SON DAKİKA
Hava Durumu

19 MAYIS BAYRAMININ TARİHİ DAYANAĞI VE ÖNEMİ -2-

Yazının Giriş Tarihi: 18.12.2020 21:49

Samsundan Amasya’ya geçen Amasya tamimiyle kurtuluş savaşının önderliğinde talipliğini açıklayan Mustafa Kemal Erzurum’a geçmiş ordaki kongreyi mütakip savaşa geçerek kurtuluş harbinin ilk ve tek ulusal kongresi olan Sivas kongresini gerçekleştirmiştir. Erzurum kongresinde manda ve himayeyi Türk milletine reddettiren o kongrenin heyeti temsiliye başkanlığını elde eden Mustafa Kemal bu elde ettiklerine dayanarak Sivas kongresine gitmiş orada da direniş yolundaki kurulan bütün ulusal dernekleri Anadolu ve Rumeli müdafai hukuk derneği adıyla birleştirip Sivas kongresi heyeti temsiliye başkanı olarak bu derneğin elindeki silahlı kuvvetlerinde yönetim imkanını elde etmiştir. Zaten Erzurum kongresinde Erzurumdaki 15. Kolordunun başındaki Kazım Karabekir’in desteğini kazanan İstanbul hükümetinin Mustafa Kemal’i yakalayıp gönderilmesi yolundaki emirlerine rağmen ona uymayıp ona destek veren Kazım Karabekir’in verdiği destekle Sivas’ta elde ettiği imkanlarla Ankara’ya yönelen Mustafa Kemal 19 Mayıs Tarihindeki Samsun’a ayak basışında kafasında mevcut planlar uyarınca Ankara’ya ulaşmıştır. Bu kez Ankara’da Ali fuat paşanın ve onun 20. Kolordusunun desteğini yanına almış artık İstanbul hükümetine kafa tutacak güce ulaşmıştır. Ona bu kadar süreyi kazandırmada Balıkesir ve Balıkesir kongrelerinin rolü büyük olmuştur. Amasya da kendisiyle görüşen İstanbul hükümeti temsilcisi ile anlaşan Mustafa Kemal’in Amasya Protokolü denilen bu uyuşmaya dayanarak Osmanlı meclisi mebusanının toplanmasını istediğini görmekteyiz. Hakikaten İstanbul’da toplanan meclisi mebusanmisaki milliyi ilan edince İstanbul İşgal edilip milletvekillerinin bi kısmı tutsak olarak maltaya götürülünce hele birde padişah meclisi mebusanılağv edince Mustafa Kemal ve arkadaşlarına Ankara’da Türkiye Büyük Millet Meclisini Açmak kalmıştır. Mustafa Kemal’in yönlendirdiği Türkiye Büyük millet Meclisi vasıtasıyla yönetilen gerçekleştirilen Türk istiklal savaşı Türk Silahlı kuvvetlerini teşkilatlandırıp silahlandırmış bu kuvvetle bir yandan dış mihrakların Osmanlı hükümetinin kışkırttığı anzavur isyanları çapar oğulları isyanları konya isyanları gibi isyanlarla bir yanda rum ermeni gibi azınlıkların kendini azınlık kabul eden İslam olmasına karşılık Azınlık statüsü görmek isteyen kürt gruplarının isyanlarını bastırmış bir yandan da birinci ve ikinci muharebeleri zaferlerini kazanan Türk ordusu başarılarıyla dikkat çekmeye başlamıştır. Davet edildiği Londra konferansı gibi konferanslarda asıl hedefin Osmanlı devletinin Mondros’tan sonra imzaladığı sevr anlaşmasının bir iki ufak değişiklikle kabul ettirilmesine yönelik olduğunu anladığı bu konferanslardan uzaklaşan Türkiye Büyük Millet Meclisi yönetimi yani Mustafa Kemal ve arkadaşları Kütahya Eskişehir Muharebeleri Sakarya muaharebesi büyük taarruz ve en nihayet Dumlupınar başkomutanlık muharebesi ile esas hedefine ulaşmış bugünkü Türk topraklarını Yunan’ı İzmir’de denize dökerek elde etmeyi gerçekleştirmiştir. Akabinde gerçekleşen Mudanya mutakeresi ve lozan barışıyla bugünkü Türkiye Cumhuriyeti ortaya çıkarılmıştır. Kısa zamanda sultan ve halife yurtdışına çıkarılmış Türkiye Büyük millet meclisi hükümeti rejimi yerini Cumhuriyet rejimine terk etmiştir. Bütün bunları gerçekleştirmenin başlangıcı şüphesiz 19 Mayıs’ta Mustafa Kemal’in Samsun’a ayak basışıdır. Bu nedenle 19 Mayıs tarihi önemli ve önem verilmesi gereken bir tarihtir. Mustafa Kemal’in rejimin ve devletin bekası açısından önem verdiği devleti ve rejimi emanet etmeyi düşündüğü en esaslı unsur Türk gençliğidir. Bu yüzdendir ki Mustafa Kemal gençliğe hitabeyle devleti ve rejimi emanet ettiği gençliği bir bayramla onurlandırmak istediğinden Mustafa Kemal’in çok önemli tarih gördüğü 19 Mayıs Tarihini onlara has bir bayram olarak ihdas etmiş. Hem devletin varlığı açısından önemli olan bu tarihin unutulmamasını temin ederken hem de Türk gençliğini ödüllendirmiş olacağını düşündürdüğünden 19 Mayıs tarihini Gençlik ve Spor Bayramı Olarak Tahsis etmiştir. Onun ölümünden sonra onun adının adının eklenmesiyle bir oranda doğum günü olarak kabul edilen 19 Mayıs Tarihinde onun anılmasına bir vesile olacak bir bayram olması düşüncesiyle bu bayrama  19 Mayıs Atatürk’ü anma Gençlik ve Spor Bayramı dendiğini göreceğiz. Belirli bir süre bu adla ülke çapında okullar başta olmak üzere gençlik ağırlıklı kutlama bulan bu bayram eski rejim yanlılarının Atatürk düşmanlarının en çok temkidinemashar olan bir bayram olmuştur. Gençlerin spora müsait kıyafetlerle bu bayramı kutlamasını açıklık müstehcenlik kabul eden gerici kesim uzun süre bu bayramı temkit etmiş hele hele bayrama katılmak zorunda olan kız öğrencilerin etek boyunun diz üstü veya diz altı olması noktasında kollarının kısa veya uzun kollu olması noktasında bir sürü yargara ve tenkit ortaya çıkararak rejimi ve Mustafa Kemal’i dinsizliğe varacak boyutlarda suçlamalara yönelmişlerdir. Bütün bunlara rağmen kutlama bulan bu bayram son zamanlarda bayramların kutlanması konusunda yapılan düzenlemeyle eski ulusal kutlama boyutundan kayıplara uğratılmış şimdiki durumda daha ziyade okulların kendi çapında halkın kendi çapında kutladığı protokolün protokol ölçüsünde değerlendirdiği bir bayram durumuna sokulmuştur düşüncesindeyim. Oysa bu bayram ulusal bir bayramdır. Ulusa ait bir bayramın kutlamasına sınırlamalar getirilmesinin anlaşılması oldukça zordur. Ama ne yazık ki 19 Mayıs Atatürk’ü anma Gençlik ve Spor Bayramı artık eski kutlama özelliklerinden ve boyutlarından uzaklaştırılmış sınırlandırılmıştır görüşündeyim. Bütün bunlara rağmen ulusumuzun ne yapılırsa yapılsın bu bayramı mutlaka kutlamayı gerçekleştireceğini düşünmekteyim. Çünkü hakikaten bugünkü devletimizin ve rejimimizin ortaya çıkması açısından temel teşkil eden bir olguya dayandırılan bir bayramdır. Bugün 19 Mayıs 1919’u milat kabul ederek söylersek 97cisini Cumhuriyetin ilanından 16 yıl sonra ihdas ediliş tarihi olan 1936’yı esas kabul edersek 80’cisini kutlamayla karşılaşacağımız 19 Mayıs bayramımız tüm milletimize kutlu olsun. Bize bu bayramı armağan eden Mustafa Kemal başta olmak üzere vatanımızı ve bugünkü rejimimizi bize armağan eden bu uğurda ama şehit olarak ama normal ölümle aramızdan ayrılan tüm bireylerin ruhları önünde saygıyla eğiliyor onlara tanrıdan rahmet diliyorum. Kendilerine bu bayram armağan edilen gençliğimize Mustafa Kemal’in onlara verdiği görevi hatırlatıyor bu görevi gerçekleştirmek için Mustafa Kemal’in kendilerine gösterdiği bütün şartlarda ellerinden geleni yapmaları gerektiğini önemle vurguluyor ve milletçe beklediğimizi hatırlatıyorum.

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.