VURGULAMALAR...

İktidar koltuğunda oturan politikacının aklı bozuk paraşüte benzer.

Niçin?

Çünkü düşerken açılmaz.

***

Goethe demiş ki:

-Herkes kendi kapısının önünü süpürsün. Şehrin sokakları temiz olacaktır.

Ya meydanlar?

***

Hayat, üstünde "tecrübe" plakası asılı bir otobüstür.

Peki ne yapmalı?

-Bu otobüsün seni ezmemesine dikkat et!

***

Yurttaşa sormuşlar:

-Ekmek mi, özgürlük mü?

-İkisini de isterim, hem de gramajı düşük, hamuru bozuk olmasın.

***

Bernard Shaw demiş ki:

-Dünyanın en dürüst insanları terzilerdir, ne zaman yeni bir giysi yaptırmak isteseniz, beden ölçülerini yeniden alırlar.

Demek ki konfeksiyon çıkalı dünyada dürüst adam azalıyor.

***

Sofokles demiş ki:

-İyilik iyiliği doğurur.

Sonuç?

-Doğurduğuna göre iyilik memeli bir hayvandır.

***

Ozan demiş ki:

Barika-i hakikat, müsademe-i efkardan doğar.

Ne demek o?

Gerçeğin ışığı fikirlerin çatışmasından çıkar.

Her zaman böyle midir?

Kimi zaman da fikirlerin çatışmasından ortalık aydınlanmıyor, ortam kızışıyor.

***

Vurgulamalar, ilhan Selçuk' un "Ağlamak ve gülmek" kitabından derlenmiştir. Gülecek halimiz olmadığına göre, siyaset sahnesindeki gelgitlerden sıkılanlara bir suni teneffüs yaptırmak amacı güden bir yazı işte...

Diğer tanımı mı?

Suya sabuna dokunmayan, kimsenin tavuğuna "KIŞT" demeyen bir yazı...

Esen kalın.