Değerli Okurlarım,
Ülkemizde özellikle son zamanlarda hızlanan ve körüklenen Osmanlı hayranlığı tutunan, tutulması için bir başka değişle benimsenmesi için belirli çevreler Osmanlının zaferlerini, başarılarını öne çıkarıp padişahlar başta olmak üzere başarılı şahsiyetlerini dile getiren, öven anlatımlar ortaya koymaya başlamışlar. Sözlü ve yazılı medyada bu tür programlar ve yazılar yayınlamaya başlamışlardır. Bence gaye, toplumu Osmanlı benzeri rejimlere hazırlamak olarak değerlendirilebilecek bir durumdur düşüncesindeyim. En azından hilafet, federasyon, başkanlık rejimi gibi rejimlere de zemin yaratabileceğini düşündüğüm bu övgüleri Osmanlı gerçekten hak etmiş midir? Hakikaten Osmanlı ve Osmanlı yöneticileri Osmanlı yaşadığı sürecek hep zaferler ve başarılarını kazanmıştır. Hep fetihler mi gerçekleştirmiştir? Hayır. Osmanlı ve Osmanlı yöneticileri yenilgilerde, başarısızlıklar da yaşamıştır. Osmanlıyı övenler bunları kasıtlı olarak tanıtmaz. Bunlardan söz etmezler. Oysa Osmanlıyı tanımak için başarısızlıkların, yenilgilerin de tanıtılması gerekir düşüncesindeyim. Bir başka değişle sade kuruluşu ve yükselme devirlerinin olaylarını değil, duraklama, gerileme, yıkılış devirlerinin de tanıtılması gerektiği de ortadadır. Bu nedenle bu amaca yönelik olarak duraklama devrine ait bazı Osmanlı seferlerini en tarafsız ve en gerçekçi dille anlattığına inandığım askeri kaynakların anlatı ile nakletmenin yerinde olacağı inancıyla kronolojik sıralama dâhilinde askeri kaynakların anlatımında herhangi bir değişiklik yapmadan sizlerin okuyup değerlendirmesine sunuyorum. Umarım Osmanlının tanınmasına gerçekçi bir değerlendirmeye tabi tutulması çalışmalarına bir nebze katkıda bulunabilirim.
III - 1690 NİŞ VE BELGRAD SEFERİ
Harp hazırlıkları ve ordunun toplanışı
Hudutlarda bu vak’alar olurken yeni Sadrazam da iç işlerini düzeltmek ve harp için hazırlanmakla meşguldü.
Fâzıl Mustafa Paşa babası gibi devleti müstakil olarak idare şartile iş başına gelmeği kabul etmişti, ise; kanunlarla, emirlerle yapılmakta olan resmî kanunsuzlukları, adaletsizlikleri kaldırmakla başladı. Bu yolda
konulmuş bütün vergilerin alınmasına nihayet verdirdi [1]. Sonra büyük bir cesaret ve azim göstererek Yeniçerileri yoklama ettirdi. 20,000 [2] kişinin ocağa kayitli ve fakat mevcut olmadığı meydana çıktı. Hep-
sini defterden sildirdi. Mühim memuriyetlerde bulunan birçok nüfuzlu adamları azlederek veya yerlerini değiştirerek etrafa dağıttı. Bir çoğunu da öldürttü [3].
Bir taraftan da harp hazırlıklarına başladı. Padişah Edirnede idi. Sadrazam ve diğer vezirler de orada bulunuyorlardı. (Cemaziyülâhir : mart) m ilk günlerinde sadrazamın sarayında bütün büyüklerin huzurile
bir toplantı yapıldı. Edirnede kışlamakta olan Kırım hanı da bunda bulundu .
Bu toplantıda; ilkbaharda AvusturyalIlara karşı sefer yapılmasına ve bu orduya bizzat Sadrazamın komuta etmesine karar verildi [4].
(17 — cemaziyülâhir : 29 — mart) ta Sancak çıkarıldı.
Raşit tarihi, tom: 2sahife: 99. Silâhtar tarihi, tom: 2 sahife: 483.
Silâhtar tarihi, tom : 2 sahife: 489 ( 30,000).
Tarihlerimiz, Fâzıl Mustafa Paşanın her işi adalete uydurarak yapıp bütün memleketi memnun ettiğini, yalnız Istanbuldaki erzaka nark koymıyarak esnaf ihtikârının devamına meydan verdiğini yazarlar [ Raşit tarihi tom: 2
sahife: 149]. Halbuki Fâzıl Mustafa Paşa lüzumsuz narkları kaldırarak ticaret serbestliğini koyan ilk adamdır [Yazan].
Padişahlar artık sefere gitmez olmuşlardı. Gerçi (seferi humayun ) ilân ediliyor ve Padişahlar tantanalı alaylar göstererek Istanbuldan ordu ile beraber hareket eyliyorlar ve fakat Edirneden ileri geçmiyorlardı. Sefere Serdar namile sadrazamlar gidiyordu . Paytahttan veya Edirneden ayrılınca aleyhlerine başlıyan kışkırtmalar çokluk, önce yerlerini, sonra da canlarını kaybetmek neticesini verdiğinden bir müddettir türlü behanelerle bunlarda sefere gitmez olmuşlardı. Liyakatli, liyakatsiz bir takım paşalara bu memuriyet verilerek onlar gönderi-
liyorlardı. Bunların ise yaptıkları biricik iş; orduyu yeni bir bozguna uğratmaktan ibaret oluyordu. Bu suretle ordu başına getirilmiş adamlar içinde Yeğen Rumeli, Anadolu beylerbeyliklerine, bütün eyalet beylerbeyliklerine,
sancakbeylerine, İstanbula emirler gönderildi. Kırım, Şirin, Nogay, Bucak beylerde Kalmuk [1] kiralına Kırım hanı tarafından mektuplar yazıldı. Mısırdan 2500, Kilis Kürt ve Türkmenlerinden 6000 asker istendi.
Bu emirlere göre; bütün kuvvetler baharda Avusturva [2] üzerine sefer için Sofyada toplanacaktı.
(7 — recep — 1101 : 18 — nisan — 1690 pazar) Sadrazam otağı [3] sarayı yakınındaki Yığmatepeye kuruldu.
Aylar hazırlıklarla geçti. Sadrazam bilhassa harp levazımı tedarikine çok ehemmiyet verdi. Orduya lâzım her şeyin tekâlifle alınması çoktan beri âdet olmuştu. Bunu kaldırarak para ile aldırdı.
Nihayet bahar geldi. İstanbul ve Anadoludan gelen kuvvetler Edirnede toplanıyorlar ve her gelen Padişah huzurunda bir geçit resmi yaptıktan sonra hazırlanan ordugâhına giriyordu. Edirnede Yeniçeri ağası [4] komutasında toplanan 15000 Yeniçeri (12 — ramazan : 21 — haziran pazartesi) günü şehirden ordugâha çıkmıştılar. (18 — ramazan : 27 — haziran pazar) Cebecibaşı [5] komutasında Istanbuldan 8000 cebeci, Anadoludan Anadolu Beylerbeyi Ahmet Paşa komutasında 500 kapısı halkı [6] ve 1 000 eyaleti [6] askeri geldi.
Osman Paşa adlı bir eşkıya reisi bile „vardı. Her isyan edişinde biraz yükseltilerek büyük rütbelere çıkarılmış olan bu adam nihayet başka çaresi olmayınca sarasker, serdar bile yapılmıştı. Hattâ azledildiği zaman bile emri dinlememiş, devlet te bir şey yapamıyarak tekrar vazifesinde bırakmağa mecbur olmuştu[ Yazan ].
1- Silâhtar tarihi, tom: 2 sahife : 507. Bucak, bugünkü Besarabyanın [ Bessarabien ] adıdır [ Yazan ].
2- O zamanki tarihlerimiz bugünkü Avusturya tabiri yerine münhasıran Engürüs kelimesini kullanırlar [ Yazan ].
3- Sadrazamın istirahat, yatma ve ordu büyüklerile müzakere çadırlarından ve maiyetinin çadırlarından terekküp eder. Bugünkü karargâh manasına gelebilir [ Yazan ].
4- Yeniçeri ağası; bütün yeniçerilerin komutanı, paytahtın muhafızı olan zattır [ Yazan] .
5- Piyade silâh ve mühimmatını tamir ve muhafazaya memur Cebecilerin komutanı olan zattır [ Yazan ] .
6- Kapısı hlkı; her paşanın harpte getirmeğe mecbur olduğu kendi kuvveti; eyaleti askeri kendine tâbi vilâyetlerdeki beylerin, timar ve zeamet sahiplerinin getirmeğe mecbur oldukları askerdir [Yazan].
(21 — ramazan : 80 — haziran çarşamba) 500 Şam askeri;
( 22 — ramazan : 1 — temmuz perşembe) topçubaşı komutasında İstanbuldan 2 000 topçu ve yedi okkalık atar 7 dane kaîanburne [1], 140 dane 110 dirhemlik atar misket [1].
(29 — ramazan : 8 — temmuz perşembe) 1 000 Kürt ve Türkmen geldiler. Şu suretle Edirnede aşağıdaki kuvvet toplanmış oluyordu:
15 000 Yeniçeri
3 000 Cebeci
2 000 Topçu
500 Anadolu beylerbeyinin maiyeti.
500 Şam valisinin maiyeti
1 000 Kürt ve Türkmen
23 000 (2)
7 KaLanburne topu
140 Misket
Maamafih Edirnede toplanan miktar bundan ibaret değildi. Arada Anadolunun beylerbeyden, beyleri komutalarında birçok kuvvetler daha gelerek bu sayıyı arttırmışlardır. Hulâsa; Anadolu ve İstanbul
kuvvetleri haziran sonuna kadar hemen umumiyetle Edirnede toplanmıştılar .
Sefer plânı
Kararlaştırılan sefer plânı şöyle idi:
1- Azak, Özü taraflarının muhafazasına 6 çektiri [3];
2- Akdeniz muhafazasına Kaptan Mısırlıoğlu İbrahim Paşa komutasında 20 çektiri memur edilecek.
[1]. Topçubaşı; topçu ocağının ve memleketin her tarafında bulunan topçu ve sanayi askerinin komutanıdır. Bütün kalelerdeki ambar ve cepanelere de karışır.
Osmanlı ordusundaki topların çapı attıkları merminin ağırlığı ile ifade olunurdu. Topları umumiyetle şöyle sıralayabiliriz :
Şahi top : 1 : 3 okkalık yuvarlak mermi atan top.
Kaîanburne : 3 : 9 " " " " "
Balyemez : 10 : 40 " " " " "
Havan topu : Dik mahrekli toplardır. Mermilerine humbara denir ve Humbaracı ocağı topçu ocağından ayrıdır [Yazan].
[2] Netayicülvukuat, tom : 3 sahife : 6 Muvazzaf asker miktarını 30 000 diyor.
[3] Silâhtar tarihi, tom : 2 sahife: 505 Çekdirü = Çektiri; kürekle sevkolunur harp sefinesi. [Yazan] (Esfarı Bahriyei Osmaniye, tom: 1 Mehmet Şükrüye bak).
3— Erdel ahalisi tarafından kıratlığa istenen eski Orta Macar Kıralı Tökeli İmre [1] Erdel kıralhğma tayin edilecek ve mumaileyhi yerine oturtmağa Silistire l Silistra ] beylerbeyi ve Tuna muhafızı Ahmet Paşa memur olacak. Bu iş için Ahmet Paşanın komutasına Niybolu [ Nikopol ] beyi Salih, hudut beylerinden İslâm, Mehmet, İbrahim paşalar, Kırım Hanının oğlu Gazigiray, Tökeli İmre, Eflak beyi Kostantin beyler ve aşağıdaki kuvvetler verilecek:
1000 sipah, silâhtar Serdengeçtisi [2];
20000 Kırım süvarisi Kırım hanının büyük oğlu Gazigiray komutasında,
16 oda yeniçerisi [3],
Cebeci,Topçu | Kâfi miktarda,
Eflak askeri. Eflak beyi Kostantin Bey komutasında.
40,000 asker ve cepanesile beraber 30 şahi darbıızen top. Yergöğü ovasında toplanacak olan bu kuvvet Eflaktan Erdele girecek,
4 — Karaman beylerbeyi vezir Tursun Mehmet Paşa bir miktar yeniçeri, cebeci, topçu, top ve cepane ile takviye edilerek kapısı halkı ve eyaleti askeri ile Vidini almağa çalışacak. Ayrıca Bıyıklı Ali Paşanın deniz kuvvetleri ile Tuna Kaptanı Mezemorta Hüseyin Paşa [4] komutasındaki 4 çekdiri, 30 İstanbul Firkatesi [5] de bu maksat için Mehmet Paşa ile çalışma birliği yapacak;
5— Koca Halil Paşa Avlenyayı [ Valona ] Venediklilerden alacak, sonra Moraya yürüyecek;
6— Sadrazam komutasındaki asıl ordu ise Nişi alıp Belgrad üzerine yürüyecek.
Plânın 1. ve 2. maddeleri yapıldı. 3. maddesine Kırım hanı muhalifti. Han «Macaristanın merkezi olan Bodin ele geçirilmedikçe Erdelin
[1]. Silâhtar tarihi, tom : 2 sahife: 504 (Kıralı Kurs, Töklü Kıral)
[2]. Serdengeçti; muharebe için para ile yazılan fedai. Sipah ve silahtar daimî ordunun süvarisidir. Bunlardan da serdengeçti yazılırdı. Bunların bir kısmının alacakları para yapacakları fedakârlık nisbetinde artardı. Bunlara
terakkili serdengeçti denirdi [Yazan].
[3]. Daimî ordu teşkilâtında orta vardı. Orta bölük muadili alınırsa oda da takım muadili tutulabilir. Fakat ortaların mevcudu muayyen değildir [Yazan].
[4]. AvrupalIlar (Mezzomorto) derler [Yazan].
[5]. Firkate: Yelken ve kürekle sevkolunan harp gemilerinden 10: 17 oturaklıları. [Yazan] Mehmet Şükrünün (Esfarı Bahriyei Osmani,) tom: 1 e bak;
zaptı, hareket muvaffakiyetli olsa bile muhafazası mümkün değildir», diyordu [1]. Sadrazamsa mümkün görüyordu. Bu hususta münakaşalar oldu. Neticede bu maddenin tatbikine karar verildi. 24 — ramazan :
3 — temmuz cumartesi günü Sansoncubaşı [2] komutasında yamaklı on üç odadan 1500 yeniçeri, 400 cebeci, 300 topçu ve bahşişle yazılan 200 sekban, Ahmet Paşa emrine gönderildi [B] 4. maddeyi tatbik edecek
olan Tursun Mehmet Paşa ise recebin sonlarına doğru Edirneden hare ket eylemişti.