FESTİVALİN ARDINDAN

Festival öncesinin ve sonrasının değişmeyen iki sorusu vardır, “Festival programında neler var?”

Festival sonrası soru değişir, “Festival nasıl geçti?”

Herkes festivalin nasıl geçtiğini anlatır… Bana sorarsanız festival diğer yıllara göre biraz vasattı… Biri diyor ki, “Festivalin açılış yürüyüşünde kalabalık yoktu.” Bir diğeri, “Festivalin en beklenilen etkinliği Haluk Levent konseridir ve bu diğer eksiklikleri unutturur.”

            Şimdi ben diğer yıllarda yapılmayan bir etkinlikten bahsetmek istiyorum. İlk defa Kuşcenneti patentli, ödüllü fotoğraf yarışması yapılıyor ve bu yarışmaya Türkiye genelinden 584 eser sunuluyor. Birbirinden güzel olan bu eserleri seçme işindeki titizlik ve resmiyet için jüriyi kutlamak gerekir.

            Gördüğüm kadarıyla paneller ile sergilerin çok olması sanat ve kültüre verilen önemi ön plana çıkarmıştır. Bu da başka güzellik değil mi?

            Dünyada “Art of Recycle” adıyla tanımlanan “Iskarta Geri Dönüşüm Sanatı” sergisi de ilk defa oluyor. Bu serginin tasarımcısı Sayın Ömer Lütfi Bakan beyefendiyi kutlamak gerekir. Harika bir sergiydi.

            Velhasıl festival ile ilgili neler konuşuluyor neler konuşulmuyor konusu çiçeği burnunda bir başkan ve festival komitesinde görev alanlar için belki önemlidir ama benim için önemli olan festivalin ismine uygun yapılıp yapılmadığıdır. 1987 yılından bu yana kutlanan festivalin amacı Bandırma Kuşcenneti ve Kuş Gölünün sorunlarını çözmektir. İşe bu yönüyle baktığımızda, yıllardan beri yapılan bu festivalin değerlendirmesini yaparken festival programının fakirliğini, zenginliğini veya maliyetini, insanımızın memnuniyet derecesini ölçmek pek o kadar da önemli değil. Her yıl festivaller amacı dışında yapılmaktadır. Eleştiri olacaksa bu konuda olmalıdır.

            Festivalimizin adı ne?

            “Uluslar arası Bandırma Kuşcenneti Kültür ve Turizm Festivali”

            Bu isme göre baktığımızda, programda; kültür sanat etkinlikleri, bilimsel toplantılar, eğlence programları var mıydı? Vardı. Öyle ise bu yıl yapılan festival ismine uygun olarak yapılmıştır. Bu nedenle de festivalde görev alan festival düzenleme komitesi üyelerini kutlamak gerekir.

           Açılışlarda uzunluğu yetmeyen 15 kişilik kurdele kesme yarışlarının fiyaskosu, Edincik Mahallesi’nin kutlamalarında halen Edincik için “Osmanlı Sancağı” diyebilen kent konseyi başkanımızın Osmanlı hayranlığı dışında ve Son Kurşun anıtındaki törende, belediye aracında yüzlerce şişe su olmasına rağmen su isteyen gazeteci kardeşimize, “talimat verilmedi!” denilip su verilmemesi davranışı dışında, “çok güzel hareketler bunlar!” diyebileceğimiz başka hareketlere pek rastlayamadık!

            Bence bu festivalin kahramanları Festival Genel Sekreteri Nüvit Erten ve ödüllü fotoğraf yarışmasında görev alan jüri üyeleridir.