güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

Mustafa Kemal’i Yaşamak ve Yaşatmak

Yazının Giriş Tarihi: 10.11.2021 00:08
Yazının Güncellenme Tarihi: 10.11.2021 00:08

Böyle bir gençlik ordu ve milletin Mustafa Kemal’in manevi yaşamını sürdürmesi kısacası Türkiye Cumhuriyeti devletini ve Türkiye devletinin rejimi olan Cumhuriyet rejiminin ilelebet devamını sağlamak olacağını bir kez daha hatırlatırken Mustafa Kemal’i yaşatmanın her yönüyle her şeyi ile ona sahip çıkıp onu ve eserlerini koruyup devam ettirmek olduğunu bir kez daha vurgularım. Onun aramızdan ayrılışının 83. Yıl dönümünü yaşarken onu anmanın temelin onun anıtlarına, Anıtkabir’ine çelenk koymak ona saygı duruşunda durmaktan daha ziyade onun fikirlerini ilke ve inkılaplarını yaşatmak olduğunu vurgulamak isterim. Ona tanrıdan rahmet dilerken onun varisi olarak belirttiği Türk gençliği başta olmak üzere Türk silahlı kuvvetlerine ve Türk milletine ona ve onun eseri olan devlet ve cumhuriyetine sahip çıkarak Mustafa Kemal’i manevi açıdan ilelebet yaşatmalarını vurgulamak isterim.

Sözlerime nihayet verirken şunu hatırlatmak isterim ki Atatürkçülük ve Cumhuriyetçilik, laiklik karşıtları Türk gençliğine ve Türk toplumuna Mustafa Kemal'i unutturmak için onu ikinci plana iterek Hz. Muhammed ile kıyaslama yoluna gitmektedirler. Bu kitle bireyleri Kemalist gördükleri veya Kemalist diye düşündükleri kimselere Mustafa Kemal'i mi çok seviyorsun Hz. Muhammed'i mi? Sorusunu yöneltmekte, karşısındaki bireyi dini baskı ile Mustafa Kemal'i reddetmeye Hz. Muhammed sevgisi ile kıyaslatarak Mustafa Kemal sevgisini ikinci plana itip unutturmaya çalıştıkları görülmektedir. Bu kıyaslamayla Mustafa Kemal sevgisini bireylerden ve dolayısıyla toplumumuzdan kaldırmaya çalıştıklarını görmekteyiz. Merak etmekteyim acaba bu soru sahipleri bugünkü yöneticilerimizi kastederek onların Allah'ın bütün özelliklerine sahip olduğunu, yine bugünkü yöneticilerimizi kastederek onların isteklerine karşı gelmenin kabaca Allah'ın isteklerine karşı gelmek olduğunu onlara değmenin bile ibadet olduğunu söyleyenlere bugünkü yöneticilerimizi mi Hz. Muhammed'i mi daha çok seviyorsun şeklinde bir soruya acaba muhatap bırakmakta mıdırlar. Eğer sormuyorlarsa bu belirttiğim kişilere söz konusu soruyu sormayıp sadece Kemalistlere, Cumhuriyetçilere yukarıda zikrettiğim soruyu sormalarının amacı nedir? Bu tür sorulara muhatap olan bireylerin Hz. Muhammed sevgisi ile Mustafa Kemal sevgisinin kıyaslanamayacak şekilde farklı sevgiler olduğunu unutmayıp bu soruyu soranları karşılarından kovup, onların amaçlarına alet olmamalarını ümit ederim. Salavatı Şerife’yle andığımız Hz. Muhammed'i sevmenin İslam dini gereği Mustafa Kemal'i sevmenin Türk olmak Atatürkçü olmak açısından gerekli olduğunu unutmamamız gerekir. Ama bu iki sevgi birbiri ile çatışmadan pekala bireyin kalbinde ve beyninde yaşaması mümkündür. Bu nedenle her ikisini de sevip analım, kalbimizde yaşatalım. Ve şunu unutmayalım ki Mustafa Kemal'i sevip anmak, yaşatmak kişiyi Hz. Muhammed karşıtı yahut İslam düşmanı yapmaz. Aslında İslam olmak Hz. Muhammed'i sevmekte kişiyi Atatürkçü veya Kemalist olmaktan uzaklaştırmaması gereken bir durumdur. Bu nedenle çekinmeden Mustafa Kemal'i sevelim, Kemalizm’i ve Atatürk'ü benimseyip, kalbimizde yaşatalım. 10 Kasım Atatürk'ün fani hayata geçişinin değil ebedi hayata geçişinin başlangıcıdır. Atatürk'ü yaşatmak için Atatürkçülüğü yaşatmak ve Atatürkçü olmak şarttır. Bu hiç bir şeye engel olmadığı gibi hiç bir şey de bunu engellememelidir düşüncesindeyim.

Şunu da vurgulamak isterim ki Atatürk doğum tarihi kabul ettiği 19 Mayıs tarihiyle ve ölüm tarihi 10 Kasım tarihiyle ilkbahar ve sonbahar mevsimlerinin en kemale erdiği tarihlere denk gelen günlere tarihlenen bir görünüm ortaya koymaktadır. Bu doğum ve ölüm tarihleriyle bile tarih boyunca Türklere önemli günler arz eden geçmişle mevsimsel açıdan başlangıç ve sona eriş benzerliği ortaya koyan bir yaşam sergilemektedir. Geçmiş dönem Türk tarihlerinde Türk inançlarına göre ilkbahar Türk dünyasının tabiat açısından başlangıç kabul ettiği sonbahar tabiat açısından bir durgunlaşma bir ölüm durumu arz ediyorsa Mustafa Kemal’in doğumu da Anadolu Türk dünyası açısından yepyeni bir doğuş başlangıcı, ölüm tarihide Anadolu Türk dünyası ve tarihi açısından bir durgunlaşma noktası olmuştur düşüncesindeyim ne var ki Türk inançları uyarınca tabiat nasıl devamlılık arz ediyorsa Anadolu Türk tarihi de öyle bir devamlılık arz etmek ve arz edecektir düşüncesindeyim. Bu durumu zaten Mustafa Kemal de ölümünden önce dile getirmiş “ Benim naciz vücudum, bir gün elbet toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti, ilelebet payidar kalacaktır” diye dile getirmiştir. Onun bu dileğini gerçek kılmak başta gençliğimizin, ordumuzun ve milletimizin bir görevi olmalıdır. Bunu başarmak için Mustafa Kemal’in ilke ve inkılaplarını yaşatmak daha kısa bir tarifle Mustafa Kemal’i kafalarımızda ve kalplerimizde manevi olarak ebediyete kadar yaşatmakla mümkün olabilecektir. Mustafa Kemal’in fani vücuduyla aramazdan ayrılışının yıldönümünü yaşarken ona tanrıdan rahmet diliyor nurlar içinde ışıklar içinde yatmasını, manevi olarak da kafalarımızda ve kalplerimizde ebediyete kadar manevi yaşamının sürmesini ve süreceğini önemle vurguluyorum.

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.