KISSADAN HİSSE

Bektaşi, derenin kenarına oturmuş, çamurdan bir şeyler yapıyormuş; uzaktan biri bağırmış:

-          Kolay gelsin baba erenler, ne yapıyorsun

-          Adam yapıyorum adam!

-          Aman erenler, çamurdan adam mı olur?

Bektaşi ters ters bakmış:

-          Neden olmasın, ekmeğini, suyunu, rızkını vermedikten sonra yap, yap sal ortaya!

KISSADAN HİSSE

Her ilçeye, her ile üniversite yapıp, diplomalı işsizler ordusu yaratanlara arz olunur.

Tekne fırtınaya yakalanmış, battı batacak, adamın biri başlamış duaya;

-          Ey büyük Allah’ım, şu afetten bizi kurtar, bir sürü koç kurban edeceğim!

  Dalgalar tekneyi aşıp gittikçe, adamın adakları deveden kese kese altına kadar uzanmış

Sonunda Bektaşi de ellerini açıp dua etmiş.

-          Dayan Rabbim, dayan, sen dayandıkça herif arttıracak, bizde bir pay düşecek…

KISSADAN HİSSE

Bektaşi yanılır. Ya adam karaya çıkınca adaklarını unutur ve vazgeçip cayarsa…

Çünkü bu sıralar öyleleri çoğaldı ki!

Bektaşi bir yemeğe davetliymiş, eli boş gitmeyelim diye. Seçmece bir karpuz alıp davet icabet etmiş. Yemekten sonra ev sahibi, Bektaşi’nin karpuzu sofraya getirmiş, bıçağı vurmuş, karpouzdan öyle bir koku çıkmış ki herkes sofradan kaçmış. Bektaşi çok utanmış. Yemekten  sonra evine dönerken bakmış, karpuzcu orada, hemen yanına yanaşmış, elinde ki parayı uzatmış:

-          Al, bu senin bahşişin!

Karpuzcu anlamamış:

-          Ne bahşişi?

Bektaşi parlamış

-          Ulan pezevenk, karpuzu kesmeden, delmeden, içine sıçmışsın, böyle bir marifetin bahşişi olmaz mı?

KISSADAN HİSSE

Karpuzcunun bahşişi olurda, memleketin içine edenlerin bahşişi olmaz mı ? haydi nasıl bahşiş verileceğine de sizler karar verin…

                               Esen kalın.

-