozcaada’ya sürülmüştür. Çeşitli görevler gördükten sonra Hotin Muhafızlığında bulundu ve Bender'de Ruslar'a esir düştü. Dönüşünde 1810 da Tırhala’da vefat etmiştir. Cesur ve hamiyetli bir vezir olarak tanılır.
— CEZAYİRLİ GAZİ - HAŞAN PAŞA (1710 - 29/3/1790) : 3/12/1789 da Sadrazamlığa tayin edilmiş, 29/Mart/1790 da vefat etmiştir. 3 ay, 27 gün görevde kalmıştır. Tekirdağ'da ticaretle meşgul Hacı Osman adında birinin kölesidir. Cesur ve Atak bir kimse imiş. Yeniçeri Ocağına yazılıp, Cezayir'e gitmiştir. Cesaret ve silâhşörlüğü ile kendini tanıttı. Cezayir Beylerbeyi ile arası açılınca Ispanya'ya kaçtı. Bazı iftiralara uğradı ise de tahakkuk etmedi. 1760 da Donanmaya kaptan olarak alındı. 1770 te Çeşme faciasında büyük cesaretle çarpıştı, yaralı olarak kurtulabildi. Limni Adasını Ruslardan geri aldı. Kendisine bu hizmetine mukabil altın çelenk ve Gazilik ünvanı verildi. Daha sonra Rusçuk muhafızı, 1774 te Derya
Kaptanı oldu. Halil Hâmid Paşanın Birinci Abdülhamid'i hal'etme rivayetlerini padişaha ihbar ederek daha ziyade itimada mazhar oldu. Suriye ve Mısır isyanlarını bastırmakla başarı gösterdi. III. Selim devrinde İsmail Seraskeri iken Ruslar'a karşı parlak bir zafer kazandı ve Sadrazamlığa tayin edildi (3/Aralık/1789).
Sadrazam olunca şiddetli hareketleriyle inzibatı temine çalıştı. Cephe durumunu düzeltti. Nihayet hastalanarak vefat etmiştir. Çeşme, Tekke, Cami gibi hayırlar yaptırmıştır.
— ÇELEBİ - ZADE ŞERİF HAŞAN PAŞA ( - ? -14/2/1791 İdam): Sadrazamlığa, 16/Nisan/1790 da tayin olunmuş, 14/Şubat/ 1791 de idam edilmiştir. Görevinde 9 ay, 24 gün kalmıştır.
Çelebi Süleyman Ağanın oğludur. Devlete karşı Serkeşliklerde bulunduğu için idama mahkûm edilmişken, Kırım Hanı, Giray'm şefaatiyle affedilerek Rusçuk'ta oturmağa memur edildi. 1768 Rus Seferinde yararlıkları görüldü. 1773 te Yerkökü Seraskeri oldu. Rohova muhafızı iken Padişah tarafından çekilen kura kendisine isabet edince Sadrazam oldu (1797). Kırım Hanının gevşek davranmaları yüzünden Kili, İsmail, Tolçu ve İsakçı gibi kaleler Rusların eline geçince Bütün kabahat ona yükletilerek azledildi, sonra da idam edilmiştir. Cesur, Becerikli bir kimse idi. Fakat Devlet hizmetinde acemi idi.
— KOCA YUSUF PAŞA: İkinci defa Sadrazamlığa 27/Şubat/11791 de tayin edilmiş, 4/Mayıs/1792 de azledilmiştir. Görevinde 1 yıl, 2 ay, 2 gün kalmıştır. Bosna Valisi iken ikinci defa Veziriâzam olmuştur. Tayinine müteakip Şumnu'ya gelerek Orduyu teslim almıştır. 4/5/1792 de azledilerek Trabzon Valisi ve biraz sonra da Amasya Seraskeri olmuştur.
— DAMAT-MELEK MEHMED PAŞA (1719-1801): Sadrazamlığa, 4/Mayıs/1792 de tayin olunmuş, 19/Ekim/1794 te azledilmiştir. 2 yıl, 5 ay, 7 gün görevde kalmıştır. Bosnalıdır. Fındıklı Süleyman Paşanın oğludur. Babasının yanında denizciliğe başlamış, Tersane Kethüdası, 1751 de Derya kaptanı olmuş, ertesi yıl Vezirlik payesi verilmiştir. !ll. Ahmed'in Kızı Zeynep Sultanla evlenmiştir. Vidin, Belgrad mu-
hafızlıkları, Anadolu Eyâleti Valiliğinde, Sadaret Kaymakamlığında bulundu. 1780 de Mısır Valisi, Kandiye, Vidin Muhafızı olmuştur. Koca Yusuf Paşa tarafından emlâki müsadere edilerek Sakız Adasına sürülmüştür. Nihayet Koca Yusuf’un azli üzerine sadrazamlığa tayin edildi. O zaman ki vezirlerin en kıdemlisi olduğu için kendisine:
«ŞEYH - ÜL - VÜZERA» denilmiştir. Yaşlı olduğu için genç padişahın çalışma şekline uyamıyordu. Bu yüzden azledilmiştir. Kin gütmez, kimseyi incitmez, lâtifeyi sever ve işkenceden hoşlanmaz bir
devlet adamı idi.
— İZZET - MEHMED PAŞA (1743 - 1812): Sadrazamlığa 19/Ekim/1794 te tayin edilmiş, 30/Ağustos/1798 de azledilmiştir. İkinci defa bu görevde, 3 yıl, 11 ay, 23 gün kalmıştır.
Fransızların Mısır istilâsına tekaddüm eden günlerde gereği kadar tedbirli hareket edemediği rivâyetleri üzerine azledilmiştir. Evvelâ Sakız Adasına sürülmüştür. Sonra Manisa'ya gönderilerek 1812
yılında vefat etmiştir. İyi bir idareci, güler yüzlü, eli açık bir kimse imiş. Kuvvetli bir Kalemi olduğunda bütün kaynaklar mütefiktir.
— KÖR-YUSUF ZİYA PAŞA (7-1818): Birinci defa Sadrazamlığa 30/Ağustos/1798 de tayin olunmuş, 24/Nisan/1805 te istifa etmiştir. 6 yıl, 7 ay, 24 gün görevinde kalmıştır. Aslen gürcüdür. Halil Hamid Paşaya intisap ederek, Silâhtar oldu. 1798 de Erzurum Valisi olmuş ise de Vekilini göndermiştir. Mısır Fransızlar tarafından işğal edilince Başbakanlığa getirilmiştir.
Ordu ile Mısır seferine çıkmıştır. Salihiye’yi zapdeterek bir tahliye anlaşması yaptı ise de, İngilizlerin bunu tanımamaları üzerine, Napolyon'un Mısır'da bıraktığı General Kleber ile yaptığı savaşta gerilemeye mecbur oldu. Kleber'in katli üzerine halefi General Menü ile yaptığı anlaşma ile Mısır'ın tahliyesini temin etmiştir.
İstanbul'a dönüşünde, memleket işlerinin çok buhranlı bir devreye girdiğini görerek ihtiyarlık bahanesiyle istifa etmiştir. Tayyar Mahmud Paşa üzerine gönderilmiş, sonra Doğu Cephesi Seraskeri olmuş, ikinci Mahmud hükümdarlığında tekrar sadrazamlığa tayin olunmuştur.
Rivayete nazaran bir sohbet sırasında ulemâdan biri söz gelişi «kaza gelince göz kör olur» anlamına gelen Arapça darb-ı meselin birinci cümlesi olan «İzâ câe'l kaz: - Kaza gelince» kısmını söyledikten sonra Yusuf Ziya Paşanın Kör Lâkabı ile anıldığını hatırlayarak, «Göz Kör olur» manasına gelen ikinci kısmı söylemeden «Dâka'1 - feza - Feza dar gelir» deyvermiş, hocanın hazır cevaplılığı paşanın hoşuna gitmiştir.
— HAFIZ - İSMAİL PAŞA :Sadrazamlığa 24/Nisan/1805 tarihinde tayin edilmiş, 14/Kasım/1806 da azledilmiş, 1 yıl, 6 ay, 20 gün görevinde kalmıştır. Babası, «Zernişanlı - Altın nişanlı» denilen
bir hasekidir. Bostancı Ocağına girerek, zamanla, yol hasekesi, ağa kara - kulluğu, tebdil hasekesi ve nihayet Bostancı Başı olmuştur. Deryaya Kaptanlığından sonra da Vezir-i Âzamlığa tayin edilmiş-
tir. Padişahın yakınlarını kıskanmağa başladı. Nizam-ı Cedid aleyhtarı olanlara gizli fesadlar çevirdi. Bu yüzden azledilerek, Bursa'ya sonra Sakız'a sürüldü. 1806 da fesat hareketlerinden dolayı idamı
icabederken, III. Selim'in şefkâti yüzünden affa uğramıştır. Çalışkan, hamiyetli, cesur ve hiddetli bir kişiliğe sahipmiş, fakat padişaha karşı fesat hareketlerde bulunması en büyük suçudur.
— KEÇİBOYNUZU AĞA - İBRAHİM HİLMİ PAŞA: Yeniçeri Ocağı Beytül maicısı Mehmed Ağanın oğludur. Sadrazamlığa 14/Kasım/1806 tarihinde tayin edilmiş, 18/Haziran/1807 de azledilmiştir. 8 ay, 25 gün görevde kalmıştır. Yeniçeri ağalığından Sadrâzam olduğu için «Ağa», çok cılız bir kimse olduğu için «Keçiboynuzu» lâkabı ile anılmıştır. Yeniçeri ocağında kademe kademe yükselerek Turnacıbaşı, Trabzon ve Kandiye ağası, Samsuncu başı, Kul kethüdası ve nihayet 1805 te Yeniçeri Ağası olmuştur. Bu görevde iken Veziriâzam tayin edilmiştir. Ordunun karışıklığından korkarak sadrazamlığı bırakıp Rusçuk Âyanı
Alemdar - Mustafa Paşanın yanına kaçtı ve bir çiflikte saklandı.
Bunun üzerine sadrazamlıktan azledildi. Birkaç valilikte bulunduktan sonra İstanbul Köy Muhafızlığı sırasında vefat etmiştir. Hoşsohbet, cömert, efendiden bir vezirdi.