Geçmişte okuduğum bir gazete yazısında bazı illere istiklal madalyası verilmesi konusunda çıkarılacak bir kanundan söz edilmekteydi. Yanlış hatırlamıyorsam söz konusu iller Çanakkale, Afyon ve Adana Balıkesir şeklinde dile getirilmekteydi. Bu illere bildiğim kadarıyla bu konuda hiçbir icraat gerçekleşmemiş durumdadır. Bu illere neye dayanarak böyle bir madalyanın verilmesi konusunda meclise bir kanun teklifi yapılıp çıkarılması düşünülmüş ve neden sonra bu icraat gerçekleşmemiştir bilemiyorum.
Bugün düşünüyorum da geçmişteki gazete yazısında bahsedilen iller acaba meclise kanun teklifi vermekten söz edenlerin düşündüğü gibi istiklal madalyası verilmesini hak etmiş veya hak eden konumdaki iller miydi? Ülkemizde istiklal madalyası almış iller mevcuttur. Ama bu iller kurtuluş harbine gerçekten halkıyla kendi başlarına katkıda bulunmuş, kahramanlıklar göstermiş illerdir ki bu iller Kahramanmaraş, Gaziantep, Şanlıurfa illeri olup zaten kendilerine verilen ön adlarıyla birlikte hem kendilerine verilen isimleri hem de istiklal madalyasını almayı hak etmiş illerdir. Daha önce de zikrettiğim gibi bu iller bölgelerini ve şehirlerini işgal eden Fransız işgal kuvvetleriyle fiilen mücadele etmiş Kahramanmaraş dışında kalan iki il işgalcileri şehirlerinden kovamamışlarsa da Fransızlara teslim olmuşlarsa da bir mücadele vermiş savaş gerçekleştirmişlerdir. Bu uğurda şehitler vermişlerdir. Kahramanmaraş ili ise mücadelesinde başarılı olmuş. Fransızları Maraş’tan kovmayı gerçekleştirmiş bir ildir. Düşünüyorum da geçmiş gazete yazısında istiklal madalyası verilmesi konusunda meclise kanun teklifi verilmesinden söz edilen illerin halkı yerel bazda düşmanla böyle bir mücadele verdikleri yolunda herhangi bir bilgi hatırlayamıyorum. Ama bu söz konusu illerden Balıkesir’in diğerlerine göre bir istisnası olduğunu söyleyebileceğimiz mücadele veya mücadele yolunda gerçekleştirilen önemli icraatları olduğunu söyleyebiliriz düşüncesindeyim.
Geçmiş gazete yazısında sözü edilen illeri bu açıdan irdelediğimizde Çanakkale ilinin işgalden kurtuluşu, Lozan’dan sonra, Lozan hükümleriyle yahut Mudanya Mütarekesi hükümleriyle olduğu düşünülürse, üstelik İstiklal Harbi sırasında halkın doğru dürüst bir çatışmaya katılmadığı düşünülürse, dışarıdan yapılan Akbaş Baskını dışında, doğru dürüst bir başarılı bir hareket söz konusu olmadığı düşünülürse bu ile hangi hakiki İstiklal Madalyası verilecek. Aynı şey Afyon, içinde geçerlidir.
Bu il hudutlarında gerçekleşen, savaş zaferler o il halkının değil, tüm Türk ordusunun başarılarıydı. Sözü edilen illerden sadece Balıkesir ve Adana’dan işgalci düşmanla ona direnen halkının savaştığı görülebilmiştir. Bu yüzden bence sadece Balıkesir ve Adana illeri özellikle Balıkesir ili İstiklal Madalyasını hak eden hakkının verilmesi geciken il durumundadır. Hatırlatmak isterim, Balıkesir korucu cephesi gibi cepheler kurarak Yunan İşgalini geciktirirken, Mustafa Kemal ve arkadaşlarına da kongre yapıp, meclisi açacak, ülkeyi kurtaracak, teşkilatlanmayı sağlayacak zamanı kazandırmıştır. Üstelik İstiklal Savaşının temel dayanağı olan Kuvayi Milliye’de Balıkesir’imizde vücut bulmuş, büyük olasılıkla Balıkesir’imize has ortaya çıkmış bir kuvvettir. Bu yüzden halkımızın beceriksizliği, isteksizliği nedeniyle gecikmiş olan İstiklal Madalyası hakkının verilme ihtimali söz konusu olması biz Balıkesirlileri uyumakta olduğumuz bu konudaki uykumuzdan uyandırmalıdır, düşüncesindeyim.
Bu amaca hizmet maksadıyla siz değerli okurlarıma ve dolayısıyla Balıkesir halkımıza Kuva-i Milliye ve Balıkesir arasındaki münasebeti tanıtmak ve neden İstiklal Madalyasını her ilden çok Balıkesir’imizin hak ettiğini vurgulamak istiyorum ve diyorum ki: Değerli okurlarım, bugün üzerinde yaşadığımız vatanımızı, tebaası olmakta, övündüğümüz devletimizin yaratıcısı olan, Kuva-i Milliye Balıkesir’imizle özdeşleşmiş, bir unsurdur dediğimizde pek de yanlış bir ifade kullanmış sayılmayız. Çünkü Osmanlı döneminin Karasi Sancağı olan bugünkü adıyla Balıkesir Vilayeti dediğimiz Balıkesir’imiz kurtuluş harbimiz açısından öncülük yapmış, yerleşim yerlerimizin öncülerinden birisidir. Her ne kadar bu öncülükte Bandırma’mızın merkez açısından fiili olarak katkısını göremesek de Balıkesir’imizin bugünkü idari teşkilatındaki pek çok ilçesi Kuvayi Milliye’ye katkısı ve katılımıyla kurtuluş harbinin gerek hazırlık evresinde gerek mücadelelerin gerçekleşme evrelerinde büyük çapta evlatlarıyla katkıda bulunmuş görev ifa etmişlerdir.
İzmir’e yakın oluşu nedeni ile Yunan işgaline karşı halkının tepki gösterdiği, ilerleyen Yunan işgaline karşı halkının teşkilatlanma gösterdiği en önemli merkezlerden birisi Balıkesir’imiz olmuştur. Mustafa Kemal Bandırma vapuruyla 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkarken, bu vapurun adı dolayısıyla Kurtuluş harbi tarihi açısından, Türkiye Cumhuriyeti açısından, adını duyuran Bandırma’mız Kurtuluş Harbi açısından fazla önemli bir çaba ve çalışma göstermemişse de Balıkesir’imiz oluşturduğu, direniş teşkilatıyla ve bünyesinde topladığı kongrelerle Kurtuluş Tarihi açısından önemli görevler ifa etmiştir. Çünkü Balıkesir’imiz peş peşe gerçekleştirdiği Balıkesir Kongreleriyle teşkilatlandırarak Kuvayi Milliyeyi sahasında hakim ve amil kılmış, İzmir’den ilerlemeye başlayan işgali Yunan Kuvvetleriyle, Kuvayi Milliye güçlerini kullanarak fiilen mücadeleye başlamıştır.
Bünyesinde toplanan Balıkesir kongreleriyle bir sancak olmasına karşın Yunan Devletiyle tek başına mücadeleye girecek teşkilatlanmayı gerçekleştirmiş ve Yunan kuvvetlerini uzunca bir süre oyalayarak Mustafa Kemal ve arkadaşlarını Erzurum, Sivas kongrelerini yapıp Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni açmaya yetecek kadar zaman kazandırmıştır. Bu yüzden Balıkesir’imizi mücadelelerinde takdir etmemek büyük ihmal ve haksızlıktır. Yunan işgal kuvvetleri Balıkesir’imizi ele geçirene kadar süren mücadeleler esnasında pek çok Balıkesirli hemşerilerimiz veyahut Vatan evladımız bu mücadelelerde destansı icraatlar ve mücadeleler yaşamışlardır. Devam edecek…