güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

Fatih Sultan Mehmet ve Fetih Konusunda Düşüncelerim

Yazının Giriş Tarihi: 28.05.2022 00:13
Yazının Güncellenme Tarihi: 27.05.2022 10:08

Bu farklı değerlendirme nedeniyle birileri ona övgü düzerken onu yüceltip ulularken diğerleri onu küçültücü beyanlarda bulunmaktadırlar. Bazılarına göre Fatih Sultan Mehmet devşirme kökenli bir dedeye sahip olurken hatta annesi farklı ifadelere göre farklı Hıristiyan toplumuna mensup kimlik gösterip 2. Murat ile evliliği nedeniyle dönme olan bir şahsiyettir. Onu Sırp kökenli olarak kabul edenler mevcutken başka Hıristiyan gruplara mensup kabul edenlerde vardır. Ama önemli bir kitle onun annesini Çavdaroğluları denilen Kastamonu çevresindeki Türk beyliğinin hanedan prenseslerinden kabul ederler.

Hatta bazıları Sırp prensesi mağarayı onun annesi olarak gösterirken karşıt gruptakiler onun annesi olarak Çandarlı prensesi Alime Hatice Hatunu kabul ederler. Bu nedenle Fatih’in annesinin kimliği çok tartışmalı izahlarla açıklanır. Hatta bu karışıklığı arttıran bir ifade olarak ta Alime Hatunu Abdullah isimli Devşirme kökenli birinin kızı olarak belirtenlerde vardır. Bu yüzden Fatih’in annesi hakkında kesin bir söz söylemek zordur. Bu sebeple Fatih’in annesi hakkındaki izah ve yorumları bir kenara bırakarak onun Türklüğünü tartışma konusunu bırakarak babası 2. Murat hakkında vurgulamak istediğim bilgileri dile getirmek isterim. Bu arada şunu da vurgulamak isterim ki Osmanlıları hanedanının biyolojik açıdan saf Türklüğü 1. Osman yahut Osman gazi dediğimiz Osman beyden sonra hanedan bireylerinin ilk olarak Orhangazi’den başlayarak Hıristiyanlıktan dönme hanımlarla yapılan evliliklerden dünyaya gelmeleri Osmanlı hanedanı bireylerinin saf Türklüğünü biyolojik açıdan imkansız kılmıştır.

Tabiri caizse Osmanlı hanedanı üyeleri Padişahlar veya şehzadeler kuruluş yahut beylik dönemi dediğimiz devirde bazen Anadolu Türk beylikleri prensesleriyle evlenerek bazen devşirme olarak saraylarına getirilen yahut kendine hediye edilen çoğunluğu cariye olan mayalılarla evlendiğinden saf Türklüklerini bitirmişlerdir. Buna dayanarak diyebilirim ki Fatih Sultan Mehmet’i Türk olarak kabul etmeyenler hatta babasını saf Türk kabul etmeyenler biyolojik açıdan haklıdırlar. 2. Murat dediğimiz Osmanlı Padişahı Osmanlı beyliğini yavaş yavaş beylik statüsünden çıkarıp Sultanlık statüsüne hatta İmparatorluk durumuna getiren ilk Osmanlı Padişahıdır. Gerçi ondan öncekiler döneminde de başında bulundukları devlet farklı kimlikteki toplumlardan oluşması nedeniyle Tebaa açısından sultanlık İmparatorluk özelliği gösterse de Osmanlıyı balkanlarda ve Anadolu da kalıcı topraklara kavuşturan Avrupa ve Anadolu devletlerine bunu tasdik ettiren ilk farklı kişilik 2. Murattır kanaatındayım.

Fatih Sultan Mehmet’in farklı annelerden olma babaları 2. Murat olması nedeniyle bir kısım üvey kardeşleri mevcuttur. Fatih Sultan Mehmet’in iş başına geçmesinden sonra bunları öldürttüğü şeklinde bilgiler mevcuttur. Bu nedenle Osmanlının ilk saltanata geçiş kanununu hazırlayan kişi olmasına karşılık kardeşkanı döken hatta kundaktaki kardeşlerini katlettiren kardeş katili bir padişah olduğu yolunda bilgiler mevcuttur iddialar vardır. Fatih Sultan Mehmet Osmanlı tarihinde farklı dönemlerde en azından 2 defa çoğunluk kanaata göre 3 defa tahta çıkan bir padişahtır. Osmanlıda aynı özelliği gösteren iki defa tahttan indirilip üçüncüde tekrar tahta çıkarılan başka bir Padişah yoktur.

Fatih Sultan Mehmet’i birinci Mehmet lakabından kurtarıp Fatih Sultan Mehmet yapan icraatı İstanbul’u fethetme olayıdır. Fatih Sultan Mehmet’i övenlerin pek çok kullandığı bir sözü mevcuttur. Rivayet edilir ki sağlığında oğlunu tahta oturduğunu görmek isteyen 2. Murat tahttan feragat edip yerine oğlunu tahta çıkarmıştır. Ama bu taht değişikliğini fırsat bilen Fatih’i toy ve tecrübesiz kabul eden Balkan Hristiyan perslikleri ve devletleri ittifak yapıp Osmanlı üzerine yürümesi Osmanlı devletini zor duruma sokunca hatta bu zor durumu yaratan bir faktör olarak Karamanoğullarının da onlarla bir saldırıya geçmesi genç sultanın emri altındaki yöneticileri telaşa düşürmüş ve Osmanlı devletinin bu ittifaklar karşısında yenilmemesinin çaresini eski sultanın tekrar iş başına geçmesinde görmüşlerdir. Ancak genç sultan aslında aynı kanaatta değildir.

O kendinin bu olayın üstesinden geleceğinden emindir.  Emri altındaki yöneticileri buna inandırmadığından çaresiz onların isteğine uyup tahttan feragat edip babasını tekrar tahta çağırmak durumunda kalmıştır. Ancak 2. Murat oğlunun düşüncesinde olup yapılacak savaşın 2. Mehmet Sultanlığında yapılmasını beklemektedir. Bu yüzden tahta geçmek teklifini reddeder.

Fakat devler ricali kendi kanaatinde ısrarcı olduğundan genç sultanı tekrar babasını tahta geçmeye davete teşvik ederler. Babanın direncini kırmak içinde tecrübeli Sadrazam Çandarlı Halil Paşa Fatih’in ağzından yazdığı şu mektubu gönderir. Çandarlının yazdığı bu ifadeyle sözde Fatih babasını çaresiz bırakıp tahta geçmeye zorlar ve bunu sağlar. Devam edecek…

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.