KİM TÜRK,KİM DEĞİL?..

  Nihal Atsız, kimin Türk, kimin Türk olmadığını kafataslarını ölçerek anlarmış. Rahmetli Nihan Atsız’ın oğlu, Yağmur Atsız, yıllar öncesi babasının nasıl kafatası ölçtüğünü anılarında şöyle anlatır :

  “…Bu ölçüm aracı her zaman yazı masasının üzerinde duran ve yaklaşık 45 santim uzunluğunda bir tür pergeldi. Ancak bu pergelin bacakları, bildiğimiz geometri enstrümanında olduğu üzere dümdüz uzanmıyordu. Ayak uçları içeriye doğru mukavvesti ve bu uçlar sivri değil ufak topuz başlıydı. Sap tarafında ise yine pergellerdeki gibi üstü derece taksimatlı bir yarım daire ve bacakların açılıp kapanmasıyla mütenasib olarak hareket eden bir gösterge vardı.

Atsız, delinguant’ı bir iskemleye oturtur ve eline aldığı o esrarengiz  ama o nisbette de sihr-engiz araçla söz konusu kafataslarını önden ve yandan olmak üzere iki ölçüsünü alırdı. Üstteki göstergenin verdiği değerleri de bir kağıda itina ile not edip akabinde derin bir hesap-kitap  ameliyesine girişirdi.

  Neyse toplama/çıkarma/çarpma / bölme/karekök, neticeden ilhamı hükm safhasına gelirdi.

   -Ooo, Hanımefendi, en iyisi tahminlerimi fersah fersah aşacak ölçüde, neredeyse, saf bir Türksünüz. Yüzde 98 virgül bilmem kaç…

   Yahut da :

    -Offf, hiç ummadığım kadar endişe verici… Siz aslen nereliyim demiştiniz?

   Aslında Nihal Atsız’ın elindeki  o pergel, zamanında doktorların doğum esnasında kullandıkları “HAVSALA ALETİ’inde başka bir şey değildi…”

   Milliyetçiliği ırkçılık şeklinde kabullenenlerden  birisi hiç şüphesiz  sayın Bahçelidir. Yalnız, Türk milliyetçiliği ayaklarıyla racon kesmeye çalışan bu muhteremin yakın zamandaki görüntüsü, milliyetçilik ilkesi ile ters olduğu için, ister istemez aklımıza rahmetli Nihal Atsız’ı getirdi . Gerçekten bu gün için sayın Bahçeli ‘nin ne kadar milliyetçi, ne kadar saf Türk olduğunu anlamak için, böyle bir ölçüm yapılsa, sonuç nasıl çıkar acaba?

   Haksızlık olmaması için ırkçı söylemlerde bulunan liderlerin de kafataslarını ölçmek yerinde olur. Zira, belki o zaman “Andımız ve Türklük” söylemleri konusunda ortak bir anlaşma zemini oluşturulabilinir.  Hem” Türküm” diyeceksin, hem “ANDIMIZIN” okunmasına karşı çıkacaksın.

  Bu nasıl milliyetçilik?