Kut’ül Amare Zaferini ve Komutanı Halil Kut Paşa’yı Öven Kesimlerin Amaçları

Geçmiş günlerde ülkemizde birileri Kut’ül Amare savaşını bu savaşın komutanı gösterdikleri, Halil Kut paşayı ön plana çıkaran, Kut’ül Amare savaşını büyük bir zafer gösteren, beyanlarda bulunmayı, gerçekleştirmişlerdir. Evet Kut’ül Amare ve onun öncesinde kazanılan Selman pak zaferleri 1. Dünya harbi sırasında Osmanlı ordularının kazandığı önemli zaferlerdir. Zaten 1. Dünya harbi sırasında Osmanlı askerlerinin zafer kazandığı iki cephemiz vardır. Bunlardan birisi Çanakkale cephesi, bir diğeri, Irak cephesidir.

Bu iki zafer kazanılan cephe konusunda vurgulamak isterim ki bu iki cephede kazanılan zafer de Osmanlı ordularının kendi topraklarında düşmana karşı yani İngilizlere karşı kazandıkları zafer oldukları bu nedenle düşmana karşı geçilen saldırı neticesinde ve bir yerlerin fethi ile neticelenen ele geçirilmesiyle neticelenmiş zaferler değildir. Dolayısıyla bu iki cephede kazanılan zaferler de vatan müdafaası konusunda gerçekleştirilen başarıları gösteren zaferlerdir. Ve bu iki cephede özellikle Kut’ül Amare’de kazanılan zaferler üzerinde savaşılan sahaların Osmanlı devletinin elinden çıkmasını engelleyememiştir.

Bunlardan Çanakkale zaferinin yıldızı zafer getiren komutanı adeta her şeyi Mustafa Kemal’dir. Çanakkale cephesindeki Arıburnu, Anafartalar, Conkbayırı gibi zaferlerle adeta destanlaşan Türk ordusunun başında ki Mustafa Kemali bu zaferlerde ki Çanakkale kara savaşlarında ki başarılı yönetimi destanlaştırmış… Tüm Türk ordusuna ve milletine liderliğini kabul ettirmiştir. Çanakkale’deki başarılarıyla Milletine kendini kabul ettiren Mustafa Kemal'in peşine taktığı liderliğini kabul ettirdiği, Türk milletini ve Türk ordusunu İstiklal Savaşı'na götürüp kazandığı İstiklal Savaşı Zaferi ile Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulması onun kabulünü ve milletimiz açısından büyük beğeni kazanmasını getirmiş olması şüphesizdir.

Bunun neticesi kazandığı sevgiyi milletimizin bağlılığını ortaya koyduğu Cumhuriyet yönetimine dayalı laik Türkiye Cumhuriyeti'ni hazmedemeyenler ona düşman olmuşlardır. Bunu açıkça ifade edemeyen bu tür Düşmanlar el altından onu ya yıpratmakta milletimin gözünden düşünmek için bir sürü iftiralar tenkitler Denemeye yönelmişler ama hepsinde de başarısız olmuşlardır. Dünden bugüne Mustafa Kemal'i değerinden düşürme milletin gözü önünde küçültme çabaları devam edip gelmektedir.

İşte şahsi görüşüme göre bu Kut’ül Amare Zaferi’ni ön plana çıkarıp Halil Kut Paşa'yı yüceltmek amacıyla yapılan çalışmaların temelinde de bu amaca bu tür davranışların ve ifadelerin yapıldığını düşünmekteyim. Bence bu açıklamaları yapıp kutlamalara ve Halil Paşa'yı önemli göstermeye çalışanlar Birinci Dünya Savaşı'nda sadece Zafer kazanan tek kumandan Mustafa Kemal değildir. Başka kumandanlar da vardır onun zaferler kazandığı Çanakkale kadar değerli zaferler Irak cephesinde de kazanılmıştır demekle bu zaferin komutanı gösterdikleri Halil Kurt Paşa'yı Mustafa Kemal kadar önemli göstermek istemektedirler. Bu davranışlarıyla akılları sıra Mustafa Kemal'i Halil Kurt Paşa'yla kıyaslamakta Halil Kut Paşayı da Mustafa Kemal ayarında göstererek Mustafa Kemal’i değersizleştirmek istemektedirler, değerlerinden düşürmeye çalışmaktadırlar. Bunu yaparken tarihi gerçekleri tarif etmek de kendilerince önemli gördükleri Kut’ül Amare Zaferi’ni ön plana çıkarırken Kut’ül Amare Zaferi’nin öncüsü olan Selman-ı Pak Zaferini bile zikretmekten uzak durmaktadırlar. Durumu gerçek yönleriyle değerlendirmek için bu iki zafer hakkında genel kaynaklara baktığımızda şu bilgilerin verildiğini görürüz:

Selman-ı Pak savaşı 1. Dünya Savaşı'nda Kasım 1915'te İngilizler ile Osmanlılar arasında Irak Cephesi'nde yapılan bir savaştır. Osmanlı Devleti Ekim 1914'te savaşa katılmış ve bunun üzerine İngiltere 5 Kasım 1914'te Fao Adası'na asker çıkartarak savaş ilan etmişti. Selman-ı Pak'ta yenilen İngiliz birlikleri 3 Aralık'ta Kut’ül Amare’ye çekildi. Osmanlı ordusu 7 Aralık'ta Kut'ül Amare'ye girerek şehri kuşattı. Garnizonun teslim olmasıyla 29 Nisan 1916'da zafere ulaşıldı. Sağ kalanlar esir olarak Halep'e gönderildi. Mareşal von der Goltz komutasındaki Osmanlı Ordusu Selman-ı Pak Muharebesinde İngiliz ordusuna karşı giriştiği muharebede İngiliz ordusunu mağlup ederek kesin bir zafer elde etti.

Tarihi kaynakların verdiği bilgiye göre kazanılan Selman-ı Pak zaferinin komutanı Alman Mareşal von der Goltz olduğu için, olsa gerektir ki Kut’ül Amare’yi ve Halil Kut Paşa’yı övenler Kut’ül Amare’yi öne çıkaranlar Osmanlı ordusunun bir zaferi olmasına rağmen Selman-ı Pak zaferini es geçerek Kut’ül Amare ve Halil Kut Paşa’yı övmüşler Selman-ı Pak zaferini anlatmanın Halil Kut Paşa’yı ve kazandığı Kut’ül Amare zaferini küçülteceğini düşünmüş olduklarından bu tarihi gerçeği görmezlikten gelmişlerdir diye düşünmekteyim.

Oysa Selman-ı Pak zaferi Kut’ül Amare zaferinin kazanılmasını sağlayan ilk öncü zafer olması nedeniyle Kut’ül Amare zaferi kadar önemlidir. Ve Selman-ı Pak zaferini kazandıran Alman Mareşal von der Goltz da Halil Kut Paşa kadar önemli ve değerli bir zafer kazanmıştır. Bu nedenle Halil Kut Paşa’nın kazandığı zafer ancak Selman-ı Pak’la kıyaslanabilecek Halil Kut Paşa da Alman Mareşal von der Goltz ayarında ve onun değerinde bir komutan olarak görülmelidir düşüncesindeyim. Bu yüzdendir ki Halil Kut Paşa’yı Mustafa Kemal’le kıyaslamak yerine Alman Mareşal von der Goltz la kıyaslanmalıdır ona göre değerlendirilmelidir düşüncesindeyim. Devam edecek…