RAMAZAN SOHBETLERİ 2

Erzurumlunun biri camiye gider, acele acele kaza namazını kılar. Namaz bittikten sonra dışarı çıkmaya hareketlenirken karşısına imam dikilir. İmanın elinde kamçısı vardır. ‘’ bu ne biçim namaz kılmak, hele bir töreli kıl bahim!’’ ,

Adam namazı baştan kılar, imam gelir sorar:

‘’söyle bahim, evvelki namazın mı oldu, yoksa bu namazın mı?’’

‘’Demin kıldığım namaz!’’

‘’Niye?’’

‘’ çünkü bu namaz kamçı rızası içindi, öbürü Allah rızası için!’’

Ramazan ayı olması nedeniyle siyasi içerikli yazılarımıza biraz ara verip, biraz güncel, biraz da espri katmak için sohbetimize bir fıkra ile başladık. Başladık da Erzurum fıkralarından sadece bir tanesi ile bırakılır mı sohbet…

12 Eylül 1980 öncesi Karslılar ile Erzurumlular birbirlerine giriyorlar.

Kars’a giden yolcu otobüslerini bile durduruyorlar…

Durdurulan otobüslerden birinde bir delikanlı, Karslı akranını sorguya çekiyor, güya dinle ilgisini soruşturacak…

‘’ Hele Ayat-ül Kürsi’yi ohu baham gardaş!’’

Karslı:

‘’ Ağabey oni bülmürem, istersen gulhü’yü ohiyim!’’

‘’Haydi onu oki!’’

Karslı okumaya başlayınca,

Erzurumlu dışarıda bekleyen birine seslenir:

‘’Zeçi ağabey, hele bir dinle baham gulhü’yü doğru ohir mi?’’

Fıkralarımızdan kimse alınmasın, zira fıkralarımız ‘’ Erzurum fıkraları’’ adlı kitaptan alınmıştır.

Evet, görüyorum ki, dudaklarınızda tebessüm belirtileri oluştu. Bazılarınız hala kös kös duruyorsanız, zararı yok, bendeniz bunu Ramazan’ın gelmesiyle her şeye yapılan zamlara ve sizlerin açlık sınırınızda yaşamanıza bağlıyorum.

65-69 arası: 4179

70-74 arası: 3607

75-79 arası: 2436

80-84 arası: 1402

85-89 arası: 400

90+    arası: 111

Yukarıdaki rakamlar memurlara verilen zam oranları değil. Bu rakamlar Bandırma’mızda yaşayan, yaşlıların YAŞ sayılarını göstermektedir. Toplam nüfus 128 bin 603 olduğuna göre varın siz hesap edin. Öyle hesaplama yapın ki, 65 yaşı emekli olma sınırı olarak gösterenlere, teşekkürlerinizi iletin! Eğer teşekkür etmek istemiyorsanız, başka bir şeyler deyiverin…

Kendi gönülsel merdivenlerimle orantılı olarak, Ramazan’lı söyleşimlerimizde siyasi çalkantılardan bahsetmemin zorluğunu düşünecek kokan sözcükleri, sohbetlerimiz kaçamağı olarak kabul edin.

Çocuklarımızın büyüdüklerinde ne olacaklarının kararsızlığı ile onların öğretmenliğini üstlenenlerin ekonomik sıkıntılarının bilinmeyeni bir denklem gibi devam etmesi.

Bu ramazan ayının da nasıl geçeceği hakkında bilgi ver,yoruz. Nutukların birbirlerini suçlamaları yeni doğan bebeklerin enfeksiyondan ölmeleri her gün gelen şehit haberleri abd ve rusyanın çıkar kavgalarının sonucu yaşananları süredursun sadece ramazan ayındaki iftar sofralarında karınları doyanların görüntüleri bir senaryo gibi geçer kafamızdan şaşalı kutlamaların bayramların yararlı görüntüleri geri kalmış ülkenin çıkmazları üzerine yapılan takiyecilik sevgi ve saygıyı yok eden nedenleri gördükçe en iyisi arşivimize dalıp oradanda bir fıkra veya bir şiir alıntısı ile sohbetimizi sürdürelim.

Sizler yine de benim karamsarlık kokan bazı düşüncelerime aldanıp kafa yormayın hayat denilen yaşamın çok kısa olduğunu bilerek yaşayabileceğimiz tüm güzelliklerden haz almaya bakın kendim inanmasam da sizlerin küçük şeylerle de mutluluklar yaratabileceği ve yaşayacağı inancıyla bir fıkra ile sohbetimize nokta koyalım.

Bir sohbet sırasında Bektaşi babasına sormuşlar:

‘’erenler borcun varmı?’’

‘’ evet bakalım bir 10 lira borcum var.’’

‘’ hayır canım öyle değil, namaz borcun var mı?’’

‘’onu Allah sorar sizin soracağınız ancak bakkal borcudur.’’