SON DAKİKA
Hava Durumu

FARZ NAMAZLARI DİRĞELERİNDEN ÖNCELİKLİ KILMAK ŞARTTIR

Yazının Giriş Tarihi: 18.12.2020 21:49

Değerli okurlarım,

Ramazan ayı toplumumuzca bir başka değişle Türk İslam kitlelerin ce bir İbadet ayı olarak bilinir ve değerlendirilir. Geçekten de ramazan ayının diğer vakitlere nazaran ibadet açısından ağırlıklı olduğu şüphesizdir. Çünkü bu ayda diğer aylarda olmayan bir ibadet yani oruç mevcuttur. Ramazan ayında tutulan bu oruç ibadeti  İslamı kendine has bedeni ibadetlerinden biri olduğu gibi bazı durumlarda nakti olarak yapılması mümkün olan bir ibadettir. Oruç ibadeti bir İslam bireyin yemek içme başka olmak üzere cinsel ilişkilerden ve İslam dininin haram kıldığı her türlü faaliyetten uzak kalmayı esas alan bir ibadettir. Bu yönüyle hakikaten bedensel bir ibadettir. Ama İslam dini bu ibadetin bazı şartlar da bedenen yapılmaması halin de yerine fidye denilen bir nakti ödemeyi gerçekleştirerek yapılmış sayıla bilmesini de kabul ettiğinden bu durumda nakti bir ibadet olarak görülmesi de mümkün olan bir ibadettir. Ramazanı İslamlar açısından İbadet ayı olarak kabul edildiğini görüntüleyen faaliyetler arasında zekat ibadetini de söylemek mümkündür. İslamın 5 ana ibadetinden biri olan Zekat ibadeti de nedense İslam bireyleri büyük çoğunluğu tarafından Ramazan ayında gerçekleştirilir. Oysa belirttiğim gibi zekat ibadeti yılın her ayında her zamanın da ifa edilebilen bir ibadettir. Hatta bu ibadete esas teşkil eden bal veya paranın nakti unsurun ukteniz de bir yılını doldurması ne zaman gerçekleşse o tarih için şart olduğundan o tarihte ödemek ramazanda ödemekten daha uygundur. Yine sadaka ibadeti de Ramazan da daha fazla uygulama bulan İslami ibadetlerden biridir. Oysa Ramazan ayında nakti ibadetlerden sadece fitre ibadeti Ramazana hastır sadece fitre Ramazan ayında ödenip Ramazan dışında söz konusu olmayan bir ibadettir. Sadaka için böyle bir şart yoktur. Ramazan ayı içerisin de uygulama bulan ibadetlerden birisi de Teravih namazı ibadetidir. Bu namaz türü ramazan ayına has olup yatsı namazına mütakip yerine getirilen farz olmayan bu namaz ibadetine yani teravih ibadetine İslam bireyleri nedense farz namazlarından daha fazla önem verdiğini görmekteyiz. Büyük ihtimal farz namazlar ve farzlarla kılınması uygulaması olna sünnet namazlar gibi sürekliliği olmadığından İslam bireylerimiz bu namaza daha fazla rağbet etmekte ve kendi eksiklerini telafi ettiklerini dinsel görevlerini yenire getirdikleri inanca sahip olmak için teravih namazlarına yönelmektedirler. Oysa teravih namazı fark namaz değildir. İnsan farz olmamasına karşılık İslam bireylerin farz namazlarının terk etiklerini düşünmeden akıllarına bile getirmeden camilere koşup camilerde sadece Ramazan süresince teravih namazlarında camilerde ki cemaat saflarını sıklaştırıp sıralarını fazlalaştırdığını izlemesine şaşmadan edemez. Bu yüzdedir ki cami imamları ve müezzinlerimiz kendi aralarında bu teravih namazı cemaatlerine ramazan getirdi bayram götürdü. derler düşüncesindeyim. Hakikatan da bu süreli cemaatlerin camiye devamları ilk teravih namazlarının başlamasıyla başlar bayram namazının kılınmasıyla biter. İnsan olarak düşünmemiz gerekir ki 5 vakit namaz farzken bunların neden hangi sebeple bir kenara bırakırda farz bile olmayan teravih namazlarına koşarız. Oysa teravih namazında yirmi rekat kılarak elde edebileceğimiz sevaptan fazla sevabı 5 vakit namazın sadece katılacağımız sabah namazının 4 rekat sürecek sünnet ve farzından daha fazlasıyla elde edebileceğimiz muhakkaktır. Bu nedenle İslam bireyler olarak teravih namazlarına gösterdiğimiz katılımı farz namazlara da yönlendirirsek İslamın şartlarına daha uygun bireyler haline gelebileceğimizi hiçbir zaman unutmuyalım. Teravih namazının tercih edilmesin de belkide imama göre kılınış açısından kişinin sahsına uygun gelebilecek süreler de kıllına bilme imkanı vermesidir. Çünkü geçmişten bugüne imamlarımız kimisi hızlandırıp daha kısa sürede kılarken kimi si uzatıp daha uzun sürede kıldırabildikleri görülebilmiştir. Bu nedenle teravih namazı da olsa katıla bildikleri bu namazı kısa sürede kıldırabilen imamları tercih etmişler onların camilerine yönelmişlerdir. Oysa teravih namazı Hz. Muhammed’in belirlediği ve sünnet yoluyla imha ettiği ifadelere göre İslamların en rahat namaz kılmasına olanak verebilen bir namaz çeşididir. Teravih namazı Peygamberimizin belirttiği şekilde 2 rekatlık kılımlar şeklinde kılındığı gibi 4 rekatlık kılınım şeklindeki icraatlarla da kılınabilen bir namazdır. Hatta toplu olarak kılınması da mümkün olabilen bu namaz türünün ana esası vakit namazlarında ki gibi iki rekatta bir oturmak ve bu şekilde namazı ifa etmektir. Ne var ki yıllardır. Bölgemizde ve Anadolunun büyük sahalarında 4 rekatlık bölümlere ayırıp kılmak ve 20 rekat teravih namazı kılmak uygulaması gerçekleştirilmiştir. Bu nedenle toplumumuz bu şekilde kılmaya alışmıştır. Aslında teravih namazının 20 rekat olması da şart değildir. 8 rekat kılınması da mümkün olan bir namaz türüdür bütün bunlardan sonra sonuç olarak teravih namazını ve bu namaza görülen katılım çoğunluğu nedeniyle camii cemaatlerinin bu namazda çoğalmasını göz önünde bulundurarak şunu söylememiz yerinde olacaktır. Değerli okurlarım, biz İslamlar islamız diyebilmek için öncelikle farz olan 5 vakit kılmakla yükümlü olduğumuz farz namazlarımızı eda etmeliyiz. Sünnet namazlarımızı eda etmeliyiz. Şimdi birilerinin ne yani teravih namazlarını kılmayalım mı dedikleri duyar gibiyim onlara gerekli cevabı vermeden önce şu Fıkrayı hatırlatmak isterim. Bektaşının biri oruç tutmadığı halde ev halkı ile birlikte sahura kalkar. Sahurda yemek konusunda titizlenirmiş onun bu durumundan bıkan ve ona kızan hanımı be adam oruç tutmuyorsun neden sahurlara bu kadar önem gösteriyorsun kalkmasan olmaz mı bektaşı hemen cevap vermiş ne yani oruç farzını yerine getiremiyorsak sahur sünnetini demi terk edelim. İşte bence farz namazları terk edip sadece teravih namazlarını katılmayı esas alan İslam bireylerin durumu da bir oranda bektaşinin Peygamberimizin hadisi uyarınca sahura kalkmasıyla benzetile bilir. Bir görüntü oluşturmaktadır. Düşüncesindeyim. Bunu belirtirken şunu demek istemiyorum. Teravih namazı faydasızdır. Gereksizdir. Elbette ki teravih namazının faydası ve sevabı vardır. Kılınmalıdır. Ancak İslam olmanın gereği farz namazlarını ondan önde tutup onları kılmakta daha öncelikli davranmalıyız. Bütün bireylerimize 5 vakit namazın farz olduğunu kılınmasının evla olduğunu belirtir. FARZ NAMAZLARI DİRĞELERİNDEN ÖNCELİKLİ KILMAK ŞARTTIR uyarısını hatırlatırım.

         

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.