güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

23 NİSAN’I KAPSAYAN HAFTANIN YAKIN TARİHİMİZDEKİ ÖNEMİ

Yazının Giriş Tarihi: 18.12.2020 21:47
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.12.2020 21:47

Değerli okurlarım, nisan ayının son 10 günü gerek Osmanlı gerek Türkiye Cumhuriyeti tarihi açısından önemli günleri içerisinde barındıran bir zaman süresidir. Bu konuda dile getireceğimiz 23-24 ve 25 Nisan tarihleri hakikaten hem Osmanlı devleti hem onun yerini alan Anadolu da onun varisi durumunda ortaya çıkan Türkiye Cumhuriyeti açısından önemli tarihlerdir. Bu tarihleri tek tek irdelediğimiz de görürüz ki her biri hem Osmanlı devleti açısın hem de Türkiye Cumhuriyeti açısından önemli tarihlerdir. Nitekim 23 Nisan tarihine dikkatle baktığımızda bu tarihin Osmanlı devleti parlamentosu olan Osmanlı Meclisi mebusanının ortadan kalkışının bu meclis üyelerince kesin ve fiili olarak tasdik edildiğini gördüğümüz gibi Türkiye Cumhuriyetinin temel yönetim organı olacak olan Türkiye Büyük Millet Meclisinin kesin olarak kurulup açıldığı tarih olarakta görürürüz.23 Nisan tarihinde açılan TBMM üyelerinin önemli bir kısmı kapatılan Osmanlı Meclisi mebusanının üyeleri olup o mecliste ki üyelik hak ve sıfatlarıyla TBMM bünyesine katılmışlar. O meclise üye olarak gönderen seçmenlerin verdiği temsil haklarına binayen TBMM söz sahibi olup görev yapmışlardır. Kendilerine katılan yeni yapılan seçimlerle gelen üyelerle birlikte TBMM oluşturan bu kitle kendileri bu yeni meclisin üyeliğine hak kazanırken Osmanlı Meclisi mebusanının üyeleri olarak o meclisin tarih olduğunu, yok olduğunu kabul ederek o meclisin hak ve yükümlülüklerini TBMM geçmesinin taşıyıcıları ve tasdik edicileri oldukları da muhakkaktır. Bir başka değişle 16 Mart 1920 de başta İngilizler olmak üzere işgal devletleri karaya asker çıkarıp fiili olarak İstanbul’u işgal edince Osmanlı Meclisi mebusanını basarak bazı mebusları tutuklayıp daha sonra maltaya sürgün edince hele birde Padişah Meclisi Mebusanını kapatıp lağv edince meclisteki mebusların önemli bir kısmı Ankara’ya kaçmıştır. 16 Mart 1920 de İstanbul’un işgal edilip meclisin kapatılması tarihçiler tarafından farklı değerlendirilse de aslında Osmanlı devletinin fiilen yıkılışının gerçekleşmesidir. Osmanlı hanedanın ve devletinin bundan sonra ki varlığı yaşayışı ve icraatları kâğıt üzerinde söz konusu olmaktan fareziyeden öte bir şey değildir. Ve zaten bu nedenle de bugün Atatürk’ü Osmanlı devletini yıkmakla suçlayanlar haksız bir şekilde Atatürk’e iftira etmektedirler. Demenin doğru olduğunu düşünmekteyim. Çünkü 16 Mart 1920 de gerçekleşen İstanbul işgaliyle meclisi mebusanının kapatılmasıyla fiilen sona ermiş bir devletin daha sonra ki icraatlarla yıkılması mümkün değildir. Eğer birileri Osmanlıyı yıkan kişileri arıyorsa bence onların aradıkları kişiler 30 Ekim 1918’de Mondros mütarekesini imzalayıp onaylayanlar uygulamaya konması yolunda büyük çabalar sarf edenlerle 16 Mart 1920’de İstanbul’u işgal edenler ve onların işgali uyarınca Osmanlı Meclisi mebusanını kapatanlardır. Bütün bu bilgiler bir yana 23 Nisan tarihinin en büyük önemi Türk milletinin daha doğrusu Anadolu halkının fiilen sona eren Osmanlı devleti hanedanından yönetimini özgürlüğünü ele aldığı tarih olmasıdır. Çünkü Anadolu halkı Mustafa Kemal önderliğinde toplanıp oluşturduğu TBMM bu tarihte açmış padişah ve onu temsil eden yönetim organlarıyla ilişkisini kesip oluşturduğu bu yeni meclis vasıtasıyla kendi kendini ve kendini tam bağımsızlığa götürecek olan kurtuluş savaşını yönetme konusunda fiili olarak icraata söz sahibi olmaya yönelmiştir. İşte bu nedenle 23 Nisan tarihi biz Anadolu evlatları için biz Türkler için önemli bir tarihtir. TBMM açılışı Alparslan’ın Anadolu’yu bizlere açan Malazgirt savaşının oluşu kadar önemli bir olaydır. Bu yüzdendir ki Mustafa Kemalin bize verdiği ulusal bayramlardan biri olan ulusal egemenlik ve çocuk bayramı adıyla bilinen bu önemli tarihi değerlendiren bayram daima kutlanmalıdır. Laik, demokratik, ulusal devlet olmanın temelinin atıldığı bu tarih ve bu bayram engellemek isteyenler olsa da yasaklayanlar ortadan kaldırmak isteyenler olsa da düşünceme göre imkânlar oranında milletçe, kitlelerce hatta büyük zorlamalar olduğun da bireylerce mutlaka kutlanmalıdır. 24 Nisan tarihine gelince bu tarih bizim için millet olarak önemli bir tarih değildir. Ama bizi kendine düşman kabul eden bir kitlenin bir milletin önem verip bizi suçlamasına temel teşkil eden olaylara tarih olarak göstermesiyle önemlidir. Çünkü Ermeniler 24 Nisanı Türklerin kendilerini soykırıma tabir tuttukları tarih olarak 24 Nisanı göstermektedirler. Onların gösterdiği bu tarih Osmanlı devletinin kendi vatandaşları olan Ermenileri 1. Dünya harbi sırasında kendi askeri varlıkları arasında tehlike görerek bulundukları Anadolu ve güney Anadolu da zorunlu göç demek olan tehcir olan uygulamasıyla Suriye ve benzeri olan için bölgelere geçici ikamete göndermeye başdıkları tarihtir. Devamı yarın…

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.